Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gülümse İnadına !

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
J. Jimmy Monteiro
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
J. Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 294
Kan Durumu : Safkan
Rp Partneri : Nope
Özel Yetenek : Görücü.
Yaş : 29

Gülümse İnadına ! Empty
MesajKonu: Gülümse İnadına !   Gülümse İnadına ! Icon_minitimeSalı Haz. 26, 2012 12:00 am

J. Jimmy MONTEIRO x April DORNAN

Soğuk hava dalgalarının eskimiş pencereleri titrettiği bir gün daha başlarken ahşap pencereden sinsice sızan esinti çıplak tenine temas etmesi ile bir irkilmesi bir olmuştu genç büyücünün. Gözaltlarının fazlasıyla şiş ve uykusuz olması yetmiyormuş gibi son günlerde ki göz kararmaları daha da fazlalaşmış olması içten içe onu korkutsa da şuan onu düşünemezdi. Ortak salonun mayhoş havasından sıyrılmış bir şekilde yatağında bir sağa bir sola dönüşleri artık kalan öğrencilerinde sinirini bozmaya başlamıştı ama kendine hakim olamıyordu ve bunların tek nedenini beyni, mevsimlik aşk geçişlerine bağlıyordu. Fazlasıyla arkadaşı olmasına rağmen günlerdir onlarla konuşmamasını da buna bağlarken bir yandan da meraklı gözlere karşılık tanıdığı ya da tanımadığı bütün öğrencilere gözlerini dikerek rahatsız olmaları için elinden geleni yapıyordu. Kendisi ile bir bütün olmuş yatağından ellerinin sayesinde vücudunu ayıran genç büyücü çelimsizce yeni bir güne daha başlamıştı. Kafasındaki düşüncelerinin saçma ve bir o kadar da anlamsız olduğunu kendisinin bilmesi içini daha çok yakıyor ve kişiliğinin zayıflığını gösterdiğini düşündüğünden artık dışarı bile çıkmak istemiyordu. Soğuk parkeye nüfuz eden pürüzsüz ayakları geri geri gidiyordu ancak bu bir çözüm yolu bile değildi. Meşe ağacından yapılma dolabından temiz üniformalarını alıp yatağa koyarken bir yandan da dağınık saçlarını daha da dağıtarak bir şekil verme umuduna giren büyücü üzerindeki pijamayı soğuk parkeye teslim edip, çıkardığı üniformayı hızlıca üzerine geçirmeye başlamıştı. Yatağının sivri köşesine düğüm attığı kravatını oradan çıkarıp boynuna attıktan sonra genç büyücü dışarı çıkmak için neredeyse hazırdı. Son olarak ayakkabılarını da yatağının altından çıkarıp ayağına geçiren büyücü yatakhanenin kapısını aralayıp ortak salona giriş yaptı. Gözleri ortak salonu analiz ederken turuncu saçları ile metrelerce uzaktan bile kendini belli eden Heather takılmıştı gözüne. Ağır ağır merdivenlerden inerken narin kızla kesişen gözlerini devirmeden adımlarını atıyordu.

Nihayet kızın yanına geldiğinde ise elini beline koyarak ‘’ Güzel bir gün değil mi? ‘’ diyerek yapmacık gülümsemesini suratına kondurmuştu. Karşısındaki kızın cevabını beklemeden hızlıca kendini ortak salondan dışarı atan genç kendini öğrenci kalabalığının ortasında buldu. Onca öğrencinin ses kalabalığı ve nefes tüketimi yüzünden nefes almakta güçlük çeken genç önüne düşen saçlarını geriye attıktan sonra ruh halini arındırmayan şekilde yer değiştiren merdivenlerden hızlıca inmeye başladı. Nereye gideceğini ya da kimle bulaşacağını bilmiyordu fakat tek istediği birbirinden farklı olmayan et parçalarının arasından sıyrılmaktı. Nihayet hızlıca merdivenlerden inerken adımları ikinci katta tutaklık etti ve ikinci katın koridorundan sapan genç merdivenlere göre daha az öğrencinin bulunduğunu görünce derin bir nefes aldı. Adımlarını yavaşlatan genç büyücü etrafa aylak bir şekilde göz geçirirken gözüne ilişen boş sınıfı gördü az ileride ve dolu olma ihtimalini aklından geçirmeden hiç düşünmeden içeri daldı. Adımını attığı sınıfta gözlerini gezdiren genç hiç de yabancı olmayan bir simayı karşısında bulmuştu. Kısa sarı saçları ve iyi espri anlayışı ile aklında kalan ve sonra da dostum diyeceği kişilerden biri olan April’den başkası değildi. Yüzündeki istem dışı gülümseme ve biraz olsun rahatlama duygusu iyi gelmiş olacak ki kasıntı ruh halinden tamamen kurtulan genç güzel cadının yanına oturarak ‘’ Doğru söyle geleceğimiz ve evliliğimiz hakkında planlar yapıyordun değil mi?’’ diyerek çoğu insanın zar zor duyabileceği kahkahayı patlatmıştı. Gülümseyen gözleri ile kızın ne söyleyeceğini merak eden genç bir yandan kızın etrafında tur atarken bir yandan da kızın dediklerini dinlemeye koyulmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
April Dornan
Hufflepuff V. Sınıf
Hufflepuff V. Sınıf
April Dornan


Mesaj Sayısı : 43
Kan Durumu : Muggle doğumlu.

Gülümse İnadına ! Empty
MesajKonu: Geri: Gülümse İnadına !   Gülümse İnadına ! Icon_minitimeSalı Haz. 26, 2012 1:17 pm

Kurşuni bir gökyüzünün altında, soğuk güne uyanmak bile enerjisini tüketmeye yetmemişti. Her zamanki gibi herkesten önce kahvaltıdaydı. Büyük Salon’un bu halini severdi April, etrafında birileri olduğunda konuşmaktan yemek yiyemiyordu ve kız en sevdiği öğünü konuşarak kaçırmaktan hoşlanmıyordu. Bu sabah, kurşuni gökyüzünün altında kahvaltı etmek keyfini iyice yerine getirmişti. Fakat memnuniyeti ölçüsünde gevşemişti genç kız ve şimdi boş bir sınıfa sığınıp bir iki elma eşliğinde kitap okuma fikri sıkıcı bir iksir dersine girmekten daha çekici geliyordu. Her geçen dakika biraz daha benimsediği bu düşüncenin peşinden ortak salona döndü koşa koşa. Herkesin kahvaltıya indiği bu saatlerde kimse niye derse girmediğini sorgulamayacaktı. Sandığının başında diz çöküp eşyalarını şöyle bir karıştırdı ve nihayet aradığı kitabı bulduğunda cübbesinin cebine tıkıştırdığı iki elmanın hala yerinde olduğunu kontrol ettikten sonra ikinci kata çıktı. Burada genelde boş olan ve gölü gören manzarasıyla April’ı oldukça memnun eden bir sınıf vardı. Bugün de boş olacağını düşünüyordu, haklıydı da. Sınıf her zaman olduğu gibi boştu ancak bir değişiklik vardı bu defa. Büyük ihtimalle haşarı birkaç öğrenci dün geceyi sınıfta geçirmiş, tavana bir sürü saçma sapan söz yazmışlardı ve pek çoğu April’ı oldukça eğlendirecek cinstendi. Nasıl olup da böyle bir eğlenceyi kaçırdığına hayıflanarak kitabını ve elmalarını masalardan birsinin üzerine bıraktı ve kendisi de sınıfın tam ortasındaki masanın üzerine uzandı. Yazılanları okurken kıkırdamaktan alamıyordu kendisini. Bunu yapanın kim olduğunu gerçekten merak ediyordu. Tam kendi dünyasına dalmışken açılan kapının sesini duyup irkildi. Ancak giren çocuğun tanıdık simasını görünce rahatını hiç bozmadan eski pozisyonuna geri döndü. Jim, okulda gerçekten eğlenebildiği birkaç kişiden birisiydi. Onunla vakit geçirmekten keyif alıyordu. Derslerde çok patırtı çıkarttıkları için cezaya kalmak moralini bozmuyordu, çünkü cezaya kaldıklarında bile çok eğleniyorlardı.

Çocuk yanına gelip oturduğunda da istifini bozmadı. Kıkırdayarak yukarıda yazılanları okumaya devam ediyordu. Fakat çocuğun sözlerini duyduğunda kıkırtısı yüksek perdeden bir kahkahaya dönüştü. “Evlilik mi? Evlilik Lisbeth gibi çıtkırıldım kızlara göre bir fikir. Yanlış yerdesin dostum.” Etrafında dolaşan çocuğu izlerken hala gülmeye meyilli görünüyordu. Hayatı boyunca hiç böyle bir fikre sahip olmamıştı April. Cinsiyet algısı herkesinki gibi olmadığından ve etrafında model alabileceği hiç kadın olmadığından belki de. Ailesinin feminen yanları dahi onu kadınsılaştırmaya yetmemişti ve okulda edindiği tüm arkadaşlarının da kendisi gibi olması on altı yaşına girmiş bu genç kızın gelişimine hiç katkı sağlamıyordu. Gerçi umurunda değildi bu, olduğu şeyden şikayetçi değildi April. Arkadaşlarının da herhangi bir rahatsızlık duyduğunu düşünmüyordu. “Yukarıya baksana; şu Ravenclaw dördüncü sınıftaki deli kız hakkında bir sürü şey yazmışlar. Ayıp ama gülmemek de elimde değil.” Kıkırdıyordu hala. Neden sonra çocuğa döndü. “Sen niye derste değilsin? Bensiz cezaya kalırsan çok sıkıcı olur.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
J. Jimmy Monteiro
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
J. Jimmy Monteiro


Mesaj Sayısı : 294
Kan Durumu : Safkan
Rp Partneri : Nope
Özel Yetenek : Görücü.
Yaş : 29

Gülümse İnadına ! Empty
MesajKonu: Geri: Gülümse İnadına !   Gülümse İnadına ! Icon_minitimeSalı Haz. 26, 2012 7:21 pm

‘’ O kız hakkında yazılanların çoğu doğru olabilir ama yine de komik değil mi? ‘’ diyerek boş dersliği inletecek kadar bir kahkaha patlatmıştı genç büyücü. Normalde de gülen bir insan olduğu için çoğu öğrenci artık onun ayarsız ve bazen de sinir bozabilecek kahkahalarına alışmıştı bile. Yazılanları göz ucu ile okurken çoğunun bir avuç erkek öğrencinin elinden çıkma olduğunu anlıyordu çünkü bunu kendi de zamanında çok yapıyordu. April harici birbirine benzeyen kızlar genelde kızların dedikodu huyunun olduğunu söyleyip kavga etse bile genç büyücülerdeki dedikodu potansiyeli bütün bayan öğrencilere yeter de artardı. Beyin fırtınası ile bunları düşünüp çaktırmadan gülmeye çalışan genç büyücü yakın arkadaşının sorusuna karşın gözünü tavandaki yazılardan alarak ‘’ Canım istemedi ayrıca görünüşe göre senin de burada olmaman gerekiyordu değil mi?’’ diyerek meraklı gözlerini kızın gözlerine dikmişti. Kızın çaprazında bulunan tahta sıraya yayılan genç büyücü ‘’ Kimseye söyleme ama o ravenclaw’dan olan kız için denilenler doğru ve bunu yazanlarında bahse girerim hepsi erkek.’’ Diyerek kendinden emin bir şekilde sıraya yaslandı. Evet çoğu erkeğe göre dedikodu huyu oldukça fazlaydı ancak kendini tutamıyor ve kendine malzeme çıkmayınca hayali şeyler üretip insanların ayaklarını kaydırıyordu ama bunları yapmasa diğer öğrencilerden bir farkı kalmazdı.

Çoğu profesör bu huyundan ötürü onu uyarmış hatta bir keresinde bile ceza vermişliği bile olmuştu ancak içindeki durduramadığı dedikodu arzusu onu ortalığı karıştırmada bir numara yapmıştı. Soluksuz konuşmasında bir an duraksayıp onu çaresice dinleyen cadıya yüzünü dönerek ‘’ Biliyorum erkek dedikodusu seni pek sarmaz ama sende bizdensin o yüzden anlatıyorum April yoksa diğer kızlar gibi olsaydın senle konuştuğum konular aşk ve sex üzerine olurdu.’’ Demesi ile hatasını anlaması da bir oldu. April onlarla bir takılabilirdi hatta her muhabbete bile girebilirlerdi ama nihayetinde o da bir kızdı ve ona da biraz olsun seviyeli davranması gerektiğini düşünmeye başlamıştı. Kuracağı cümleler boğazında takılırken yutkunmaya çalışan genç büyücü sağ kolunu kızın omzundan atıp ‘’ Söylesene April bizim bir türlü göremediğimiz ama senin hayallerinde canlandırdığın prens’in Hogwarts ta olma ihtimali var mı?’’ dedikten sonra meraklı bakışlarını kıza doğru çevirdi. Stresten siyah kunduralarını cevizden yapılma parkelere çarpan büyücü iyi bir arkadaş olmadığını en yakınlarına bir kez daha kanıtlayarak gerçek kişiliğini çıkardı. Patavatsız ruhu ve düşünmeden hareket etmesi bir gün onu yalnız kılacağını biliyordu ama kendine engel olamayışı herkesi yanından birer birer alıyordu ancak bunun April için geçerli olup olmadığını öğrenmek için deniz mavisi gözlerini genç cadıya sabitlemiş bir şekilde ağzından çıkacak kelimelere konsantre olarak cevabı beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gülümse İnadına !
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu :: İkinci Kat :: Boş Derslik-
Buraya geçin: