|
| | Sihirli Yaratık Alımları. | |
|
+75Eleutherios Vepritskiy Andreina Barries Solaine Lycoris Karina García Dolores Merlin Alberto Peppi Frideswide Aurangzev Thetis Perseus Richard Chancellor Jr. Arabella Rudolphus Edward Clarke Johannes Baenre Arya Ravensdale Kratos Txarra Oracle Jozsef Pásztor Marishka Nicolai Voslov Valentine Marquesa Caiaphas Ivy Litvinenko Arya Djenovic Florian Nathan Charious Vicente del Bosque Dr. Dulcamara Concétta Roischez Leoxry X. Buzz Shae Cotillard Jacques Bourbon Magdalene James Reese Parker Fea Morrígan Andrzej F. Mieszko Gabriel Neithan Eireen Egan Faina Praskovya Vålkyrie Sileas Genevieve Qui Pade Kistler Orpheus Larissa Svetlana Luljeta Lisbeth Windsor Francis Macario Graham lleana Mıhaı Audel Gilford Eugen Dwayne Russell Josie Moirin Nienna Elenasse Gustav Ionel Chloë Cloutier Aya Ienari Nathan Depardieu Valdimarr O'Doll Marilou Sláine Obelia Aedon Lucy Carrigan Dryas Dereanu Adelphe Ida Rigola Bella Brutto Maxim Querta Josie Diederich Jaden Ecuyér Florence Jourdain Nina Lizzie Géroux Adrasteia Quiwen Lyssa Faith Morpheus Nymeria Hook Flynn Chadwick Darja Romanova Bjørn Devereaux 79 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
Larissa Svetlana Hufflepuff V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 142 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : Nutella! Yaş : 31
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Perş. Nis. 05, 2012 2:34 pm | |
| Ad ve Soyad: Larissa Svetlana Yaş: 7 İstenilen Tür: Vampir. RP Örneği: Feronia Lilith Davis. | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Perş. Nis. 05, 2012 2:48 pm | |
| Başvurunuz onaylanmıştır. Rütbeniz veriliyor. | |
| | | Orpheus
Mesaj Sayısı : 209 Kan Durumu : Gümüşî.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. C.tesi Nis. 07, 2012 2:46 pm | |
| Alexio Antón - Hayalet. Tık. | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. C.tesi Nis. 07, 2012 2:47 pm | |
| Başvurunuz onaylanmıştır. Rütbeniz veriliyor. | |
| | | Pade Kistler Visientia
Mesaj Sayısı : 875 Kan Durumu : Pure Özel Yetenek : Telepati.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Paz Nis. 22, 2012 8:36 pm | |
| Ad ve Soyad: Pade Kistler Yaş: 29 İstenilen Tür: Visientia RP Örneği: - Spoiler:
Teşekkürler
En son Pade Kistler tarafından Paz Nis. 22, 2012 8:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Maxim Querta
Mesaj Sayısı : 673 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : Elim Reçel'in dötünde -pardon, cep diyecektim.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Paz Nis. 22, 2012 8:37 pm | |
| | |
| | | Genevieve Qui Visientia
Mesaj Sayısı : 1 Kan Durumu : -
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Ptsi Nis. 23, 2012 12:35 am | |
| Yaş: 32 İstenilen Tür: Visientia RP Örneği: - Spoiler:
EDIT
En son Genevieve Qui tarafından Çarş. Nis. 25, 2012 2:43 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Ptsi Nis. 23, 2012 4:46 am | |
| Başvurunuz onaylanmıştır. Rütbeniz veriliyor. | |
| | | Vålkyrie Sileas Hufflepuff V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 281 Kan Durumu : bulanık.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Nis. 24, 2012 1:17 pm | |
| & V. Rhea Sileas, 19, Visientia. :: Jordan de Vielmond, Nora Grace Beverwill ben oluyorum.
| |
| | | Faina Praskovya Visientia
Mesaj Sayısı : 38 Kan Durumu : .
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Nis. 24, 2012 3:24 pm | |
| | |
| | | Aya Ienari Kurt Kadın
Mesaj Sayısı : 23 Kan Durumu : Safkan kuçu.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Nis. 25, 2012 8:28 am | |
| Aya Ienari. 18. Kurtadam. Serafina Yoon. | |
| | | Nienna Elenasse
Mesaj Sayısı : 283 Kan Durumu : Safkan.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Nis. 25, 2012 11:09 am | |
| | |
| | | Eireen Egan Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 106 Kan Durumu : Muggle Doğumlu. Rp Partneri : Kocası olsun çok istiyor.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Mayıs 01, 2012 8:42 pm | |
| Ad ve Soyad: Ola -olarak değişecek- Yaş: 24 İstenilen Tür: Hogwarts Hayaleti RP Örneği: Aleksa Stanlavis. *rütbe aldırmaya başvuruldu. | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Mayıs 01, 2012 8:48 pm | |
| Başvurunuz onaylanmıştır. Rütbeniz veriliyor. | |
| | | Gabriel Neithan
Mesaj Sayısı : 465
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Mayıs 02, 2012 8:59 pm | |
| Gabriel Neithan 25 Kurtadam. Mümkünse Quidditch Oyuncusu renkleri kalabilir. Gwindor Elenasse diğer karakterim olmakta. | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Mayıs 02, 2012 9:15 pm | |
| | |
| | | Andrzej F. Mieszko Vampir, Striptizci
Mesaj Sayısı : 29 Kan Durumu : Çok kanlı. Rp Partneri : Eheh, çok komiksin. Yaş : 27
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Cuma Mayıs 04, 2012 10:54 pm | |
| Ad ve Soyad: Andrzej F. Mieszko. Yaş: 24. İstenilen Tür: Vampir. (Meslek olarak striptizci yazılabilir mi acaba?) RP Örneği: Conerus Hell Greyn.
| |
| | | Adelphe Ida Rigola
Mesaj Sayısı : 495 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : Jaiden.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. C.tesi Mayıs 05, 2012 6:48 am | |
| | |
| | | Fea Morrígan Vampir
Mesaj Sayısı : 40 Kan Durumu : .
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Mayıs 08, 2012 4:50 pm | |
| $ Fea Morrígan {isim değişikliğine başvuruldu} $ On beş yaşında dönüştürüldü. {Bir şey sormak istiyorum. Şu an sitede hangi yıl?} $ Vampir. $ Teela Kirochka diğer karakterimdir efenim.
| |
| | | Adelphe Ida Rigola
Mesaj Sayısı : 495 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : Jaiden.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Salı Mayıs 08, 2012 6:37 pm | |
| | |
| | | James Reese Parker Hufflepuff V. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 348 Kan Durumu : melez. Rp Partneri : defni bize tuzlu kahve yapacak. asdfg. Yaş : 29
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Paz Mayıs 13, 2012 9:49 am | |
| Lupin kıvamında hem öğrenci hem kurtadam istiyorum efenim ben mümkünse. James Reese Parker, on beş, kurtadam, Perdita de Vicenzi. | |
| | | Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Ptsi Mayıs 14, 2012 5:12 pm | |
| Uygun olmayacağını düşündüğümüz için, başvuruyu reddetmek durumundayız. | |
| | | Magdalene Vampir
Mesaj Sayısı : 19 Kan Durumu : .
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Mayıs 23, 2012 8:47 pm | |
| Ad ve Soyad: Magdalene Yaş: 21 İstenilen Tür: Vampir RP Örneği: - Spoiler:
Cerys yavaşça pelerinin eteklerini sol eliyle toplayıp heykelin arkasındaki minicik bölmede huzursuzca kıpırdandı. Uzaktan gelen ayak seslerini hala duyabiliyordu, hararetle tartışan bakanlık çalışanları yaklaşırken, saklanmaya devam ederek, hafifçe sağa kaydı ve ikisininde yüzünü görebildi. Eski ve ünlü seherbazlar Vincent Groll ve Larissa Tunkim. Geçen hafta, Büyük Salonda huzurla kahvaltı ederken Gelecek Postası'nda girdikleri çatışmayla ilgili haberi okumuştu. Kevin'la birlikteydi. Quidditch maçı için ne kadar endişeli olduğunu anlatırken Cerys Onu dinlemiyordu. Sinirlenip erkenden sahaya gitmiş, Cerys tirübünlerde aşırı dikkat çekici büyülü-tezahuratlarını yapınca tekrar konuşmaya başlamışlardı. Keşke herşey o haftaki gibi olsaydı... Yaslandığı taş duvarın soğukluğunu kalın cübbesi ve kışlık pelerinine rağmen hissedebiliyordu. Hafifçe öne doğru eğildi. Hala alnından aşağıya akan ılık kanı elinin tersiyle sildi ve kalkmaya yeltendi. Kendini bitkin, güçsüz hissediyordu. Ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu... Kevin'ın tam olarak nerede olduğu bilmiyordu, yukarıda bir yerlerdeydi diğer ölümyiyenlerle, ölmemiş olmasını diliyordu, her ne kadar bundan emin olsada. Eline sildiği kanı heykele bulaştırarak, ne olduğunu anlayamadığı taş yaratığın koluna tutundu ve ayağa kalktı. Sendeleyerek duvarla heykel arasındaki minik aralıktan geçip koridora çıktığı an, iki seherbaz durmuş, en az kendileri kadar şaşkın ve korkmuş kızı incelemeye başlamıştı. Kız gözlerini kırpıştırıp elini tekrar kanın aktığı yere bastırdı ve topallayarak Groll ve Tunkim'e doğru yürümeye başladı. Başı iyice dönmeye başlamıştı, güveneceği birilerini bulabildiğini umuyordu. Aynı anda korkudan tir tir titriyordu. Alt kısmı yırtılan cübbesi yerleri süpürürken, uzun kızıl saçları kan yüzünden her zamankinden daha kızıl görünüyordu. Gece yarısı buraya geldikleri andan itibaren, yaşadığı şok yüzünden her an bir ölümyiyen çıkabileceği korkusuyla etrafını kontrol ediyordu bir yandan. Ama devasa taş koridorda korkudan bembeyaz olan kız ve iki orta yaşlı seherbaz dışında kimse yoktu. Gözlerini iki büyücünün üzerinde sabitleyip yavaşladı. Groll şüpheyle asasını çekti. "Sende kimsin ?" Cerys gözyaşlarını elinden geldiğince bastırarak pelerinini kenara çekti ve kanlı Gryffindor armasını gösterdi. Eğer konuşmaya başlarsa, gözyaşlarını daha fazla tutamayacaktı ve basit bir ufaklık gibi görünmek istemiyordu, yada sadece kendisini öyle görmek istemiyordu. Bir sürü soru soracaklardı, Kevin'ı... Kim bilir neredeydi. Zihnine yaklaşık 4-5 saat öncesinin görüntüleri akmaya başlayınca, acıyla gözlerini kapattı. Kahrolası bakanlığa neden gelmişlerdi? Zindan katındaki karmaşa sona erdikten sonra, geçici müdür ve bina sorumluları Josteen, Kevin ve Cerys'le konuşmak istediğinde odasına gitmişlerdi. Daha sonra beraber dışarı, araziye çıktıklarını hatırlıyordu. Josteen bazı büyüleri etkisiz hale getirdikten sonra kapıyı açmış ve ikisine yatakhanelerine dönmelerini söyledikten sonra araziden çıkıp, gözden kaybolmuştu. Kevin! Onun aptal merakı yüzünden peşinden gitmişlerdi. Kevin, müdürün Üç Süpürge'ye gidip biraz içeceğinden ve diğer Profesörlerle laflayacağından emin olduğunu söylemişti. Bu arada kendileride biraz kaymakbirası yürütebileceklerdi. Ustaca, hissettirmeden uzun süre takip etmişlerdi Onu. Ancak, cisimlenirken kendisine tutunduklarında Josteen onları farketmişti. Bakanlığa geldiklerinde ise çok geçti. Atriyumda, devasa havuzun yanında belirdikleri anda kendilerine ve aynı anda oraya cisimlenen bir sürü seherbaza korkunç lanetler gönderek ölümyiyenlerle burun buruna gelmişlerdi. Tamamen gereksiz, aptal bir nedenden dolayı bu haldeydi ve en yakın arkadaşının öldüğünden neredeyse emindi; bu konuda ise hiçbir şey hissetmiyordu. Ayakta duramayacağını hissederek elini kendisinden bir kaç cm. kısa Tunkim'in omzuna koydu. Topladığı pelerinini yere bırakarak yüzünü örten kızıl saçlarını geriye çekti, aklına kendisini zar zor heykelin arkasına atmadan önce olanlar geldi. Malfoy'un ifadesini hala hatırlıyordu. " Hollister, arkadaşına veda et ! " Ardından insanın beynine kazınan mide bulandırıcı kahkası... Bunu duyduğunda yaptığı gibi tırnaklarını kendi koluna geçirdi, midesi kasılırken o pisliğin kendisine yollayacağı lanetten kaçışı olmadığını biliyordu... Ve yere düşmeden önce zor duyulur bir şekilde mırıldandı. "Onu yukarı götürüyorlardı, asansör."
| |
| | | Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Çarş. Mayıs 23, 2012 8:49 pm | |
| | |
| | | Jacques Bourbon Vampir
Mesaj Sayısı : 153 Kan Durumu : Büyücü kökenli Rp Partneri : Anti rp sevgilisi fan kılap
| Konu: Geri: Sihirli Yaratık Alımları. Perş. Mayıs 24, 2012 6:27 pm | |
| Jacques Bourbon 25 Vampir - Örnek Rp:
Dünyada görülebilecek en tehlikeli özellikleri biliyor musunuz? Biliyorsunuz belki ama hangisi hangisidir ayrıştıramadınız. Bu özelliklerden birisi ve en kötüsü iki yüzlülüktür. Uyuyor numarası yapanı uyandırmak uyuyanı uyandırmaktan zordur. En büyük kötülüklerin yapılabilmesini bu sağlar. Günahı ulaşılır kılar. Yalanlarla süslenir, utanmazlıkla tatlanır. Diğeri, diğeri bundan da kötü, cehalet. Aklın bomboş olması bile safsatalarla dolmasından iyidir. Sen gördüğün şeyin dışına çıkamazsın, gökyüzünde hilal görürsün ama o aslında senin beyazlamış kaşından başkası değildir. Cehalet ikiyüzlülerin en büyük silahıdır. Cahil insanları yalana inandırmak ne kadar kolaysa gerçeği anlatmak o kadar zordur. Dahası, daha da kötüsü, seni de kendileri gibi yapabilirler. Çürümüşlüktür balı bunun, öfke ve kindir yağı. Sabit fikirlik de bunları takip eder elbette. O ki o ne korkunçtur. O ki sahibini de cehenneme atar, muhatabını da. Bir milim kıpırdamayan, dünü bugününe eşit olan insandan ne hayır gelir? Bir ölü bile kitleleri ayaklandırırken, onları değiştirip ileriye götürürken bunlar ölüden de beterdir. Bazen hangisi ölü, hangisi diri anlaşılmaz bile. İşte, işte bu ruhlar çok kirlidir, tadı berbattır, en babayiğit vampirin bile midesini bozar bunlar. Ben de nefret ederim hepsinden. Tiksinirim. Şeytanlara layık bir yemek ama ben bir şeytan olduğumu kabul etmiyorum. Dudaktan sızan tatlı ruhun beni coşkulandırması lazım, heyecanlandırması. Bunlar beni hasta ediyor.
Şimdi, düşlerin aktığı bir çıkmaz sokaktayım. Sanatçılar ruhlarını ortaya koyuyor, kalplerini sunuyor boyalarla. Ne için? Neden kendilerini bu kadar savunmasız bırakıyorlar? Neden bir içlerindeki duvarları bir bir yıkma endişesi? Bilmiyorlar mı içlerini döktüklerinde incineceklerini? Bilmiyorlar mı saçlarından döktükleri ümitlerinin, hayallerinin, kırıklarının bir bir toplanarak gözlerinin önünde parçalanmak için hazırda tutulacağını? Ben tablolara bakarken buna gerçekten şaşırıyorum. Bu dürüstlüğe, bu nahifliğe... Ancak eskiden böyle değildi. Sanatçıların eserlerinde görebileceğiniz en kendilerine özgü şeyler teknik bilgiler ve sanatçıya özgü olan çizgileriydi. Ancak o çizgiler de çoğu zaman kendisini yetiştiren üstadınkine benzerdi. Kullanılan renkler dönem dönem değişti, tercih edilen ışıklar, konular modaya uyum sağladı. Gene de, çalışmalar objeye dayalıydı. Sınırlıydı, din gibi soyut kavramlar bile maddeseldi. Kiliselerin göz alıcı freskleri vardı. Renkleri canlı kırmızılar, insanın ruhuna işleyen maviler, canlılık ve ışıltı katan sarılar, kanı kaynatan, iç gıcıklayan morlar, sanki kiliseye cümbüş yeri havası veriyordu. Meleklerin çıplaklıları, azizlerin bükük boyunları, İsa'nın azameti, Meryem Ananın hüznü, onca renk arasında ifadesiz, donuk yüzler, simetrik düzenler, haçlar, olaylar ama sabit duruşlar, içi sıkmak ve ruha heyecan katmak arasında gidip gelen bir ihtişam, tavanları süsleyen kabartmalar, sivrileşmiş kemerler, bazilika şekilde bir alanda üç nefe ayrılmıştı hepsi. Oraları yaşam değil, ölüm kokuyordu, insanlar Tanrı'nın sevgisi ile dolmaya değil, O'nun gazabının korkusu ile titremeye geliyordu. Orada sen yoktun, senin varlığın hiçti. Bu yüzden tüm bunlar ruhtan bir parça göstermiyordu bana. Şayet o zaman yaşasaydım zordu işim.
Oysa devrimde, o an insan merkeze inmişti. Savaşlar, Londra yangını, Prag'ın işgali, Hiroşima'ya atılan bombalar çeşitli zamanlarda, çeşitli felaketler olmuştu insanlığı olgunlaştıran. Artık herkes yanındakini yaşadığını, hayatın değerini kavramaya başlamıştı. İnsanlar artık savaşmak istemiyorlardı, nefret etmekten, sürekli üzülmekten yorulmuşlardı. Dahası Leonardo da Vinci'nin icat ettiği tek delikli karanlık kutu artık ışıkla resim çizen yepyeni bir icada dönüşmüştü. Böylelikle kendi meslektaşlarını da baltalamıştı sevgili da Vinci. Artık ressamlar zanaatkar olarak iş bulamayacaklardı. Bu yüzden geçmiş yanmış, küllere kavuşmuş, küllerden yepyeni sanat akımları doğmuştu anka misali. Empresyonizm, Kübizm, Fovizm ve Gerçeküstücülük bunlardan sadece bir kaçı olmuştu. Saat resmen vandaliste dönüşmüştü. Yeni gelenler öncekilerin devirdiği tuğlaları kenara çekip yeni tuğlalar deviriyordu. Ve ben şu anda, bu sergide olduğu gibi bariz ruh kokusu almaya başlamıştım. Bunların hepsini görecek kadar yaşlı sayılmam ama bunları öğrenecek kadar uzun yaşadığımı itiraf etmeliyim. Ve işte, ben en güzel zamanda, ruhların kokusunun sanata ve renklere sindiği zamanda dünyaya geldim, iki kere, iki ayrı hayata. Ve şimdi onun kokusunu alıyorum. Çeşitli ve aşırı deerecede deneyimli olmasa da deneyimli olan sanatçıların katıldığı yarışmadayım. Birinciyi beğenmedim, ikinciyi de, üçüncüyü de, ancak mansiyon ödülü alan tablolardan birine tutuldum, âşık oldum. Şu anda nefes nefese onu izliyorum. Gerçek bir hayranlık var gözlerimde. Dolgun alt dudağımı ısırarak yana çekiştiriyorum. Dudağımın kenarında bir kıvrılma, sinsi ve arzu dolu. O renkler, o asil ruh tüm dürüstlüğü ile önümde serili. Kavga ediyor resmen kendisiyle, o koku, gözlerimden içeri taşan koku beni resmen başka alemlere götürüyor. Renklerin o ihtişamı, görüntülere sinmiş o bariz dürüstlük beni aşırı derecede etkiliyor. Bu renklerin arasında bir tek beyaza yer yok. Zaten benim için de sakıncası olmamakta. Renklerin en kötüsü o bence, bana gün ışığının acıtıcı etkisini anımsatıyor. Aşağıdaki isme bakıyorum sonra: O. d'Estaign... Ve saatime bakarak, kokunun peşinde sergiden çıkıyorum.
Oh, buralarda, biliyorum, buralarda o. Londra'nın göbeğinde, yalnızca büyücü dünyasını bilen kişilerin bulabildiği yerde, Çatlak Kazan'da. İçeri giriyorum biraz da tedirgin. Acaba nasıl biri? Bir erkek olabilir mi? Bir kadın ya da erkek olduğunu anlayamıyordum ruhunun kokusundan bile. Bir kadın ya da erkek değildi ruhlar, kişiliklerin sanılanın aksine bir cinsiyeti yoktu. Ve ben, her şeyi göze almıştım aslında. Erkek de olsa kadın da olsa onu elde edecektim ve bunun için her şeyi yapacaktım. Ne de olsa buna değen biriydi o ve buna değecek biri her şeyi hak ederdi. Ve etrafa bakıyorum. Tavırlardan, görüntülerden, giysilerden saptıyorum ruhları. Oh, hayır, ağır çürümüşlük var burada. Tiksinti ile yüzümü buruşturarak ilerliyorum içeride. Ardından, onu görüyorum, onun o arsız güzelliğini. Sarhoş olduğu nasıl da belli. Oh, nasıl da içmiş benim nazik sevgilim öyle? Onun yanına doğru yürüyorum. Yaklaştığımda tam karşısında durmadan önce yüzüme ışıltılı gülümseme yerleştiriyor konuşmaya başlıyorum. ''Délicieux, magnifique.'' diyorum. Onun anlamadığını biliyorum. Ama sabırlı ol küçüğüm. Onun masasında duran sandalyelerden birini tutuyorum ve ona tepeden bir bakış atıyorum gözlerimi hafifçe kısarak. ''Resim yarışmasında gördüğüm enfes resimlerin sahibi, Mademoiselle d'Estaign, siz mi olmaktasınız?'' Sonra teklifsizce sandalyeyi çekerek oturuyorum ağır bir hareketle. Bu sefer yüzüne yaklaştırıyorum kendi yüzümü. ''Mon om est Jacques Seth L'Ombre. Sizin gibi fransızım tatlı, kibar demoiselle. Yarışmada gördüğüm resimleriniz sayesinde sizin hayranlarınızdanım.'' Sonra geriye doğru veriyorum sırtımı ve anlatımı güçlendirmek için yüzümdeki gülümsemeyi yok ederek dramatik el hareketleri ve yüz ifadesi ile devam ediyorum. ''Resimleriniz, demoiselle, bambaşkalar. Renkleriniz, fırça darbeleriniz iki yanlı bir çekişme gibi. İki ayrı düşünce var, iki farklı hayal dünyası.'' Sonra ansızın susuyorum ve onu göstererek hızla söze başlıyorum. ''İkiyüzlülük değil benim anlatmak istediğim. Sanki ikisi birbirinden bağımsız ve özgün gibi, iki yanınız da gerçek, ama iki tane.'' Sonra yüzümdeki ifade rahatlıyor ve gülümsüyorum birden. ''Ve ben iki yanınıza da bayıldım. Par le fait, mükemmel bir bütünleşme sağlamışsınız kendiniz ve boyalar arasında.'' Ve susuyorum. Yüzüme gülümseme ile onun enfes yeşillikteki gözlerine bir yabancıya göre küstah sayılacak bir cesaret ile bakıyorum.
| |
| | | | Sihirli Yaratık Alımları. | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|