Floja Feodora

Konu: Floja Feodora Ptsi Tem. 02, 2012 1:24 pm

Öğleden sonraki ilk ders olan Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğinden içeri giren Floja, ortalığın fazla sessiz olduğunu fark ediyor. Zira sınıfın ne ışıkları yakılmış, ne de pencerelerden aydınlık girmesi için perdeler açılmış. Görüşü oldukça kötü olan genç kız belli ki profesöre kızıyor, eh haksız olduğu da söylenemez. Dersliğe yanlış bir zamanda gelmiş olup olmadığını merak eden Floja sınıfı yavaş ancak bir o kadar da temkinli adımlarıyla turlamaya başlıyor. Tam bu sırada pencerelerin önüne bir kağıt iliştirilmiş olduğunu fark ediyor. Merakla adımlarını o tarafa yönelttikten sonra perdeleri aralayıp, yazılanları mırıldanarak okunuyor.

"Floja, yasaklarla ilgili olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla."

Öhöm:

Konu: Geri: Floja Feodora Ptsi Tem. 02, 2012 2:42 pm

Öğleden sonraki ilk ders olan, Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğine giderken, sıcaktan ve deli gibi esen rüzgardan biraz sersemlemişti genç cadı. Homurdanarak ve derse geç kalmamaya dileyerek uçusan cüppesinin eteklerini tuttu ve sınıfta adımını attı.

İçerisi, oldukça sessiz ve içeriye güneş ışığının girmemesi için kasten kapı, pencere itinayla kapatılmış görünüyor. Cadı, içerideki masalara çarpmamak için dikkatli adımlarla ilerlemeye devam ederken, cebinden asasını çıkarıyor ve fısıldıyor. “Lumos.” Sınıf, görüş için ideal bir aydınlığa ulaşınca, etrafta yavaş ve temkinli adımlarla turlamaya başlayan Floja, ikinci kez geçişinde gördü; pencerelerin önüne iliştirilmiş olan kağıdı. Merakla ilerledi ve eline aldı ve mırıldanarak okumaya başladı.

“Floja, yasaklarla ilgili olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla.”

Neler oluyor? Diye düşünen genç cadı, elindeki kağıdı cebine koydu ve ortadaki sıranın yanına doğru seğirtti. Geldiğinde, dizlerinin üzerine çöktü ve masanın altındaki tünele emekleyerek girmeyi başardı. Tünel, boyundan biraz uzundu ve çok geniş sayılmazdı. Bir kol genişliğinde bile sayılırdı. Belki çok az daha geniş olabilirdi. Bilemiyordu. Asasından çıkan ışığı, karanlık tünele doğrulttuğunda ağaç ve bitki kökleriyle kaplı olduğunu gördü. Parmaklarıyla toprak duvarlara dokunduğunda, nemli olduklarını fark etti. Yürümeye devam ediyor ve yolun sonunda karşısına ne gibi bir sürpriz çıkacak diye de merak ediyordu. Yavaş ve temkinli adımlarla ilerliyor, bazen durup arkadan gelen bir şey var mı diye de geldiği yolu ışığıyla aydınlatıyordu genç cadı. Bir şey olmadığını görünce, rahat bir nefes alıyor ve yoluna devam ediyordu. Tünel, soğuktu ve ot kokuyordu. Şu ana kadar, iğrenç bir şeye rastlamadığına seviniyordu cadı. Biraz daha ilerlediğinde, bir ışık huzmesi gördü. Bunun, tünelin sonu olduğunu anlamıştı. Adımlarını hızlandırarak, ışığa doğru yol aldı.

Konu: Geri: Floja Feodora Ptsi Tem. 02, 2012 2:53 pm

Floja, tünelden çıkıp etrafında bir tur döndükten sonra bulunduğu yerin hiç de yabancı olmadığını anlayabiliyor. Işık burada da çok az, ağaçlar güneş ışınlarını engellemiş durumda fakat genç cadı Yasak Orman'ın içerisinde büyü yapıp tehlikeli yaratıkları üstüne çekmek istemez herhalde. Tam bu sırada hemen sol tarafından tüyler ürpertici bir inilti duyuluyor. Neye ait olduğunu kim bilebilir?

İki şansın var, ya gidip kontrol edeceksin ya da ağaçlardan birinin gerisine saklanıp bekleyeceksin.

Konu: Geri: Floja Feodora Ptsi Tem. 02, 2012 8:47 pm

Işıklı tünelden çıkınca, etrafta bir tur dönüyor ve aşina olduğu havaya tekrar merhaba diyor cadı. Yasak Orman'ın biraz iç kesimlerinde olduğunu anlamış, etrafa aval aval bakınıyor ve onu nelerin beklediğini düşünürken, etrafı inceliyor. Yüksek ağaçların sık dalları gelen gün ışığını engelliyor ve toprağın üzerine düşen gün ışığını da azaltıyor durumda. Etrafta şerit şerit ışınlar mevcut ve dikkatli bakıldığında, ormanın tozları görülebiliyor. Floja, asasından çıkan ışığı kapatıyor ve sol taraftan geldiğini anladığı bir inilti kopuyor. Floja, ilk önce biraz şok olsa da bunu kolayca atlatıyor ve bir ağacın kovuğuna sığınıp, soluklanıyor. Etrafına bakındıktan sonra, asasını ince parmaklarında, gelecek bir saldırıya karşılık vermek amacıyla sıkı sıkıya tutuyor ve sol tarafa seğirtiyor. Yavaş ve temkinli adımlarla ilerlerken, onu neyin beklediğini gerçekten merak ediyor. Şu merak duygusundan ötürü, başına bir şeylerin gelmemesini umuyor.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 9:28 am

Floja, temkinli adımlarla ilerlerken iniltinin geldiği kaynağa gittikçe yaklaşıyor. Fakat artık sesin tehlike arz eden türden değil de aksine yardım dilenen tipte olduğunu fark ediyor. Ve hemen sonrasındaki saniye yerde yığılmış yatan bir canlı görüş alanına giriyor. İki gözünün üstündeki boynuzdan anlaşıldığı üzere bu bir unicorn. Ağır yara almışa benziyor.

Ne yapacaksın genç cadı? Onu inciten şey çok uzakta olamaz.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 10:09 am

İniltinin geldiği yere doğru gittikçe yaklaşıyorum. Gözlerimin önüne gelen görüntüden, kısa bir şok geçirsem de hemen toparlanıyorum ve karşımda acıyla inleyen Unicorn'a bakıyorum. Unicorn olduğunu ise, başında bulunan boynuzdan anlıyorum. Adımlarımı hızlandırarak yanına gidiyorum ve çömeliyorum. Kafasını biraz okşadıktan sonra, yerimde doğruluyorum ve asamı parmaklarıma kilitliyorum. Etraf sessiz ve sakin. En ufak çıtırtı bile duyulabilir. Etrafımda bir kaç tur döndükten sonra, yerde yatan Unicorn'a bir bakış atıyorum ve asamı havaya kaldırıp fısıldıldıyorum. "Protego" Unicorn ve benim etrafımda bir kalkan oluşunca, biraz rahatlıyorum. Ama, hala güvende sayılmam. Bu Unicorn'a saldıran şey her ne ise, fazla uzaklaşmış olamaz.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 10:30 am

Koruma büyüsü yapan Floja, ortamı dinlemeye başlamış gibi görünüyor. Hemen solundan gelen ses ile bakışlarını o tarafa çeviriyor. Karanlığa uyum sağlamak için giyinmiş olduğu belli lacivertler içerisinde bir adamla karşılaşmayı beklemiyor olmalı. Adam yüzünde tembel bir sırıtışla kalkanın önüne kadar geliyor ve tek bir adımla onun içinden geçiyor. Şimdi genç cadı ile aralarında bir metreden daha az olmalı. Ağzının kenarlarındaki kan izlerine ve yaralı unicorna bakılırsa, olanları anlamak güç değil. "Belli ki avımı bulmuşsun küçük kız." diye mırıldanıyor adam. Sonrasında sesi sertleşiyor. "İşimi bitirmedim, çekil yolumdan."

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 10:46 am

Etraftaki ölüm sessizliği sürdükçe, genç cadının bedeni geriliyordu. Sol tarafından gelen sesle irkilerek o tarafa döndü. Lacivertler içindeki adam git gide genç cadıya yaklaşıyordu. Yaklaştıkça, cadının çenesi kasılmaya başladı. Adam, cadının kurmuş olduğu kalkandan içeriye girdi. Cadı, şaşırmıştı. Bir Vampir ya da Kurtadam olmadığı belliydi. Öyle olsaydı, kalkandan içeriye giremezdi. Şaşırmasını güzelce gizledikten sonra, ona dik dik bakıyordu. Cadı, kısık gözlerle adamın yüzüne baktı. Dudaklarının kenarında gri Unicorn kanı, onun ne için geri döndüğünü açıklıyordu. Suçlular her zaman geri döner ilkesi de bunu gayet açıklıyordu. Adam konuşmaya başladı. Sonrasında kurduğu cümle, oldukça sert bir ses tonundaydı. "Bak, kılıksız adam! Unicorn öldürmek bir suçtur ve şu an büyük bir suç işledin." Kılıksız adam mı demişti? Bu deyimi de nereden bulmuştu. Slytherin öğrencisinden böyle sözler kolay kolay çıkmazdı. "Bence, senin yolumdan çekilmen gerekiyor." Gözlerini kıstı ve Unicorn'a doğru bir adım attı. Şu anda, onu gerçekten koruması altına almıştı. Karşısındaki ne olduğu belli olmayan adam, ona saldıramayacaktı.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 10:55 am

Adam genç cadının dedikleri karşısında titrek bir kahkaha atıyor. "Onu öldürmedim, en azından henüz. Üstelik her şeyin bir bedeli vardır, ölümsüzlüğün bile." Fakat Floja'nın beklediğinin aksine adamın yüzündeki gülümseme anında siliniyor ve sonraki saniye gözleri doluyor. Dizleri tutmuyormuş gibi yere çöküyor ve ellerini yüzüne kapatıyor. Hıçkırık seslerine ve omuzlarının sarsılışına bakılırsa ciddi ciddi ağlıyor.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 11:05 am

Titrek kahkaha kulaklarımı doldurduğunda, sinirlenmeye başlıyorum. Adam, konuşmasının ardından, yüzündeki geniş gülümseme siliniyor ve ardından gözleri doluyor. Cadı, inanmayan gözlerle adamı izlerken, adam bir anda yere çöküyor ve hıçkırarak ağlamaya başlıyor. Ciddi ciddi ağladığını gören Floja, tiz bir kahkaha atıyor. "Hadi ama, sahte ağlamanla beni kandırabileceğini mi düşünüyorsun. Ölümsüz olmak istiyorsan, vampir ol dostum! Ben, ağlayanlara taviz vermem." Floja, asasını parmaklarında bir kez çeviriyor ve adama doğrultup, büyülü sözcükleri söylüyor. "İncarcerous" Yerde ağlayan adamı iplerle bağlamayı amaçlıyor cadı. Bu sayede, ani bir ataktan korunabilir.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 11:14 am

Adam etrafını saran ipleri umursamıyor, kafasını kaldırıp yaşlı gözlerini Floja'nınkilere çeviriyor. Boğazını temizleyip yeniden konuşmaya başlarken gözleri nefretle doluyor. "Bir insanın canı şu yerde yatan unicornunkinden daha değerli. Tek yaptığı şey ot yemek, onu öldürmek suçsa bir insanın kanını sömürmek değil mi?" İçtiği unicorn kanı adamı bir nebze güçlendirmiş olacak ki sinirlenmesiyle birlikte onları koparmak için bir atakta bulunuyor. Çöktüğü yerden ani bir hareketle kalkarken bilerek omzunu genç cadının sağ koluna çarpıyor. Kızın elindeki asa beş metre öteye, unicorndan çok olmasa da uzağa düşüyor. Floja asaya atakta bulunursa, adama unicornu gümüş bir tabakta sunmuş olacak.

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 11:24 am

Adam, yaşlı gözlerle Floja'ya baktığında, Floja ifadesiz bir suratla ona bakıyor ve dediklerini dinliyor. Adamın gözleri, nefretle kararıyor. Söylediklerinde haklı olabilir, ama ben de haklıyım. "Eğer böyle aciz şeylere başvuruyorsan, senin canın da bana göre pek kıymetli değil". Adam, ani bir atak yaparak hayava yükseliyor ve cadının omzuna çarpıp, asasını ileri attırıyor. Cadı, asaya giderse Unicorn temelli ölecek. Bir adama, bir asaya bakan cadı, üzgünce gülümsüyor ve başını eğiyor. "Lutfen bayım, bana zarar vermeyin." Biraz daha öne gidiyor ve sol dizini kaldırdığı gibi adamın kasıklarını arasına, aletine geçiriyor. Adamın suratı, renk değiştirirken, sol yumruğunu sıkan cadı, yumruğu adamın suratına geçiriyor ve adamın sersemlemesinden faydalanarak hızlıca asasını kaptığı gibi geri geliyor. Dudaklarına yayılan sinsi gülümseme ve elindeki asasını adama doğrultmuş sinirle bakıyor.

EĞER KABUL ETMEDİĞİNİZ YER VARSA, SÖYLEYİN DEĞİŞTİREYİM =D

Konu: Geri: Floja Feodora Salı Tem. 03, 2012 11:38 am

Adam aldığı darbeye karşılık olarak geriliyor ve yüzünde manidar bir gülümseme oluşuyor. Ellerini teslim olurcasına havaya kaldırıyor ve beş adım daha atarak kızdan iyice uzaklaşıyor. Lacivert cübbesinin içerisinden kendi asasını çıkararak bir saniye içerisinde sarı saçlara ve mavi gözlere sahip bir bayana dönüşüyor. Şimdi Floja'nın karşısındaki Sedona'dan başkası değil. Kadın hiçbir açıklama yapmadan asasını yaralı unicorna çeviriyor ve dudakları hareket etmemesine rağmen asasından süzülen ışık onun üzerinde parıldıyor. Saniyeler içerisinde yaralı yaratık, sağlıklı bir şekilde Floja'nın köpeği Mort'a dönüşüyor.

"Tebrik ederim Floja, azmin ve insan olsun olmasın canlılara verdiğin değer için. Asasız kalsan da çaresiz olmadığını göstermiş oldun. İnandığın değerler uğruna savaşmaya devam etmek büyük önem taşır benim için. Hogwarts'a dönmek için o pis tünelden geçmek zorunda değilsin, bir kereliğine cisimlenmen için izin verebilirim. Bir de bu tekme olayı aramızda kalsın, olur mu?"

Ders başarılı!

» Floja Feodora-Hypatia Menandros
» Lestat Audrica - Floja Feodora
» Floja