Ecthélion O'Conner
Mesaj Sayısı : 2 Kan Durumu : Ölçtürmeye gitmedim daha.
| Konu: Ecthélion O'Conner Paz Ocak 29, 2012 7:08 pm | |
| Ad ve Soyad: Ecthélion O'Conner Kişisel Özellikleri: Kendi çıkarları doğrultusunda herhangi bir şeyin getirisini, götürüsünü düşünmeden hareket edebilir. Çok zeki olduğu söylenemez, hep kendinden aşağıdaki seviyeleri ezme girişiminde bulunur. Cesur değildir ancak kuyruğuna basılmasına izin verecek cinsten de değildir. Kendini oldukça yükseklerde görür. Karşı cinsle ilişkileri çok akıl karışıklığına yol açar. Kimseye bağlanamaz, herkesin kendinden hoşlanmasını ister. Ayrıca herkesten de hoşlanabilir. Şıpsevdidir. İnsanların canını yakmayı sever, bol bol kitap okur. İstediği şeyler yolunda gitmediğinde isyana yönelir. Sessizdir fakat sakin değildir. RP Örneği: - Spoiler:
• • • • •
Ders Konusu: Tarot Falı
Zaman: Yağışlı bir cuma günü, ilk ders. Sabahın kör saatleri.
Hava Koşulları: Fazlasıyla yağmur ve rüzgarın eşliğinde etrafı aydınlatan şimşekler de cabası.
Mekan: Cama çarpan yağmur taneleriyle rüzgarın baskısı altında kalmış delikli parkelerin ıslık sesleri dersliğe hakim. Mum ışığında aydınlanan mekanın yanında havanın kapalı olması nedeniyle etraf hayli karanlık. Tabi perdelerin kapalı olmasının etkisi de bulunmakta. Düşen şimşekler de zaman zaman mumlara aydınlanmada destek oluyorlar. Ortam hayli sıcak. Buram buram meyveli tütsü kokusu öğrencilerin alışkın olmadığı cinste kokular arasında. Öğrencilerin daha rahat olmasını sağlayabilmek amacıyla daire şeklinde yere minderler konulmuş, titrek mumlarsa hemen her minderin solunda bulunuyor. Ayrıca her minderin önünde bir deste kart bulunuyor.
Dersin işlenişi: Her öğrenci aşağıya yazacağım kartlardan 6 tanesini seçtiğini söyleyecek ve Profesör Blaise rpleriniz altına puanınızla birlikte falınızı yorumlayacak. Kartlardan 3'ü gelecek 2'si karakter 1'i ise geçmişinizi yansıtacak. Kartların anlamlarını bilmiyorsunuz ve hepsini rastgele seçiyorsunuz.
Kartlar: Yavru tavşan, siğil, yapışkan, temizlik bezi, kırılan kalp, yarabandı, tarak, ayna, işaret parmağı, tehlike, felaket, bereket, açlık, arzu, kaçan beyin, baykuş, mühür, ecel, kan damlası, göz bandı, çift asa, ay, güneş, boşluk, kutsanmış ruh, sargı bezi, kör bıçak, ters yüz, çıkmaz yol, yokuş, ölü beden, hayal, kahraman, tren, körüklenmiş alev, sis, karanlık.
• • • • •
Sabahın kör saatlerinde yatağından uyanmak son derece zor gelse de doğrulmayı başarabilen Blaise hemen hazırlanmaya koyuldu. Gerçi ne kadar hazırlansa da bu doğal korkunç görünümünü değiştirecek bir büyü yahut hazırlanma metodu keşfedilmemişti. Aslında büyünün ve büyü kuvvetinin hayatlarında çokta yer kapladığını düşünmüyordu. Her şey beyin ve onun arkasındaki gizli perdeden ibaret değil miydi? Bunları düşünürken lavabonun aynasının karşısında farklı farklı bakışlar deniyor, sağ elinin işaret parmağıyla kafatasına orayı fazlasıyla zorlayacak bir baskı uyguluyordu. Yüzünü soğuk suyla yıkadıktan sonra parmaklarını şıklatarak kıyafetlerinin olduğu yere doğru yöneldi. Diğer yandan garip olarak nitelendirilecek bir dans sergiliyordu. Ellerini havaya kaldırmış, kalçasını dairesel olarak hareket ettiriyordu. Kendisini öyle kaptırmış olsa gerek ki dans ederken çarparak düşürdüğü vazo, bardak ve kürenin yanı sıra kendisine dayanamayan cisimler kervanına avize de katılmıştı. Gözlerini açtığında küçük çaplı oluşturduğu kıyamete tebessüm edip kıyafetlerini değiştirmeye başladı. Altına uçları püsküllü her renkten yamanmış gibi görünen uzun bir etek, üstüneyse kahverenginde bir bluz ve krem rengi bir yelek geçirdi. Birbirine karışmış saçlarını elleriyle okşamakla yetindi. Böyle karmakarışık çok daha hoştu kendisi için. Dersliğe yavaş adımlarla ilerledi. Kapıdan içeriye girdiğinde sıcak ve loş ortamın yanısıra burnuna dolan tütsüyle kendinden o kadar geçti ki eteğinin püskülünden birisine basıp yere, öğrencilerin tam önüne kapaklanmak planlamadığı hareketlerden birisiydi. Bir anlık ruhlar aleminde yolculuk yaptığını hissetse de gözlerini araladığında ortam öylesine bulanıktı ki görme yetisini kaybettiğine o anlık yemin edebilirdi. Daha sonra gözlüğünün hemen yanına düştüğünü fark etti ve oldukça artistik bir şekilde gözlerine takıverdi. Gözlükleri onun herşeyiydi. Onunla banyoya giriyor, onunla uyuyor ve hatta onunla uyanıyordu. Bu durumlara karşı arada bir gözünden çıkarmayı denese çokta fena olmazdı.
Yavaş bir şekilde ayağa kalktı ve öğrencilere baktı. Doğal bir şekilde hepsi kıkırdıyordu. Minderlerdeki öğrencilere rezil olduğu düşüncesiyle Blaise dudaklarını büzüp, gözlerini iyice kıstı. Birazdan çığlık çığlığa ağlayabilir, hıçkırıklar içinde boğulabilirdi. Neyse ki branşı beyin üzerineydi ve kendini teselli etti. - Sen bir profesörsün Blaise. Koskoca profesör ağlar mı hiç? Hiç yakıştıramadım. - Hüzünlü bir şekilde baş köşedeki minderine oturdu ve başını eğdi. Parmakları tarot kartlarına değdiği an suratındaki hüzün yeni doğmuş bir bebeğin şaşkınlığına ve mutluluğuna büründü. Kahkaha atıyor, bir yandan gözlerini öğrencilere çevirip hadi durma sen de dokun dermişcesine bakınıyordu. Dudaklarını daha fazla kahkaha atmamak için ısırıyor, diğer yandan ellerini havaya kaldırıyordu. ' Merhaba çocuklar! ' dedi gür ve eğlenceli bir ses tonu ile. ' Tatil nasıl geçti? Umarım kötü değildi ve umarım ailenizin başına kötü bir şey gelmedi. Sevgilinizden ayrılmadınız yahut sevgiliniz yoksa da edindiniz. '
Konudan uzaklaştığını fark etti ve tekrar gülmeye başladı. Gülerken nefes almayı unutmuş olmalı ki suratı morarmaya başladı ve öksürükler ardı ardına geldi. Nefes nefese tekrar söze başladı. Öğrenciler şaşkınlıklarını gizleyemezken suratlarında oluşan salakça gülümseme Blaise'i motive eden faktörler arasında önde gelenlerdendi. ' Tekrar merhaba yavrularım. Bu yılın ilk dersine hoş geldiniz. Dersimizin amacını kavramışsınız varsayaraktan başlangıcı ve kehanetin amacını geçerek direk konuya geçiyorum. Hepinizin önünde bir deste tarot kartı bulunmakta. ' Buruşmuş yaşlı ellerini havaya kaldırıp avuçlarının içlerini tüm sınıfa göstererek devam etti. ' Avuçiçlerinizle göreceksiniz. Herkes 6 kart seçecek ve bu kartları yalnızca onlar görecek. Gözleriniz görse de anlamayacağından sadece avuçiçlerinize yoğunlaşın. Onlar kartlardaki pozitif veya negatif enerjiyi hissedip beyninize iletecekler. Her derste tekrarladığım gibi gözünüz dışında her organınızla görecek, hissedeceksiniz. ' Kendisini yine kaptırmış, suratındaki kahramanca ifadesinin oluşmasına engel olamamıştı. ' Kartlarınızı şu şekilde sıralayacaksınız. ' Kendi destesinden çektiği ilk 3 kartı yüzü koyun şekilde en sola koydu. Kartlar kaçan beyin, tavşan yavrusu ve kutsanmış ruhtu. ' Bu kartlar gelecek hanesidir. ' dedi ve parmaklarıyla iki-üç kere aynı şekilde işaret etti. Daha sonra çektiği 2 kartı da aynı şekilde kartların sağına koydu. Kartlar göz bandı ve baykuştu. ' Bu hane ise karakterimi gözler önüne seriyor yavrucuklarım. ' Son seçtiği kartı ise en sağa koydu. Çektiği kart mühür kartıydı. ' En sağa koyduğum kartsa geçmişimi ifade ediyor. ' ürkek bir sesle herkesin aynı şeyi yapmasını ve bozmadan beklemesini istedi. Karşıda kartları arasından seçen öğrenciyi uyarıp kartlarını yorumlamaya başladı. ' Hişşt! Bana bak çocuk! Senin arzularına yenik düşeno gözlerini oyarım. O kartların dilini mühürleyemezsin. Bırakta senin isteklerin değil kartların enerjisi konuşsun. Benim kartlarıma gelecek olursak geleceğimde beynimi kaçıracağımı düşünebilirsiniz ama hayır. Bu geçmişte zaten olmuştu. ' İyice yoğunlaştı ve görücülük yeteneğini aktif hale getirmeyi başarmıştı. Sanki konuşan kendisi değil oldukça mantıklı hoş bir kadındı. ' Geleceğiniz oldukça değişken. Görüyorum, enerjiler bana herşeyi anlatıyor. Yalan söylemiyorum! Bir kurban var ve bu kurbanı olabildiğince mantıklı şekilde değerlendirmelisiniz. Aksi halde bedensel sorunlarla karşılaşacaksınız. Zira mutlak temizliğe ve adalete bunlarla kavuşabilirsiniz. ' Ellerini karaktere çevirdi. Gözleri sımsıkı kapalıydı sadece hissediyordu. ' Gözleriniz dış dünyaya tam anlamıyla kapalı. Güneş ışığını dahi hissediyor, dış olaylardan bihaber yaşıyorsunuz. Ayıptır yahu! Haber beklediğinizi düşünüyorum, lakin dünyaya bu tarz yaklaşırsanız o müjde size uğramayacak. ' Son olarak işaret parmağıyla karakter hanesine çevirdi ellerini. ' Geçmişte size gelen bazı avantajları mucize olarak değerlendirdiniz ve onlardan kurtulamıyorsunuz. Lütfen bu davranışı terketmeye çalışın. Yoksa ayağınıza gelen bir çok fırsatı yanlışlıkla da olsa tepecek durumdasınız. ' Fal bittikten sonra üzerinden kalkan yükü tüm sınıf fark etti. Eski -garip- profesörleri yine ruhlar aleminden kendi sınıflarına teşrif etmişti. Blaise yorgunluğunu atlattıktan sonra diğer öğrencilerin kartlarını yorumladı. Kiminin mutlak arzuları ortaya çıkarken kimininse ne cevherler barındırdığını fark etti. Dersin sonuna doğru yanındaki mumdan dolayı tutuşan karışık saçlarının uçlarının talihsiz kaderine bu dersin keyfi nedeniyle hiç üzülmemişti. Dersin bittiğindeyse tüm öğrencilerin çıkmasını bekledi ve hiç normal karşılanmayacak bir davranışta bulunmuştu. Diğer derse bırakılmış bir ödev yoktu.
| |
|
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Ecthélion O'Conner Paz Ocak 29, 2012 7:39 pm | |
| Slytherin! V. sınıf. Aramıza hoş geldiniz. | |
|