Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ani

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Aimeè Cyniquè

Aimeè Cyniquè


Mesaj Sayısı : 82
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Jaska.

Ani Empty
MesajKonu: Ani   Ani Icon_minitimeC.tesi Şub. 04, 2012 5:26 pm

Ani Boyd_Holbrook_063 Ani Intruderalert56

For you I bleed myself, dry.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aimeè Cyniquè

Aimeè Cyniquè


Mesaj Sayısı : 82
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Jaska.

Ani Empty
MesajKonu: Geri: Ani   Ani Icon_minitimeC.tesi Şub. 04, 2012 6:48 pm


    We never change. Do we? No, no.


    Paris sokaklarının arasında özgürce dolaşan serseri rüzgar, mutlu insanlardan topladığı kahkahaları Aimeé'nin camına vuruyordu. Ürkütücü bir uğuldama olarak odasında yankılansa da, Aimeé odasındaki ağır sessizliği alıp götürdüğü için minnettardı. İçeri girmek için yanıp tutuşan, ritmik olmayan hızla, inatla, kararlılıkla ilerleyen rüzgarın senfonik bağırışlarını dinledi bir süre. Çıplak bacaklarını birbirine sürttü, hafifçe ürperirken. Buz gibi dondurucu yatağı ve hafif, ince pikesi arasında titriyordu genç cadı. Yaz bitti, diye uyarıyordu yatağı onu adeta. Üzerine ağır, yün yorganlarını almalı, pamuklu pijamalarını giymeliydi. Paris'te sonbahar mükemmel olurdu ancak, yazın tadı henüz damaktayken, şehre bu kadar ani ve erken çökmesini sevmezdi Aimeé. Ancak, kendisi kadar dengesiz bu şehre kendini çok yakın hisseder, başka bir yerde olmak katiyen istemezdi. O, kendisine yakın bulduğu her şeyi severdi.

    Tiz, ince bir tık sesi ile gözlerini açtı birden bire. Kirpiklerini huzursuzca kırpıştırırken, bir süre kımıldamadan dinlemeyi tercih etti. Kalbine sürüklenmiş olan korkunun dinmesi için, sadece birkaç saniye beklemeliydi. Gecenin sabahı karşıladığı saatlerde bir ses duymaya alışık değildi ancak evdeki fertlerin herhangi birinin kalktığı düşüncesiyle kendini avuttu. Tekrar gözlerini kapatır kapatmaz, daha tok bir ses ile irkildi. Elini yatağına dayayarak oturur konuma gelirken kulaklarını bir kedi misali açtı, ancak gözleri cam ile buluştuğunda sesin penceresine atılan bir taştan gelebileceğini anladı. Hiçbir şey anlamamıştı ancak, merak etmişti de. Kaşlarını çattı, tedirgin bir biçimde elini komedinin üzerindeki asasına uzattı. Usul ve ihtiyatlı adımları ile pencerenin kenarına ulaştı. Gökyüzüne takıldı gözleri, pembe ve altın rengi mükemmel bir biçimde harmanlanmış, güneşi doğması için davet ediyorlardı. Güçlü rüzgar, yaşlı ağaçların yaprakları ile koparmak istercesine oynuyordu. Yıllanmış ağaçlar rüzgara itaat etmiş, dallarını estiği yöne doğru eğmişlerdi. Rüzgarın duvarlarını dövdüğü büyük evin bahçesine kımıldamadan durabilen tek şey, oydu.

    Gün henüz ağarırken, silüeti geç fark etmiş olmanın verdiği ürperti ile tüm bedeni titretti. Asasını daha da sıkı kavrarken, rüzgarın dans ettiği, gölgede bile parlayan, güneşten çalınmış altın rengi saçları gördü. Biçimli kaşlarının altında kısılmış gözleri ile ona bakan, bir erkekti. Üstelik, oldukça iyi tanıdığı bir erkek. Aşina olduğu uçurum kadar kızgın, derin ve karanlık gözleri kestirmeye çalıştı ancak, güneş yeteri kadar göndermemişti henüz ışığından. Kim olduğundan emin olabilmesi için, içini eriten sımsıcak gülümseme karşısında nefesinin kesilmesi yeterli olmuştu genç kıza. Gülümsemesine karşılık vermemek için alt dudağını sertçe ısırırken, içindeki şaha kalkmış heyecanlı hisleri dizginlemeye çalışıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra penceresini hafifçe araladı. Rüzgar, hızla yüzünü yalayıp odasındaki sıcaklığı kırarken genç cadı tiz sesini bir fısıltıya dönüştürerek seslendi, “Burada ne yapıyorsun, Ilmarinen?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ani
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Şehirler :: Paris-
Buraya geçin: