Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karina García Dolores

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Karina García Dolores
Gryffindor VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Gryffindor VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Karina García Dolores


Mesaj Sayısı : 1537
Kan Durumu : Safkan.
Özel Yetenek : Veela, Meta.

Karina García Dolores Empty
MesajKonu: Karina García Dolores   Karina García Dolores Icon_minitimePaz Ocak 29, 2012 6:25 pm

Ad ve Soyad: Karina García Dolores
Kişisel Özellikleri: Çok açık sözlü olup karşısından da bunu bekler. Yalanı hiç sevmez. Hayatı bir tiyatro sahnesi gibi görür ve rol yapmayı çok sever. Küçük olayları bile süslendirip anlatmayı becerir. Cesur, iyi niyetli fakat kendisini beğenen bir insandır. Dostluk kurmaktan büyük zevk alır. Daha çok erkeklerle dost olmayı tercih eder, onların daha dürüst, daha mert oldukları inancındadır. Dostluklarında gereğinden çok yakınlaşma zaafı vardır. Dost bildiği kimseyle ölünceye kadar yakından ilgilenebilir.
RP Örneği:


    Dwayne öğle yemeğini yerken sırada hangi dersin olduğuna göz atıyordu. Programında parmağının üstünde bulunduğu yerde görünen Biçim Değiştime’nin dersliğine gitmesi için sadece on dakikası vardı. Daha Büyük Salon’da dersliklere yönelen kimse yoktu. Oturduğu yerde kıpırdanırken boynunu iki yana oynatıyor ve kendini derse hazırlıyordu. İçeceğini son damlasına kadar içtikten sonra Ravenclaw masasından kalktı ve yavaş adımlarla dersliğe doğru yürümeye başladı. Başının sağ üst kısmına giren ağrı yüzünden bir iki dakika duraklaması gerekmiş olsa da kendini daha iyi hissettiğinde yoluna devam etti. Esen soğuk havaya karşı başını önüne eğiyor ve çenesini cübbesinin iki yakasının arasındaki boşluğa sokuyordu. Bu, en azında boğazına esintinin girmesini önlüyordu. Ellerini cübbenin geniş ceplerine sokmuş ve orada iki yumruk haline getirmişti. Yanı sıra koşmakta olan öğrencilere bakınca, yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu. Dört sene içerisinde hiçbir derse koşarak gittiğini hatırlamıyordu. Ya hiç koşması gerekmemişti ya da gerek görmemişti. Derslere bir iki dakika geç kalmanın sorun olacağını düşünmemişti hiç. İki türlü de aynı derse girmiş oluyordu çünkü. Dwayne yüzünü felç eden soğuk içerisinde ilerlemeyi sürdürürken, ne kadar yolunun kaldığını hesaplamaya çalışıyordu. Yetmiş adım, elli adım, yirmi adım ve en sonunda on adım. Ama Dwayne’nin hesaplamalarının tersine on adım değil yedi adımda varmıştı, Biçim değiştirme dersliğinin kapısına. Omzuyla ittirerek kapıyı açan geç büyücü, içeride iki üç öğrencinin durduğunu gördü. Kapıyı açtığı için hepsinin dikkatini üstüne çekmişti. Bir baş hareketi ile selam verdikten sonra boşta olan masalardan birine eşyalarını bıraktı. Sonra da sandalyeye oturdu ve neden öğrencilerin bu kadar geciktiklerini merak etti. Bilmediği bir olayın gerçekleştiğine dair bir his vardı içinde. Bu sıra boş durmamak için Biçim Değiştirme kitabına bir göz atmanın hiç de fena bir fikir olmadığını düşünüyordu.

    Dakikalar sonra sınıfın içi dolmuştu. Dwayne saatine baktığında profesörün de geç kaldığını fark etti. Belki gelmezdi de ders boş geçerdi. Gerçi bu durumda genç büyücü yatakhanesine gider be güzel bir uyku geçerdi. Tam bunu tatlı tatlı düşündüğü sırada sınıfın kapısı açıldı ve içeriye, daha önce görmediğine emin olduğu bir kadın girdi. Siyah saçları yüzünü örtmüştü ve bembeyaz tenli elleri, onları toplamaya çalışıyordu. Yeni Biçim Değiştirme profesörü bu olsa gerekti. Bütün gözler ona dönükken, Dwayne de profesörün sınıfın içine ilerlemesini izledi. Masaya yerleştikten sonra konuşmasına başlayan cadıyı dinlerken, onun üşümüş olduğunu anlamıştı. Profesör çantasından çıkardığı kavanozu kaldırırken, genç büyücünün dikkati içindeki açık sarı renkteki kurdelelere çekilmişti. Diğer renklerin arasında en açığı o olduğu içindi belki de bu. Yirmi saniye içerisinde bu kavanozun ne işe yarayacağını da öğrenmiş bulunuyordu genç büyücü. Profesörün anlattıklarına göre içinden her öğrenci bir kurdele çekecekti ve onun etkisinde biçim değiştirmiş bir mekâna gidecekti. Aslında bunun eğlenceli olacağını düşünüyordu Dwayne. Hem uykusunun da dağılmasına yardım ederdi bu ders. Bu arada profesörün, öğrencilere verdiği beş dakika başlamıştı. Dwayne de zaten açık olan kitabının içindeki temel büyülere göz gezdiriyor ve neyi nerede kullanacağına dair tahminlerde bulunuyordu. Genç büyücü zamanın bu kadar çabuk bitmesini beklememişti ama karşı çıkma gibi bir hakkı yoktu. Profesörün iteği üzerine, masasının önündeki kuyruğa girdi ve sırasını beklemeye başladı. Bir dakika geçmeden önündeki bütün öğrenciler kurdelelerini seçmiş bulunuyorlardı. Elini kavanozun içine soktuğu anda eline bir kurdelenin sarıldığını hissetti, bu huyandırmıştı aslında onu. Ama bunu belli etmeden kurdeleyi tuttu ve çekti. Turkuaz renkte olan kurdelenin üstüne kuğu şeklinde bir süs eşyasını okuduktan sonra şeridin bileğine dolanmasına izin verdi. Dwayne profesörün dedikleri üzerine, sınıfın arkasındaki kapıya yöneldi Önündeki öğrencinin geçtikten sonra kapının kapanmasını bekledi ve derin bir nefes alarak kapıyı bir kez daha açtı.

    Bir anda soğuk bir ıslaklığın bütün vücudunu kapladığını hissetti genç büyücü. İster istemez haykırdığı cümle boğuk bir şekilde çıkmıştı, hatta hiç çıkmamış bile denebilirdi. “Tamam, şimdi ayıldım!” Paniklemesini engelleyemeyen Dwayne yüzünde bulunan ağırlığın ne olduğunu anlayamamıştı. Ama eliyle kontrol ettiğinde bir dalgıç kıyafeti içerisinde olduğunu anlayabiliyordu. Çok iyi bir yüzücü olduğu söylenemezdi gerçi ama şansını deneyemeyecek kadar da beceriksiz değildi. Nerede olduğunu anlamak için etrafında döndü. Başını sağına döndürdüğünde bir dirsek boyundaki balığın suratına çarptığını hissetti. Dalgıç gözlüğü şimdi burnunu sızlatıyor ve bu durum, genç büyücünün canını sıkıyordu. Ama dalgıç kıyafeti ile oynamaya da çekiniyordu, zaten ne kadar derinlikte olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. “Buradaki balıklar kör herhalde.” diye mırıldandı. Ağzından çıkan baloncukların yüzeye doğru hareketlerini görebiliyordu. Ayaklarının hemen aşağısında bulunan kara delik gibi bir bölgeyi de fark etmişti, orası yüzünden paniği daha da artmıştı hatta. Suyun içerisinde batmamak için ellerini ve bacaklarını uyumlu bir şekilde hareket ettiriyordu. O sırada gözünün içine giren birkaç parlak renk dikkatini soluna çekti. Belki aradığı şey oradadır umuduyla o tarafa yöneldi. Bu arada kaybolma riskini de ortadan kaldırabilmek için kaç kulaç attığını sayıyordu. Bir mercan adasıyla karşılaşınca ilk başta umutsuzluğa kapıldı genç büyücü. Çünkü burada kuğu heykeline benzer bir şey bulması imkansız gibi görünüyordu. Koskoca okyanus içerisinde küçücük bir süs eşyasını nasıl bulabilirdi ki? Hangi büyüyü kullanacağını bile bilmiyordu. Beş dakika içerisinde bakmış olduğu bütün büyüler zihninde çorbaya dönmüştü. Kendisini yıl sonu sınavlarına giriyormuş gibi hisseden Dwayne, göz dolduran bir manzaraya sahip olan mercanlığın etrafında iki kere üç yüz altmış derece döndü. Ama gözüne hiçbir şey ilişmemişti. Kafayı yememek için derin bir nefes alan genç büyücü, sakinleşerek bildiği büyüleri hatırlamaya çalıştı. Şu durumda bir eşyayı anahtara, tavuğa ya da bardağa çevirmenin bir işe yaramayacağından emindi.

    Suyun içerisinde hiçbir şey yapmadan ne kadar durduğunu bilmiyordu. Aklına başka bir büyü gelir belki diye bekliyordu. Ne kadar süresinin olduğu hakkında da hiçbir fikri yoktu. Muhtemelen bir ders saati kadardı, ki bu da çok fazla vaktinin kalmadığını gösterirdi. Dwayne, boş boş durmak yerine gözlerini kıstı ve bir tur daha attı mercanlığın çevresinde. Burada olup olmadığından bile emin değildi gerçi. Belki de o kadar delik gibi görünen yerin aşağısındaydı süs eşyası. Ama profesörün, öğrencileri oraya göndereceğini hiç sanmazdı genç büyücü. Gerçi onu tanımıyordu ve dersine önem gösterdiği belliydi. Ama bu kadar çılgınlık yapacak kadar değildi herhalde. Dwayne gözlerinin önünden geçen balıklara göz gezdiriyor ve onlardan birinin heykel olup olmadığını düşünüyordu. Aklına ‘Accio’ büyüsünü kullanma fikri de geliyordu ama bunun hile olacağına inanıyordu ve böyle bir durumda profesörün bunu fark etmemesi imkânsızdı. Gerçi aradığı şeyin, o büyüye geleceği de belirsizdi. Tam o sırada aklına farklı bir büyünün daha geldiğini fark etti ki bu büyüyü turuncu renkli bir balığa bakarken hatırlamıştı. Eğer heykel mercanlık üzerindeyse, muhtemelen rengi değiştirilmişti. Bu durumda Dwayne’nin tek yapması gereken, “Lapiforse Totalcolor.” demekti. Dwayne hiçbir şeyin olmadığını görünce hayal kırıklığına uğradı. Aklına başka bir büyünün gelmesi için mercanı bir kere daha turladı. Daha önceden görmediğine emin olduğu bir beyazlık görünce başarılı olup olmadığı hakkında bir kuşkuya düştü. Beyazlığa doğru yüzdü ve dikkatlice onun ne olduğunu anlamaya çalıştı. Kuğunun kıvrık boynunu ve geniş gövdesini hemen tanımıştı. Elini uzatıp kuğuyu oturtulduğu yerden aldığında ani ve ağır bir baş ağrısı hissetti. Gözlerini açtığında kendini Biçim Değiştirme dersinin arka kapısının hemen önünde buldu. Beklediği gibi ıslak değildi ve Ravenclaw cübbesi giyiyordu, bir dalgıç kıyafeti değil. Bir dakika kadar şaşkınlık yaşadıktan sonra merakla bekleyen profesörün yanına yürüdü. Beyaz kuğu heykelini masaya koyarken, “Sonraki derste görüşürüz profesör.” dedi ve sınıfı terk etti.


*Başka bir sitede yaptığım ders kurgusudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Seçmen Şapka
Seçmen Şapka
Seçmen Şapka
Seçmen Şapka


Mesaj Sayısı : 476
Kan Durumu :

Karina García Dolores Empty
MesajKonu: Geri: Karina García Dolores   Karina García Dolores Icon_minitimePaz Ocak 29, 2012 6:56 pm

    Gryffindor! V. sınıf. Aramıza hoş geldiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karina García Dolores
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter Gelişimi :: Karakter Oluşturma :: Seçmen Şapka-
Buraya geçin: