Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kaçak Dostluk

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Desmond Fionnlaqh

Desmond Fionnlaqh


Mesaj Sayısı : 90
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Yok.

Kaçak Dostluk Empty
MesajKonu: Kaçak Dostluk   Kaçak Dostluk Icon_minitimeÇarş. Şub. 29, 2012 11:47 pm

Kişiler: Morpheus Ivanov & Desmond Fionnlaqh
Mekan: Esrar Dairesi
Zaman: Gece.


    Gecenin kasvetiyle boğduğu odada yalnız başına oturan büyücü bir bekleyiş içindeydi. Oturduğu koltukta yerinde durmadı, sürekli sağa sola dönmeye çalıştı. Tedirginliğin verdiği yerinde duramama duygusundan olsa gerekti. Dakikalar usulca ilerliyor bakanlıkta kalan son çalışanlarda evlerine gitmek üzereydiler. Eski dostunun yanına gelip ihtiyacı olan malzemeleri almasını beklemek, büyücü için gerçekten çok zordu. Sanki her an bir yüksek düzey bir yetkili gelip onu suç üstü yapacakmış gibi gelmeye başlamıştı. Gayet modern olan sandalyesini vücuduyla ileri çekerek masaya yanaştı. Masanın üzerine yığılmış toz kaplı dosyalar arasından birini vakit geçirmek için eline aldı. Dosyada ibranice bir şeyler yazması üzerine direk odanın herhangi bir yerine doğru savurdu. Çünkü dilini anlamamıştı bile. Eline aldığı ikinci dosya tamamen Fransızca'ydı. Kendi kendine iç geçirerek bir şeyler fısıldadı. Fransızlarla uğraşacak vaktim yok. Dosyayı kapıya doğru fırlattı. Sanırım bu dosyaları etrafa savurmaktan zevk aldı ki masasında tek bir dosya kalana kadar fırlatmaya devam etti. Masanın üzerinde kalan dosyanın kapağını araladı ve karşısında iri puntolarla yazılmış bir başlık gördü. Sesli bir şekilde başlığı heceleyerek okudu. ' Ba-kan-lı-ğın Ka-yıp-la-rı ' Aklına ilk gelen şey eski dostuna yaptığı iyiliklerin dikkat çekici olması olmuştu. Suratında afacan çocukların yaramazlık yaptıktan sonraki gülümsemesi belirdi. Odaya doğru yaklaşan ayak seslerini duymasıyla irkildi bedeni. Çekmecesinde duran meşe ağacından yapılmama asasına gitti bir an eli. Gecenin bu saatinde esrar dairesinde kimse olmazdı normalde. Belki de beklediği misafiriydi. Ayak sesi iyice yaklaşmıştı neredeyse odanın içindeymiş gibi duyulmuştu. Ayak seslerini kesildi ve saniyeler geçmeden esrarın ev sahipliği yaptığı odanın tahta kapısı dövüldü. Desmond tok bir sesle içeri buyurdu.
    " Girebilirsiniz. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Morpheus Ivanov
Büyücü
Büyücü
Morpheus Ivanov


Mesaj Sayısı : 40
Kan Durumu : Safkan
Yaş : 30

Kaçak Dostluk Empty
MesajKonu: Geri: Kaçak Dostluk   Kaçak Dostluk Icon_minitimePerş. Mart 01, 2012 12:18 pm

Hava soğuktu. Elimi paltomdan çıkardığım her an üşüyordum. Enseme gelen soğuk havayı önlemek için paltomun yakasını yukarı doğru kaldırdım. Gecenin bu saatinde evden çıkmayı daha çok severdim. Gündüzleri aptal insanlarla karşılaşma olasılığım daha yüksekti. Hatta birkaçı beni bırakmaya hiç razı olmuyordu. O uyuşuk beyinlerinde gidecekleri yere geç kalmak o kadar önemli değildi ama tabii beni bekleyenler vardı. Başka türlü dışarı çıkmazdım zaten. Şimdiyse Esrar Dairesi'ne gidiyordum. Bakanlık bana her yıl düzenli olarak seherbazlık öneriyordu ama hiçbirini kabul etmedim. Bağımlı bir iş ilişkisini sevmem. Bilgilerimi kullanma konusunda yetersiz olan birinden emir alacakta değildim doğrusu. Genede bu kasvetli bakanlığa ihtiyacım vardı. Yaptığım araştırma için gereken malzemelerin çok özel olanlarını ancak buradan sağlayabilirdim, çünkü biliyordum ki bu malzamelerin hemen hepsi yasaktı. Neyse ki okuldan eski bir dostum Esrar Dairesi'nin başına getirilmişti. Başta bu iş onun aklına pek yatmasa da zamanla bana güvenmeyi öğrendi. Sonuçta kaybedecek hiçbir şeyi yoktu aksine yeni bir büyü bulursam çok şey kazanabilirdi. Yakalanırsam -ki bu mümkün değildi- suçlamalar yalnızca benim üzerime kalırdı. O da bunun farkındaydı.

Adımlarımı huysuzca hızlandırdım. Geç kalmak istemiyordum ve biraz da yağmur çiselemeye başlamıştı. Yolu ıslatan damlaların üzerine basıyordum. Ayakkabıma düşen birkaç damla, iz bırakmıştı ve bu durumu hiç sevmediğimi hatırladım. Genede bu saatte bunu umursayacak zamanım yoktu. İşimi çabucak halledip eve dönmeliydim. Bakanlığın kapısına geldiğimde acelem olsada bir an durdum. İçeride birileri olursa ne diyeceğimi düşündüm bir süre ama sonra birkaç aptal bakanlık çalışanını kandırmanın zor olmayacağına kendimi ikna ettim. Zaten bunu durmadan yapıyordum. Şimdi ne değişmişti ki? Hiçbir şey. Kapı elimi dokunmamla birlikte açıldı. İçeri doğru girdiğimde artık davetsiz misafirlere hazırlanmış tuzakların yerini ezberlediğimi fark ettim. Hızlı bir biçimde onları atlattım ve asansöre bindim. Asansör beni hiç zorlanmadan Esrar Dairesi'ne götürdü. En sondaki odanın Desmond'a ait olduğunu biliyordum ve beni orada bekleyecekti. Adımlarımı koridor boyunca hızlandırdım. Öyle ki odanın kapısına birkaç saniyede varmıştım. Kapıyı tok bir sesle çaldığımda içeriden gelen sesi duydum. Memnuniyetle kapı kolunu çevirdim ve ağır kapıyı iterek açtım. Karşımda duran dostuma baktım. Son görüşmemizden beri hiç değişmemişti. Benimkilerin aksine düz olan saçları özensizce dağıtılmıştı. Her zaman ki gibi şıktı. Hafif bir baş selamıyla onu selamladım ve hemen ardından gösterdiği koltuğa yerleştim. İşimi kısa tutmak istiyordum ama gündelik muhabbetlerinde beklendiğinin farkındaydım. Bu yüzden bir süre sessiz kalmamın ardından konuşmaya başladım.
"Umarım işler iyidir."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desmond Fionnlaqh

Desmond Fionnlaqh


Mesaj Sayısı : 90
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Yok.

Kaçak Dostluk Empty
MesajKonu: Geri: Kaçak Dostluk   Kaçak Dostluk Icon_minitimePerş. Mart 01, 2012 2:27 pm

Kapının açılmasıyla birlikte odanın yoğun kasveti dağıldı. Kendinden emin adımlarla odaya dalan büyücü gözlerini masanın yanı başında oturan, iyi giyinimli büyücüye dikti. Desmond'un suratında özlem duygusunun yarattığı bir tebessüm oluştu. Tanrının kendisine özenle bahşettiği gözleriyle, uzun süredir görüşmediği dostunu süzdü. Hiç değişmemişti. Eskisi gibi saçlarına önem göstermiyor - yataktan kalktığı gibi - gezinmeye devam ediyordu. Eski dostunun gözlerine hayrandı esrar dairesini yöneten büyücü. Belki okyanuslar bile kıskanıyordu o gözlerin maviliğini. Sanki tanrı, mavinin en güzel tonunu onun gözlerine bahşetmişti. Tüm bu gereksiz düşüncelerden sıyrılmayı başardı koltuğuna kıvrılmış büyücü. Bir gizli ajan edasıyla giyindiği takım elbisesinin içinde çok sade bir büyücü havası vermekteydi. Samimiyetlerinin sınırını bilen iki dost hafif bir kafa hareketiyle birbirlerini selamladılar. Desmond, eski dostunun daha fazla ayakta kalmasını istemediğinden olsa gerek gözleriyle masanın önüne yerleştirilmiş sandalyeyi işaret etti. Karşısındaki büyücü mesajı doğru anlamış olsa gerek, tahta sandalyeye bir çırpıda oturdu. Bir an büyüklüğü sayılarla ifade edilen odanın içi sessizlik denen şeyle dolmuştu. Dudaklarında sakladığı zehri akıtan büyücü nihayet konuşmaya karar verdi. Ancak; karşısındaki büyücü çoktan işlerinin gidişatıyla ilgili iyi dilekte bulunmuştu. Büyücüye sözlü bir teşekkür yerine, yüzüne yerleştirdiği sade bir gülümsemeyle teşekkür etmeyi tercih etti. Söze başlamadan önce yutkundu ve konuşmaya başladı. " Buraya niçin geldiğini sende, bende biliyoruz. Sana istediklerini vereceğim. Malzemelerin bir çoğunu odama getirdim. Sana lazım olanların hepsi burada olmayabilir. " Sözlerini bitirdikten sonra kendisini daha rahat hissetti.

Rahat sandalyesinden kalkmak onun için pek zordu, saatlerce oturduktan sonra ama kalktı ve odayı ısıtan şöminenin yanına doğru yavaşça yürüdü. Masanın önünde duran büyücü tarafından tuhaf karşılandı davranışı. Şöminenin yanına gitmesinin sebebine anlam verememiş olsa gerek ki tuhaf karşılamıştı büyücü. Desmond'un şöminenin yanı başına gitmesinin sebebi tamamen farklıydı. Şömineyi süsleyen Ravenclaw binasının armasına hafifçe bastırdı. Daha sonra derinlerden gelen bir gürültü duyuldu kulaklarda. Şöminenin sağ tarafındaki bacaya kadar ilerleyen duvar kalkmıştı. Şömine aslında cam bir fanusla sarılmış sadece oksijenin etkileşime geçebilmesi için ateşin olduğu kısım açık bırakılmıştı. Duvarın olduğu yerdeki boşluk, merdivenlerle inilen bir sığınağa ev sahipliği yapmaktaydı. Bu sığınağı, bu göreve gelen bütün esrar dairesi başkanları kullanmışlardır. Desmond büyücüye dönerek gülümsedi ve aşağı inmek için yanına çağırdı.
" Sanırım burada işine yarayabilecek bir şeyler olabilir. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Morpheus Ivanov
Büyücü
Büyücü
Morpheus Ivanov


Mesaj Sayısı : 40
Kan Durumu : Safkan
Yaş : 30

Kaçak Dostluk Empty
MesajKonu: Geri: Kaçak Dostluk   Kaçak Dostluk Icon_minitimePerş. Mart 01, 2012 4:28 pm

Dostumun ufak bir gülümsemeyle cevap vermesi hoşuma gitmişti. Sonuçta bu saçma muhabbetleri ben de geçmek istiyordum ve işimi kolaylaştırması çok iyi oluyordu. Bu yüzden konuyu uzatmadan sustum. Gözlerimi odanın içinde gezdirdiğimde uzun süredir temizlenmediğini gördüm. Bakanlık bu gibi şeylere pek önem vermiyor gibiydi. Özellikle vitrindeki toz kümesi dikkatimi çekmişti. Bu tozların ortasında duran dört parmak izi yeni olmalıydı. Daha çok tazeydi sanırım yada öyle bir şey. Pek umursamıyordum aslında yalnızca malzemelerimi göremeyince bakınmak istemiştim. Yalnız Desmond'un kıpırtılarıyla dikkatimi yeniden genç adama çektim. Oldukça özlemli bakıyordu bana. Aslında bu durum hoşuma gidebilirdi ama bu tip insani tavırlardan çok uzaktım sanırım. Genede hafif bir gülümseme belirdi yüzümde. Konuşmayı uzatmak istemeyerek Desmond asıl konuyu açtı. Aradıklarımı vereceğini söyledi ama hepsinin burada olamayacağınıda ekledi. Bu durum oldukça anlaşılabilirdi. Sonuçta bir kahin iskeleti bulmak daima zor olmuştur. Özellikle eski zamanlara ait ve lanetliyse kesinlikle yasaklıdır. Genede ona ihtiyacım vardı. Gerekli büyü özünü en uygun onda bulabilirdim. Başımla onayladığımda rahat sandalyesinden kalktı. Bunu çok belli etmişti çünkü kalkerken epey bir zorluk çekti. Şömineye ilerlediğinde gözlerimi kıstım. Aslında düşünürken hep böyle yapardım ve şömineden anladığım kadarıyla bir gariplik vardı. Desmond bunu onaylarcasına gizli bir geçit açtı. Aşağı inen merdivenleri gördüğümde hemen ayağa kalktım. Sanırım ihtiyacım olanları orada bulabilecektim.

Aşağı indiğimde basık bir depoyla karşılaştım. Biraz içim kararmıştı doğrusu ama iskelet parçalarını ileride görünce hafif bir gülümseme yerleşti yüzüme. Asamı çıkartmış "Lumos" diye fısıldadım. Işık yandığında arkadan gelen Desmond'a baktım. Genç büyücü kemiklere bakıyordu. Onları incelemem gerektiğini anlayarak masaya ilerledim. Asamı köşeye ışık vermesi için bıraktım ve bir kemik aldım. Kemiği biraz incelediğimde ne olduğunu hemen anlamıştım. Frontal dediğimiz ön kafatası kemiğiydi. Önündeki Tuber Frontale kabartıları hemen kendini belli ediyorlardı. Hafif bir nefes alış verişle arkamı döndüm. Gülümseyerek beni bekleyen dostuma baktım. Olan kemikler sağlam görünüyordu bu da benim işime gelmişti. Başımı sallayarak "Tamam görünüyor." dedim. Hemen bu sözümün ardından asamı alıp bir kere salladım. Bütün kemikler yok olmuştu. Malikanemde paketlenmiş olarak belirdiklerine emin olduğumdan büyük bir rahatlamayla "Birer içkiye ne dersin?" diye sordum. Vereceği tepkiyi beklerken merdivenlere yönelip bu kasvetli yerden kurtulmak için acele etmiştim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desmond Fionnlaqh

Desmond Fionnlaqh


Mesaj Sayısı : 90
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Yok.

Kaçak Dostluk Empty
MesajKonu: Geri: Kaçak Dostluk   Kaçak Dostluk Icon_minitimePaz Mart 04, 2012 12:23 am

Zelzeleyi andıran açılışıyla gizemini hissettirmişti aciz bedenlerde. Ayağa kalkan büyücüyü, gözlerini devirerek izliyordu tahta sandalyede oturan gizemli büyücü. Heyecanı her halinden belliydi. Gözlerindeki merak, yüzündeki şaşkınlık tüm hislerini ele vermişti. Geçidin açılmasıyla birlikte oturduğu sandalyeden kalktı ve hızlı adımlarla geçide doğru geldi. Dna modelini andıran merdivenlerin her bir basamağını özenle indi iki büyücü de. Aşağının havası o kadar kasvetliydi ki orada uzun süre durmak akılsızca olurdu. Toz tabakalarının kapladığı yığın haline geldiği depoda eşyaların büyük bir bölümü belliydi. Desmond'un hemen önünde ilerleyen büyücü karşıda duran iskelet parçalarını görünce sevincini gizleyemedi. Belki de daha net görüp, emin olabilmek için asasını çıkardı ve asasının ucunda minik bir ışık oluşturdu. Önde ilerleyen büyücünün adımları gayet kendinden emindi; ancak bir an için Desmond'a bakma ihtiyacı hissetti. Depoya tam olarak ulaştıklarında, ortada duran masaya yöneldi ve iskelet parçalarını incelemeye başladı. Büyücü eline bir kemik parçası aldı ve yakından, incelemeye devam etti. Desmond bu konularda pek bilgili değildi; ancak onun kafatası parçası olduğunu anlamıştı. Çok geçmeden büyücü elindekilerini masaya bıraktı ve Desmond'a döndü. Kafasını onaylarcasına sallamak yetersiz kalmış olmalı ki bunu sözcüklerle de dile getirdi. Depoyu aydınlatan asasını bir hamlede eline geçirdi ve bir şeyler fısıldadı. Kemik parçaları bir anda kayboldu. Kendisinden önce iskeletler çoktan ulaşmıştı malikaneye. Elbette böyle yapması gerekirdi. Bu kadar nadide parçaları, çuvallayıp götürecek hali yoktu. Sonuçta bakanlığın gölgeleri hala o karanlık koridorlarda dolanıyordu. Tabi bu gölgelerin giremediği tek yer, daire başkanlarının odası.

Büyücü ihtiyacı olan malzemeleri almasıyla birlikte rahatladı. Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Hoş bu kasvetli havanın, büyücünün ciğerlerine yarardan çok zararı olmuştur. Desmond kısmen rahatlamıştı. Tamamen rahatlaması için bu köhne depodan bir an önce çıkmaları gerekmekteydi. Dostuyla karşılıklı içki içme vefasını göstermek istedi malzemelere kavuşan büyücü. İşini bitirdiği bu bedbaht mekanda durmak istemedi, hemen merdivenlerin olduğu tarafa yöneldi. Desmond, ona eşlik etmek için hemen ardından yürümeye başladı. Yirmiye yakın basamağı alt ettikten sonra ışığın harmanladığı odaya dönebilmişlerdi. Desmond çıkar çıkmaz sonsuzluğa hapsolmuş depoyu uzunca bir süre açmamak üzere kapattı. Kapanırken ki çıkardığı ses, açılmasının yanında kedi miyavlaması gibiydi. Boynunu eğerek kendi ayaklarına doğru baktı ve güzelim takım elbisesinin toz içinde kaldığını gördü. Toza karşı elinde olmayan bir nefreti vardı. Özellikle de kendi üstünde olanlara karşı. Dışarıdan bakıldığında damarları gayet belli olan elleriyle üstünü hafifçe silkeledi. Odasının köşesinde duran vitrinden, birkaç şişe içki getirdi. İçkiler; bira, votka, şaraptan ibaretti. Çeşidin az olması gayet doğaldı çünkü orası bir bar değil, bakanlıkta bir odaydı. Tozlu havayı solumamak için kapattığı dudaklarını açtı ve bir şeyler söylemeye başladı.

" Hangisinden istiyorsun, eski dostum? Bu soruma yanıt verdikten sonra bu malzemelerle ne yapacaksın? Bunlarla ne yapılacağı aklıma geldiğinde, kendimi ürpermekten alıkoyamıyorum. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kaçak Dostluk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sihir Dünyası - İngiltere :: Sihir Bakanlığı :: Kat 9: Esrar Dairesi-
Buraya geçin: