Daphne S. Aswang

Konu: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 1:55 pm

Öğleden sonraki ilk ders olan Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğinden içeri giren Daphne, ortalığın fazla sessiz olduğunu fark ediyor. Zira sınıfın ne ışıkları yakılmış, ne de pencerelerden aydınlık girmesi için perdeler açılmış. Görüşü oldukça kötü olan genç kız belli ki profesöre kızıyor, eh haksız olduğu da söylenemez. Dersliğe yanlış bir zamanda gelmiş olup olmadığını merak eden Daphne sınıfı yavaş ancak bir o kadar da temkinli adımlarıyla turlamaya başlıyor. Tam bu sırada pencerelerin önüne bir kağıt iliştirilmiş olduğunu fark ediyor. Merakla adımlarını o tarafa yönelttikten sonra perdeleri aralayıp, yazılanları mırıldanarak okunuyor.

"Daphne, yasaklara ilgin olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla."

Öhöm:

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 2:34 pm

Cadı her zaman ki gibi yapayalnız oturduğu ortak salondan hışımla ayrılmıştı. Yalnızlık artık onu bırakmak bilmiyordu. Bir elin beş parmağını geçmeyen yakın arkadaşları da uzun süredir aramıyordu onu. Buna James'de dahildi. Genç büyücüyü çok özlüyordu ancak onu bir türlü göremiyordu. Karanlık Göl'deki konuşmalarından sonra birkaç kez daha konuşmuşlar ve ondan sonra büyücü yok olmuştu. Gri gözleri koridorlarda hep onu arıyordu, onun kokusunu duymak istiyordu artık. Ancak kafasında şüpheleri de vardı. Büyücü ondan kaçıyor olabilir miydi? Olabilirdi, neden olması. Aslında onu kaçtığı için suçlayamazdı. Cadı daha kendisine bile tahammül edemezken James'den nasıl beklerdi bunu? Bütün bu düşüncelerle meşgulken beyni kendisine gelmesi gerekliydi. Tüm zihnini bir rüzgar boşaltırken beyninin yeni konusu dersti. Sihirli yaratıklara olan merakı cadıyı kasıp kavuruyordu. Onu her zaman etkilerdi, yaratıklar bir bakıma onun ilgi alanına giriyordu.

Yavaş adımları dersliğin önüne geldiğinde içinde bir kıpırtı oluştu ve kapıdan içeriye girdiğinde bir anlık bir şaşkınlık yaşamıştı. Etraf karanlıktı. Bu onu biraz gerse de rahat hissediyordu. Kimse göremiyordu onu, gözlerden uzaktı. Derin bir nefes aldı ve temkinli ancak bir o kadar meraklı adımlarla turladı sınıfı. Bu sırada karanlıkta bile keskin olan gözlerine pencereye iliştirilmiş bir not çarptı. Profesörden olduğunu düşündüğü notu avuçlarına alırken, ışık almak için perdeyi açtı. Güneş ışığı yavaş yavaş dolarken dersliğe cadı sabırsızlıkla okudu notu.

"Daphne, yasaklara ilgin olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla."

Cadının yüzünde nadir oluşan bir gülümseme belirdi. Gerçekten hoş şeylerle gerçekleşeceği kesindi. Zihnini hazırlarken adımları dersliğin ortasındaki sıraya doğru gitti. Gülümseme sönmüş şimdi şüpheyle bakıyordu gözleri. Sırayı zorlanmadan ittirdiğinde tünele inan merdivenlerden hızla indi. Tünelin ayrıntılarını seçtiğinde şüphe yok olmuştu. Gülümseme tekrar oluştu porselen yüzünde. Tünel kaya sarkıtları ve dikitlerden oluşmuştu. Koyu mavi rengi duvarları deniz kokuyordu. Cadı duvarlara dokunduğunda oldukça yumuşak olduğunu gördü. Burada olduğuna memnundu. Birkaç örümcek ağını bozdu elleriyle, hiç olmadığı kadar rahattı. Sonra gri gözlerine bir ışık çarptı. Gözleri bir anda kamaşsa da tünelin sonunda ki ışığı rahatça seçebiliyordu.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 7:48 pm

Daphne, tünelden çıkıp etrafında bir tur döndükten sonra bulunduğu yerin hiç de yabancı olmadığını anlayabiliyor. Işık burada da çok az, ağaçlar güneş ışınlarını engellemiş durumda fakat genç cadı Yasak Orman'ın içerisinde büyü yapıp tehlikeli yaratıkları üstüne çekmek istemez herhalde. Tam bu sırada bir kanat sesi duyuyor, fakat etrafta uçan hiçbir şey yok.

İki şansın var, ya gidip kontrol edeceksin ya da ağaçlardan birinin gerisine saklanıp bekleyeceksin.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:02 pm

Cadı ışığa doğru neredeyse koşarak ilerledi. Tünelden çıktığında parlak bir yerle karşılaşacağını düşünüyordu. Etrafta kelebekler uçuşacaktı ve cadı kendini hiç bu kadar mutlu hissetmeyecekti. Ne yazık ki öyle olmamıştı. Ağaçlar o kadar büyük ve kudretliydi ki güneşe karşı güçlü bir bariyer görevi görüyorlardı. Güneş ise delik deşik bariyerden yol bulduğu kadar geçiyordu. Ancak o kadar azdı ki ışık cadı loşlukta rahat edemedi. Yasak Orman'da sık karşılaşılan bir durumdu.

Bir iç çekti, bu sırada kulakları bir kanat sesi işitmişti. Midesinde heyecandan bir spazm hissetti. Ancak şüphe kavuruyordu cadının yüzünü yine. Duyguları o kadar ani ve dengesizdi ki. Etrafa biraz daha kulak kabarttı ve kanat sesinin yerini tespit etmeye çalıştı. Yine tüm zihnini ortaya koymuştu ancak kafasında bir çelişki vardı. İlk önce bunu yenmeliydi. Gizlenip kanat sesinin sahibini görmeyi bekleyebilirdi. Ancak cadı merakına yenik düşmüştü. Oraya gidecek ve ne olduğuna bakacaktı.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:11 pm

Daphne, adımlarını sesin kaynağına doğru atarken karşısında yere çökmüş, oturan bir Hippogriff görüyor. Genç cadının bugüne kadar gördüğü en temiz tüylere sahip olsa gerek. Zira üstüne düşen zayıf ışıkta bile göz alıcı bir şekilde, bembeyaz parlıyor. Fakat gözlerinde huzursuz bir şeyler var, cadı üçüncü sınıfta bu yaratıkları öğrenmiş olmalı. Ona göre davransa kendisi açısından iyi olur.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:32 pm

Yerdeki kuru yaprakları çiğneyerek bir süre yürüdü ve karşısında gördüğü yaratığa hayranlıkla bakakaldı. İlk önce belleği anımsayamadı bu görüntüyü ve sonunda şimşekler çaktı gözlerinde. Tabii ya, bu bir Hippogriff olmalıydı. Şimdi cadının yapması gereken bu yaratık hakkındaki bilgileriydi. Ne öğrenmişti? Hippogriff'ler çok gururlu yaratıklardı. Ve sözden de anlıyorlardı. Cadı tam yaratığa doğru bir adım atacaktı ki birden tüm bedeni ürperdi. Olabildiğince yavaş adım attı ve yaratığı karşısına aldı. Gülümsedi ve yavaşça eğildi cadı. Bir zamanlar ona babasının kibar olmak için öğrettiği reveransı yapmıştı. Tabii cadının bunu öğrenmesi kolay olmamıştı çünkü babası bu konuda pek de başarılı değildi. Birkaç kez yere yuvarlandıktan sonra cadıya öğretebilmişti. Ve cadıda kahkahalarının arasından öğrenivermişti reveransı. İçi sıcacık olmuştu.

Eğilip reverans verirken en samimi haliyle gülümsedi. "Merhaba." Sesi bir meleği andırıyordu. Bu güzel meleğin bir tek kanatları eksikti ancak kanatlar Hippogriff'te mevcuttu zaten. O kadar beyaz tüylere sahipti ki cadı ona dokunma iç güdüsünü zorlukla bastırıyordu. Bir bulut gibi tüylerini izledi cadı. Bu loş ışıkta bile o kadar parlaktılar ki! Ancak gözlerinde uğursuz bir sıkıntı vardı. Cadı hiç gülümsemesini bozmadı ve ayağa kalktığında bakışlarını tutup onu yumuşatma derdindeydi.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:38 pm

Daphne bildiklerini oldukça iyi bir şekilde sergilerken, Hippogriff'in gözleri genç cadının üstünde geziniyor. Selam verip vermemesi gerektiğinden emin değilmiş gibi görünüyor. Fakat en sonunda kafasını biraz eğerek kıza karşılık veriyor. Artık yaratığa yaklaşmakta özgür olan genç cadı yine de dikkatli olsa iyi olur.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:46 pm

Güzel Hippogriff'in gözlerindeki kararsızlığı görüyordu Daphne. Zira bu hissi herkesten iyi biliyordu. Yine de yüzündeki gülümseme yapıştırılmış gibi duruyordu hala. Güzel yaratığın tüylerini okşamak istiyordu ancak ilk önce onun hareketini beklemeliydi. Hippogriff'te yumuşak bir selam vardı ancak yinede güzel gözlerindeki huzursuzluk devam ediyordu. Cadı onu ürkütmemek için ve zarar görmemek için yavaşça ona adım attı. Bir adım atıp bekliyordu. Ve sonra bir adım daha... Yaratığın huzursuz havasını içinde hissedecek kadar yaklaşmıştı ona. Elini tam beyaz tüylerine götürecekken yaratığın huzursuzlandığını gördü ve hemen en yumuşak ses tonunu kullandı. "Hey, özür dilerim. Sen o kadar güzelsin ki..." Yaratığı hayranlıkla izleyen gözleri onun bakışlarını hapsetmişti. Cadının gözleri yaratığın gözlerinden tüylerine gidip geliyordu. "Sadece, çok güzelsin." Anılar zihnine akın ederken buna izin vermemek için direniyordu ancak nafile. Babasının yüzü gözlerinin önüne geldiğinde gülümsemesini bir hüzün rüzgarı götürdü. Şimdi dudakları titriyordu ve gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Sonra Hippogriff'e bakarak bir damla yaşın arasından gülümsedi. "Harika bir şeysin sen." Dudaklarında ufak bir kahkaha yükseldi ancak temkinli olması gerektiğini hatırlattı kendisine. Bir adım geriledi ve yaratığın tepkilerini izlemeye koyuldu.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:50 pm

Genç cadı ellerini Hippogriff'in yumuşak tüylerinde gezdirirken, onun huysuzlandığını fark ediyor. Garip bir ciyaklama sesi çıkartarak gagasını Daphne'ye döndürüyor. Onu ısırmak değil amacı sadece korkutup, uzaklaştırmak. Genç cadı da bunun üzerine geriliyor, fakat yaratığın sol gözünde beliren gözyaşı dikkatini çekiyor.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 8:56 pm

Genç cadı Hippogriff'in biraz yatıştığını düşünerek geri attığı adımını ileri doğru yerleştirdi. Şimdi çok yakında Hippogriff'e. Uzun parmaklarını yaratığın tüylerine bıraktığında gerçekten pamuktan bile daha yumuşak olduğunu gördü. İçinde beliren sarılma isteği onu gülümsetmişti. Ancak yaratık bir anda huzursuzlanmış ve ciyaklayarak gagasını cadıya doğru savurmuştu. Daphne bunun etkisiyle birkaç adım gerilemişti. Aniden damarlarına adrenalin pompalanırken bir yara aldığını düşündü. Ancak hiçbir acı hissetmiyordu. Aslında koluna bakacaktı ama bu hareket yaratığı ürkütebilirdi ve cadınında bu en son istediği şeydi. Sonra Hippogriff'e gerçekten baktığında güzel gözlerinden bir damla yaşın süzüldüğünü gördü. Biraz öncede kendisi gözyaşı döktüğü için onu titrek bir gülümsemeyle karşıladı.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Paz Tem. 08, 2012 9:54 pm

Genç cadı Hippogriff'in gözyaşını görünce yumuşuyor. Onun bir şeyden acı çektiğini anlamış olmalı. Ancak görünürde herhangi bir yara izi bulunmamakta. En azından yakın zamanlarda olmuş bir şey yok. Sadece Hippogriff'in boynunda yıllar önce olmuş olduğunu sandığı bir yara var. Ancak belli ki deneyimli bir insan eliyle orası ilgiyle dikilmiş.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 9:39 am

Cadı göz yaşını silmek istese de hareket edemedi. Titrek gülüşü de bir nefes gibi gelip geçmişti. Kalbi gözlerinde atıyordu şimdi. Temkinli adımlarla Hippogriff'in çevresini dolandı. Bir yara aradı ancak açık bir yara yotu. Sadece boynunda ustaca dikildiği belli olan büyük bir yara izi vardı. Yaranın nasıl oluştuğunu merak etti cadı, muhtemelen yaratığın canı çok yanmıştı ve belki de ölümden dönmüştü. Hippogriff'in gagasını eliyle okşadı. "Bunu sana kim yapmış olabilir?" Zihni yine uzaklaşmaya başladı bulunduğu ortamdan. İlk kez bir ders sırasında bu kadar rahat davranıyordu. Kendini çok zorladı ve zihnini yerinde tutmayı başardı. Oysa ki gözlerinin önüne gelen babasının yakışıklı yüzünün hayalini bir toz bulutu gibi savurmak istememişti.

Cadı Hippogriff'in gözlerine bakarken "Benimde yaralarım var." Diye mırıldandı. "Kalbimde çok, çok büyük yaralarım var." Dedi ve tekrar titrek bir gülümseme yerleşti. Melek kimliğine bürünüyordu yine.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 2:53 pm

Hippogriff kendisiyle ilgilenilmesinden hoşlanmış olacak ki kafasını genç cadının kolunun altına sürtüyor. Biraz daha sevgi bekliyor olduğu belli, üstelik sonrasında kafasıyla sırtını göstermesine bakılırsa uçmak için büyük heves duyuyor.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 6:49 pm

Elini gagasından çektiğinde Hippogriff hiç beklemediği şeyi yapmış cadının kolunun altına hafifçe dokunmuştu. Daphne yine içten bir gülümsemeyle cevap verirken biraz önceki hüzün terk etmişti tüm karanlığını alarak. İçinde oluşan sevgi dalgasıyla başını Hippogriff'in boynuna yasladı. Sonra yaratığın hareketlenmesiyle merakla çekilen Daphne yaratığın başıyla sırtını işaret ettiğini gördü. Küçük bir kıkırdama çıktı cadının dudaklarından. "Uçmak mı istiyorsun?" Hızlıca fakat tüy gibi yerleşti yaratığın sırtına. "O zaman uçur beni." Bu an muhtemelen cadının yaşadığı en hoş anlardan birisiydi. Bu kesindi çünkü yaratık onun sevgisini kabul ederek kendi sevgisini sunuyordu. Bundan daha fazlasını isteyemezdi cadı.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 6:55 pm

Hippogriff sırtına çıkmaya çalışan genç için biraz eğiliyor ve ona kolaylık sağlamaya çalışıyor. Bu sırada bir şeyden rahatsız oluyormuş gibi kasıyor vücudunu fakat Daphne bunun üstünde fazla durmuyor. İsterse Hippogriff'e bir isimle seslenebilir, zira yaratık genç cadının varlığını çoktan kabul etmiş durumda. Ancak onun tüylerini çekmemesi gerektiğini unutmamalı. Hippogriff arka bacaklarından güç alarak havaya yükseliyor, şimdi onun dünyasında sadece o ve rüzgar var.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 7:26 pm

Yaratığın sırtına yerleştiğinde birkaç ileri geri adım attı Hippogriff. Bu sırada Daphne onun tüylerini okşuyordu. "Sen isimsiz kalmamalısın değil mi? Hayır, böyle bir şey olamaz..." İsmi düşünürken cadı Hippogriff'in boynundaki yara izini eliyle okşadı. "Sana Cappi diyeceğim. İtalyanca şans, talih anlamına gelir. Ve inan bana sen gerçekten şanslı bir Hippogriff'sin." Yaratığın sanki ona cevap verir gibi çıkan homurtusunu duydu. Bu sırada yaratık havalandı, Daphne saçlarında hissetmeye başlamıştı rüzgarı.

Cappi hız kazandıkça Daphne kahkahalar atarak yaratığın boynuna tutunmuştu. Oyunlar yaparak bir sağa bir sola kıvrılıyordu. Yükseliyor ve alçalıyorlardı. Gökyüzünün bu katında olmak, dahası Cappi'yle olmak cadının içini umutla doldurmuştu. Yeni başlayan bir gün gibiydi cadı için hayat. Güneş saf ışıklarını yeryüzüne yolluyordu. Ve cadı ile Cappi bu ışıkları sevinçle tenlerinde kabul ediyorlardı. Üstelik Cappi'nin tüyleri güneşte o kadar çok parlıyordu ki sanki Cappi güneşin ta kendisiydi. Bulutlardan bile daha beyaz tüylerine yüzünü gömerken Daphne düşündüğü tek şey rüzgarın ne kadar hoş olduğuydu.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 7:34 pm

Cappi kendisine konulan isimden hoşnut bir biçimde başını sallıyor. Kanatlarının kendisine bahşettiği özgürlükten faydalanarak bir göğe çıkıyor, bir ağaçların en yüksekteki dallarına kadar iniyor. Kara Göl'ün üstünden uçarken bilerek kendisini suyun yüzeyine yakın tutuyor. İnsan taşıma konusunda acemi olsa gerek, zira iki kere Daphne'yi düşürme tehlikesi yaşıyor. Özellikle ön sol ayağını suya daldırıp daldırıp çıkartıyor bu arada. Ancak memnun değilmiş gibi gölün sonuna geldiklerinde, yüz seksen derece dönüp bir kez daha bacağını suya değdiriyor. Sıçrayan su damlaları bazen genç cadıya denk geliyor.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Ptsi Tem. 09, 2012 7:47 pm

Cappi aşağıya ve yukarıya doğru uçarken gerçekten mutlu olduğunu hissediyordu cadı. Şu anda bir tek ikisi vardı. Bu gökyüzü onlara nimet gibi sunulmuştu ve ikili bunu kabul ederken mutluydular. Daphne kendisini öyle kaptırmıştı temkinli olmayı unutmuş ve kollarını gevşetmişti. Bu sırada da Cappi bir anda sağa yatmış ve Daphne dengesini kaybetmişti. Sağa doğru kaysa da kendini çekti ve tekrar oturdu Cappi'nin sırtına. Bu sırada Kara Göl'ün üzerine geldiklerinde Cappi ani bir şekilde suya doğru inmiş ve tekrar dengesini kaybetmişti cadı. Ancak çabuk toparlanmış ve düşme tehlikesi geçirmemişti. Gölün çevresinde birkaç tur atarlarken Cappi ön sol ayağını suya daldırıp çıkarıyordu. Bu sırada sıçrayan su damlaları cadının yüzüne vuruyor ve cadı sadece kahkaha atarak cevap veriyordu. Soğuk su ona dinçlik verirken Cappi'nin hareketleri onu güldürüyordu. En son ne zaman bu kadar güldüğünü anımsayamadı cadı. Demek ki o kadar uzun zaman geçmişti... Yine de cadı bunu şimdi yaşamanın mutluluğu içindeydi.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Salı Tem. 10, 2012 11:19 am

Cappi sırtındaki cadının mutlu olmasından haz duyuyor olsa gerek zira gagasından çıkardığı sesler hiç de tehlike uyandırıcı değil. Kara Göl'ün üzerinde süzülmekten sıkılmış olsa gerek, bu sefer yönünü Quidditch Sahası'na döndürüyor. Quaffle çemberlerinin içlerinden geçmeye başlıyor. Öyle virajlarda bulunuyor ki genç cadı düşmemek için zor anlar yaşıyor. Uçmaktan yorulan Cappi, yavaş bir şekilde sahaya iniyor. Fakat genç cadı bu sırada bir şeyi fark ediyor. Sahanın üzerinde düz bir şerit halinde kan izi var.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Salı Tem. 10, 2012 5:12 pm

Göl'ün üzerinde uçarken Cappi birden yönünü değiştirmişti. Bu sefer Quidditch sahasına doğru yol alıyordu. Rüzgar tüylerinin arasından çıkıp sırtında ki cadının saçlarına karışıyordu. Bu sürede de cadının saçlarından baharat kokusu yükseliyordu. Onlar keyifle uçarlarken Cappi işi daha da büyütmüş Quaffle çemberlerinin içinden geçmeye başlamıştı ancak çok ani hareketler yapıyordu. Daphne düşmemek için dişini sıkıyordu ancak birkaç kez kaymaktan kendini alamamıştı, tutunacağı tek şey Cappi'nin boynuydu.

Rüzgardan başı ağrımaya başlayan cadı gözlerini kapatıp başını kollarının arasına gömdü. Büyük ihtimalle bu rüzgar Cappi'yi de sersemletmişti çünkü Cappi havada yavaşça süzülerek yeşil sahaya inmişti. İndiklerinde cadıda durgun havanın bir iki saniye tadını çıkarmıştı ancak gözlerini açtığında keyfi son bulmuştu. Çünkü sahanın üzerinde düz bir şerit halinde kan izi vardı.

Konu: Geri: Daphne S. Aswang Perş. Tem. 12, 2012 8:00 pm

Genç cadı kanın nereden yayılmakta olduğunu Ravenclaw zekasıyla hemen anlıyor. Cappi'nin en başından beri huysuz olmasının sebebi de bu olsa gerek. Ön sol ayağının altında açık bir yara bulunmakta. Suya değdirdiğinde kabuğu yolunmuş ve yeniden kanamaya başlamış olmalı.

» Aswang, Daphne