| Zihinbendar & Zihinfendar | |
|
+11Carmélita L'Créamory Maxim Querta Andreina Barries Lestat Audrica Christopher Vorobjov Nienna Elenasse Raven Orlov Foren Alator Adrasteia Quiwen James Christopher Newell Bjørn Devereaux 15 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Bjørn Devereaux Ravenclaw VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1279 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Meta.
| Konu: Zihinbendar & Zihinfendar Paz Ocak 29, 2012 1:28 pm | |
| Zihinbendar - Zihinfendar - Beş - üstü sınıflar ve yetişkinlerin sahip olabileceği bir yetenektir. - Başvurularda en çok dikkat edilecek nokta isteme nedeni olacaktır. - Zihinbendar olmanız zihinfendar olacağınız anlamına gelmez. Eğer ikisini de istiyorsanız bunu ek olarak belirtiniz, isteğiniz değerlendirilecektir. Daha çok istediğinizi ilk yazmayı unutmayınız. - Örnek Rol Oyununuz, istediğiniz yetenekle ilgili olmak zorundadır.
Ad Soyad: Karakter Yaşı: İsteme Nedeni: İstediğiniz Yetenek: Örnek RP:
En son Lysander Morpheus tarafından Ptsi Ocak 30, 2012 4:02 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
James Christopher Newell
Mesaj Sayısı : 161 Kan Durumu :
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Ptsi Ocak 30, 2012 2:30 pm | |
|
En son James Christopher Newell tarafından Çarş. Mart 07, 2012 4:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar C.tesi Şub. 04, 2012 7:01 pm | |
| James Christopher Newell, başvurunuz isteme nedeninizi açıklamamış olsanız da, kurguda işlendiğinden kabul ediliyor. | |
|
| |
Foren Alator
Mesaj Sayısı : 356 Kan Durumu : Melez Rp Partneri : yok
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Cuma Şub. 17, 2012 11:57 pm | |
| Ad Soyad: Foren Alator Karakter Yaşı: 28 İsteme Nedeni: Karakterin kurgusuyla ilgisi var, bu şekilde daha iyi bir şekilde ilerleyecektir kurgular İstediğiniz Yetenek: Zihinbendar ve zihinfendar - Örnek RP:
Zihin algılanması zor bir şeydir. Doğasını bilmeden, incelikleri hakkında çok şey öğrenmeden ne iyi bir zihinbendar ne de zihinfendar olunabilir. Kendisi nasıldı peki bu konuda? Usta olduğunu söyleyemezdi. Fakat o sislerin ardında o kadar çok zaman geçirmişti ki, belli şeylerde ne yapacağını biliyordu artık. Doğal bir yetenek haline gelmişti. Fakat asıl zoru bunları insanlara öğretebilmekti. Seherbaz eğitim kampında birkaç meslektaşına bu konuda ders vermekse zordu doğrusu. Daha okuldan yeni mezun olmuş gençlere bir şeyler öğretecekti öyle mi? Tecrübesiz ve heyecanlı gençler güruhuyla etrafı çevrelenmişken pek rahat değildi doğrusu. Yine de çimlerin üzerinde birkaç adım atarken önündekilere baktı umursamaz bir şekilde. Zihnin inceliklerini belki de bu işten anlamayacaklara anlatıyordu, ne güzel! Hepsini gözden geçirdi. Kızlı erkekli grup pür dikkat kesilmiş bakışlarını üzerinde yoğunlaştırmıştı. Genç seherbaz da sert mizacıyla önlerinde dikilmiş dururken sesini bu dağ kampında ortalığa saldı. Aynı zamanda eğitim için kendisini görevlendirenlere de küfretmekle meşguldü içten içe. “ Zihin çok önemli bir diyardır. Hakkınızdaki her bilgi kırıntısını mesleğiniz icabı orada tutmalısınız. “ Elini havada yumruk şekline getirip salladı. “ Aynı zamanda bir zihinden en ufak kırıntıyı dahi alabilmeniz gerek."
Volta atmaya başladığında çeşitli düşüncelere dalmıştı. Seyahatleri sırasında bu konuda çok fazla mücadeleye girmişti. Özellikle kara büyücü savaşlarında gönüllü gruplarındayken. Esir düştüğü birkaç günü hatırlamak istemeyerek tekrar konusuna döndü. “ Zihninizi kapamak yoğunlaştırma gerektiren bir meseledir. Sizin yeteneğiniz var; ama henüz hamsızın. “ Ön sıralardan bir genç kızı işaret etti. Öne çıkan seherbaz adayı istekli bir şekilde kendisine baktı. İyice yaklaşıp gözlerinin içine baktı. Kendisinde olan merak onda da vardı. Sırıttı yavaşça. “ Zihnime girmeye çalış! “ Kız anlamamış gibi kendisine bakarken biraz tedirgin olduğu belli oldu. Bu acemilerin diğer bir özelliği olan çekingenlik kendisini çıldırtırdı. Kızı teşvik etme amacıyla bir harekette bulunduktan sonra titrek elin doğrulttuğu asaya baktı usulca. Başaramayacaktı galiba. Bunu düşündüğü sırada narin ses havada yankılandı. “ Zihnefendet! “ Ufacık bir girişim hissetti aklını kuşatmış duvarlarında, tek bir görüntü hemen gözlerinin önünde belirdi. Bulgaristan’da esir düştüğü bir kara büyücü kampında suratına doğrulmuş bir asa… yerdeyse nefes nefese bir büyücü… “ Yeter! “ Girişimi kestiği an kızın yüzünde garip bir ifade gördü. Acıma mıydı? Umurunda değildi şuan; ama hakkını vermeliydi. Normalde böyle bir şeyi bile çaylağın teki ortaya çıkaramazdı.
“ Sıra bende! “ Yüzündeki garip gülümsemeyle birlikte yıllardır kendisine yoldaşlık eden Dragonat’ı doğrulttu. Asayı gören seherbaz adayı yutkununca korktuğunu anladı. Acaba neler görecekti o geçmişin içinde. Gür sesi kararmakta olan havanın içinde yankılandı. “ Zihnefendet! “ Ufacık bir kız bahçede koşturuyor, arkasında ise yaşlıca bir adam babası mı acaba… Hogwarts’ta slytherinlere karşı duello ederken biraz hırpalanmış olduğu bariz… biraz daha büyümüş hali bir erkeğin önünde ağlıyor, ölü sevgilisi mi kardeşi, elbette kardeşi… Kızın bu anılar karşısında çığlık atmasıyla birlikte büyüyü kesti. Yerde nefes nefese duran cadıya yaklaşıp diz çöktü. Gözlerindeki merhamet bu sefer barizdi. Biraz ileriye gittiğini düşünüyordu; ama basit bir okul dersi işlemiyorlardı burada. Sihir dünyasını korurken bu çaylaklar kendilerini de savunmaları öğrenmeleri gerekecekti. “ Karşındakiler benden daha acımasız olacak. Bir kara büyücü o aklının içindekileri sana karşı kullanabilir. Üzerine gittiğim için kusura bakma; ama böyle zayıf olursan ölürsün daha dikkatli ol! “ Ağlamaklı olan kız başını olumlu manasında salladıktan sonra doğruldu. Sınıfa hitaben bu kez dudakları bir kez daha aralandı. “ Ders bitmiştir. “
| |
|
| |
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar C.tesi Mart 03, 2012 10:24 pm | |
| | |
|
| |
Raven Orlov Cadı
Mesaj Sayısı : 178 Kan Durumu : . Özel Yetenek : Zihinbendar, Zihinfendar.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Salı Mart 13, 2012 5:22 pm | |
| Raven Orlov. On sekiz - değiştirebilirim bunu sonradan. Yeteneği istiyorum çünkü karakterim küçük yaşından beri Karanlık Sanatlar eğitimi almıştır ve günümüzdeki düşmanlarına karşı öğrendikleri, en büyük silahı olacaktı. Zihinbendarlık/Zihinfendarlık bunların başlarında gelmekte. Mümkünse iki yeteneği birden istiyorum, reddedilirse Zihinfendarlık olsun. - okunduktan sonra silinsin lütfen:
| |
|
| |
Nienna Elenasse
Mesaj Sayısı : 283 Kan Durumu : Safkan.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Çarş. Mart 14, 2012 3:20 pm | |
| | |
|
| |
Christopher Vorobjov Seherbaz
Mesaj Sayısı : 41 Kan Durumu : Safkan.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Paz Mart 18, 2012 8:23 am | |
| Christopher Vorobjov 27 Zihinfendar & Zihinfendar Kurgum için gerekli olduğunu düşünüyorum. Karakterim, tarafız bir büyücü ve tarafını belirlemek için insanların beyinlerindeki bilgileri en saf halleriyle görmek istemektedir. - Spoiler:
Gümüşümsü parlak aura formundaki çocuğun yarısaydam kolları üzerlerine gelirken kabus yavaş yavaş üzerlerine çöküyordu Ryan tüm kötü anılarını tekrar yaşıyordu. Tüm hayatı çok hızlı bir şekilde gözlerinin önünden geçtikten sonra her taraf karardı. Kısa bir bekleyişten sonra tablo aydınlandı. Çocukluğuna dönmüştü, arkadaşlarıyla tüküren bilye oynuyorlardı. Sıra Ryan’a gelmiş olacak ki arkalardan iri yapılı bir çocuk haykırdı. ‘’Hey, Ryan sıra sende dostum. Yoksa ağlayıp kaçacak mısın?’’ İri yapılı çocuk ve müritleri kalın ve ulumaya benzer bir sesle kahkaha attılar. Ryan ise çok taktiksel bir şekilde oynadı. Bilyesi tam iri çocuğun önünde durdu ve çocuğun yüzüne iğrenç kokulu yapış yapış tükürüğünü fırlattı. Çocuk tiksintiyle böğürerek Ryan’ın üzerine atladı ve yere yapıştırdı. Tükürüklerin keskin kokusu ona da bulaşmıştı. Bu Ryan’ı hiç memnun etmemişti. Çevik bir hareketle asasını çekti ve haykırdı. ‘’Tarantallegra!’’ Yaşına göre çok üst düzey bir büyü yapmış olmasına rağmen büyü kusursuzdu. Şişman çocuk bedenine inat bir çeviklikle dans ediyordu. Nihayetinde is dengesini kaybedip yere yapıştı. Sonra müdürün tok sesi duyuldu. İkisini odasına çağırıyordu. Tozlu, eski basamakları matem havasında tırmandılar. Bu sırada şişman çocuk hala dans ediyordu. Büyünün etkisi ise ancak müdürün odasına girdiklerinde sona erdi. Sert suratlı adam oturmalarını emretti. Eski ahşap koltuklara oturdukları anda o koltukların bir işkence koltuğu olduğunu anladılar. El ve ayak biletlerine oturur oturmaz büyülü kelepçeler bağlanmıştı. Ne kadar debelendiyseler de başa çıkamadılar, büyünün bozulması imkansızdı. Bu süre zarfında ise müdür sessizce onları izlemişti sonra otoriter sesiyle onlara cezalarını belirtmişti. Fakat artık Ryan bu cezayı komik bir anı olarak hatırlıyordu. Korkunç değildi.
Böyle düşünür düşünmez her şey dondu ve karardı. Karanlık bir süre onu meşgul etmişti. Etraf yine aydınlandığında ise tablo değişmişti. Geniş bir holdeydi. Duvarlardan birinde bir şömine diğerinde ise geniş bir kanepe vardı kanepenin üzerinde ise genç bir bayan yatıyordu, hamileydi. Fakat kadın Ryan’ı görmüyordu halbu ki tam önünde duruyordu. Sonra Ryan bedenini yokladığında hayalet formunda olduğunu gördü. Bu duruma bir anlam getiremedi, sadece izlemeye devam etti. Düşüncelere dalmışken kapıya vurulmuş olacak ki kadın yavaşça yerinden doğruldu. Ve ağır-aksak kapıya doğru ilerledi. Titreyen elleriyle tozlu kapıyı açtı. Karşısında uzun boylu, sarı saçlı ve mavi gözlü bir adam duruyordu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Biran gözü seğirdi ve çok sakin bir sesle karısına seslendi. ‘’Benim sevgili karıcığım ve bebeği bu gün nasıllarmış bakalım.’’ Kadın bir şeye bozulmuş göründü, suratı asıldı. Ve bariz bir sitem yerleşti suratına. ‘’O senin çocuğun! Neden anlamıyorsun ha? Seni aldatmadım!’’ Adamın suratı ani bir değişikliğe uğrayarak hiddetlendi. Sesi ise yüzünün uğradığı değişiklikten daha büyük bir değişikliğe uğramıştı. Sakinlikten eser yoktu ve nefret doluydu. ‘’SEN! BENİ ALDATTIN MİCHELLE! BUNU HERKES BİLİYOR!’’ Son kelimesinin hiddetten zorlanarak söylemişti. Kadın iki adım geriledi, çünkü adam elini asasına götürmüştü. Kemik rengi asa tamamen ortaya çıkınca zavallı kadın can havliyle merdivenlere koştu her adımda tozlar uçuşan merdivenleri olabildiğince hızlı tırmandı. Bu arada büyücüde arkasından geliyordu. Hiç acele etmiyordu ne de olsa bu işi bu akşam bitirecekti. Kadın nihayet sahanlığa ulaştığında, kuytuda duvara dizilmiş dolaplardan birinin içine zorla sığarak saklandı, ayak sesleri duymayı bekledi. Sonunda beklediğini buldu. Sakin ve korkutucu ayak sesleri... Sahanlığın tam ortasında durdu, haykırdı. ‘’Michelle seni asamın tek hareketiyle bulabileceğimi biliyorsun değil mi? Haydi çık dışarı!’’ Genç kadın korkudan ölmek üzereyken küçük asasına sarıldı. Dolabın kapağını hafifçe aralayıp basit büyülü kelimeler mırıldandı. Kuvvetli büyülere yetecek gücü yoktu. Fakat o basit büyü ona yarar sağlamaktan çok, zarar verdi. Yerini belli etti. Adam hiddetle asasını dolaba çevirip dolabı kıvrak bir hareketle yok etti. Kadın şimdi korumasızdı, bir o kadar da çaresizdi. Umutsuzca mırıldandı. ‘’Seni aldatmadım…’’ Adamın yüzünde nefret duygusundan başka bir duygudan eser yoktu. Asasını doğrulttu. ‘’Daha fazla dinlemek istemiyorum. Avada Kedavra!’’ Asasından çıkan yeşil ışık demetinin etkisiyle kadının cansız bedeni düştüğü ahşap zeminde tok bir ses çıkardı. Adamın yüzünde ise acı ve haz karışımı bir ifade vardı. ‘’Sıra geldi senin şu küçük piçine.’’ Asasını kadının cansız bedenindeki karnına doğrulttu. ‘’Diffindo!’’ Karında oluşan yarıştan ahşap zeminde kanlı bir cisim yuvarlandı. Fakat kanların arasında bile annesinin katili olan adama olan benzerliği gözden kaçmıyordu. Sarı saçları ve dudak yapısı tıpatıp aynıydı. Kaş yapısı ve burnu ise az önce hayatını kaybeden annesinin birebir kopyasıydı. Ölümcül lanetten anne karnında etkilenmemiş olacak ki hala yaşıyordu. Adam zayıf nefeslerle soluklanan canlıya bakakaldı. Boşluktaki gözlerinden iki damla yaş süzüldü, asasını çenesinin altına dayadı ve son sözlerini söyledi. ‘’Özür dilerim, Avada…’’
‘’Yeter!’’
Zhihinbend etkisini gösteriyordu, az sonra gerçeğe dönmüştü. Bu hikayeyi daha önce canından çok sevdiği dedesinden dinlemişti fakat birebir yaşamak kanını dondurdu. Kendi babasının annesini ve kendisini öldürüşünü görmek gerçekten çok ama çok kötü bir histi. Onları ilk kez ve son kez somut olarak böyle görmek gerçekten insanı boşlukta bırakıyordu. Bu arada gözlerinden süzülen iki damla yaşı Argarot’un görmemesi için çabucak sildi ve onu beklemeye başladı. Oda silkinip kendine gelindiğinde Ryan’da taşın gücünden yeni kurtuluyormuş numarası yaptı. Taşın büyüsünün yok olup bir altına dönüştüğünü ise Argarot’un astın nesneyi hak ettiğini söyleyerek ona fırlatmasıyla fark etti. Altın’ı elinde evirdi çevirdi. Nedense üzerindeki negatif enerjileri emdiğini hissetti. Fakat buradan biran bir an önce uzaklaşırsa daha mutlu olacaktı. Bunun için onlara bir anahtar gerekliydi. Altını bir yükseltinin üzerine koydu ve onun anahtara dönüşmesini sağlayacak olan büyülü sözcükleri fısıldadı. Sonra yaşadıkları bu kısa süreç içerisinde çok şey borçlandığı insana, Argarot’a dönüp haykırdı. ‘’Sıkı tutun!’’
| |
|
| |
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Paz Mart 18, 2012 8:32 am | |
| Ne isteme nedeni, ne de rol oyunu yeterli olduğundan başvuru reddedildi. | |
|
| |
Lestat Audrica Ravenclaw V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 431 Kan Durumu : Safkan Rp Partneri : Andreina Barries Özel Yetenek : Meta, Zihinfendar. Yaş : 32
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Ptsi Nis. 02, 2012 8:19 pm | |
| Ad Soyad: Lestat Audrica Karakter Yaşı: 15 oluyor sanırım İsteme Nedeni: Karakter kurgusu. Ayşin'e anlatıldı. İstediğiniz Yetenek: Zihinfendar-Zihinbendar - Örnek Rp:
Yeni bir cinayet… Bambaşka bir nokta ancak aynı lanet olası şeyin yaptığı çok açıktı. Çember daralıyor ve ölümler arttıkça bakanlık sıkıştırmayı sürdürüyordu. Başta seherbazların aradığı bir suçlu iken işin büyümesi ve gizemli bir hava kazanması Eduardo’nun da bu işe bulaşmasına neden olmuştu. Hayaletler belli bir bölgede dolanan çoğu zaman zararsız varlıklar olarak kalmalılardı. Oradan oraya göç edebilmeleri ve cinayetleri sürdürmeleri pek çok kişiyi tedirgin ediyordu. Karanlık büyücülerden biri bunu öğrendiğinde kendini yenilmez kılacak bir yol bulması işten bile değildi. İşte tüm bu sebepler Eduardo’yu tarzı olmayan polisiye olaylar zincirine sokmuştu. Foren’in üstün yetenekleriyle ve sahte FBI kimliği ile ilerledikleri yoldan ziyade bu işin içindeyse bir şeyler yapmalıydı. İşte tam da bu yüzden buradaydı. Arnavut kaldırımlı sokağın sonundaki ufak barda bir kadının gittikçe sertleşen bir şekilde polislerce sorgulanmasını izliyordu. Polisler umduğunu bulamayıp birbirlerine gitmeleri gerektiğini fısıldayarak ayrılmasından sonra kadının yanına oturdu. “Zor bir gün ha!” Kadın sarışın ve hafif tombuldu. Üzerine basit özensiz bir şekilde kahverengi v yaka bir bluz ve pantolon geçirilmişti. Yüzü muhtemelen sinirle kızarmıştı. Göz torbalarının şiş olmasına bakılırsa geçirdiği şeyler onu uykusuz bırakıyordu. Foren kadını FBI kimliği ile sorgulamıştı. Ellerindeki tek tanıktı ancak sadece basit şeyler söylemişti. Saldırgan bir hayaletti ve birini arıyordu. Kadının yüzü hakkında söyledikleri çarpık birbirini tutmayan şeylerdi. Ancak belki Eduardo fazlasını öğrenebilirdi. “Ne demezsin? Sen nesin? FBI? Gazete muhabiri? Bana lanet olası tavsiyeler vermeye çalışan bir psikolog mu yoksa?” Başını geriye yatırarak güldü. Kadının başına hepsi toplanmış mıydı gerçekten? Rahat bir tavırla konuşmaya başladı. “Hmm… Kişisel merakı olan biri diyelim. Paranormal konular üzerine araştırma yapıyorum.” Kadının bir anda ilgisinin arttığını, gözlerinin şaşkınlıkla büyüdüğünü gördü. Yutkunarak titrek bir ses çıkardı. Şaşırdığı, sevindiği ama aynı zamanda şüphelendiğini görebiliyordu. “Yani bana…” İç çekerek başını salladı. Normalde işe yaraması oldukça zor bir numaraydı ancak “Evet, inanıyorum. Bir içki?” Kadın başını salladı. “Viski.” Elini hafif kır kıvırcık saçlı barmene doğru kaldırdı. Bardakları temizlemekle meşgul adam masaya konan paraları görmesiyle gözleri ışıldayarak yaklaştı. “İki viski!” Adam hevesle başını salladı ve içkileri hazırladı. Bu sırada kadın meraklı bir şekilde konuşmaya başladı.
“Bu olayı binlerce kez farklı kişilere anlattım. Ne bilmek istiyorsun ki?” Oyun başlıyordu. İç çekerek bir süre durgunlaştı. Önüne konan viskiyi sanki konuşmak için buna ihtiyacı varmış gibi fondipledi ve bir tane daha istedi. Barmen uzaklaşırken sağına soluna dikkatlice baktı ardından sır verircesine kısık bir sesle konuşmaya başladı. “Hiçbir şey… Sadece seni biraz daha tanımak istedim. Ben… Birilerinden dinlemeye ihtiyacım var. Delirdiğimi düşünüyordum ki seni gördüm gazetede. O ucuz palavralardan değildi. Bunu anladım.” Kadın daha da şaşırdı.“Ne yani sen de mi?” Tekrar sağa sola bakınarak başıyla onayladı. “Sshh.. Burası konuşmak için tehlikeli. Gel.” Kadının elinden tutarak sürükledi ve barın ilerisinde kuytu bir köşeye çektiğinde asasını gizlediği yerden çıkardı. Karşısındaki beden korkmuş ve olayları anlamlandıramaz görünüyordu. Asasını kadının alnına dayadığında şaşkınlıkla soru sormaktan görünüşe göre kendini alamamıştı. “Hey o çubuk da ne? Neler oluyor?” Kadının gözlerinin içine bakarak rahatlatıcı bir şekilde gülümsedi. Bu gerçekten ani olmuştu ancak cinayetler sürerken fazla şansı yoktu. Etkileyiciliğini de kullanarak kadını ikna etmeye çalıştı. “Sadece bir test. Hayaleti gördükten sonra bazı psişik güçler kazandım. Çubuk bunlar için bir araç. Şimdi gözlerini kapa ve mümkün olduğunca o ana odaklan.” Kadın önce korktu, ancak sonrasında duraksayıp çubuğa baktı. Eduardo’yu amacını anlamaya çalışır gibi süzdü. Eduardo bir an zor kullanmak zorunda kalacağını sansa da başını sallayarak kabul etmiş ve gözlerini kapatmıştı. Asasını kadının şakağına dayayarak anılarına uzandı. Kendisi de gözlerini kapatarak odaklandı. İlk önce sisler içerisinde zorlukla ilerliyor gibiydi. Zihnine uzanan bilinci yapış yapış sisin içinde bir an için boğulmuştu. Kadının hafifçe inlemesine yol açacak şekilde bastırdı. Derken görüntüler hafifçe seçilmeye başlamıştı. Öfkeli sorgulayan bakışlarıyla yaklaşan katil ruhun slüetini seçti. Kadının korkmuş gözlerini bir an bilincin içinde uyanan sesleri bile duyar olmuştu. Daha fazla odaklanarak her şeyin netleşmesini bekledi. Fakat bu bir parça hata olmuştu. Anı netleştikçe kadının içindeki acı artıyor, bu da zihnindeki varlığını tehdit ediyordu. Uzakta kendi benliğinde başının ağrıdığını hissedebiliyordu. Daha fazla dayanamayacağını anladığında asasını hafif hafif çekmeye koyuldu. Bunu yaparken büyünün etkisiyle hala bir trans halindeydi. Çok geçmeden gümüşi parlaklıkta bir şey asasına doğru akmaya başlamıştı. Parlak sıvıyı bir iksir şişesine doldururken heyecanla gülümsedi. “Evet… Mükemmel.” Asasını cebine sokarken kadın gözlerini araladı. “Bitti mi? Zira daha fazla düşünmek istiyorum.” Gülümseyerek saçlarını okşadı tombul kadını kendine çekerek kulağına fısıldadı. “Gel buraya… Bırak da unutmana yardımcı olayım.” Dudakları kısa bir an birleşti ardından asası yeniden kadının şakağına dokundu. “Obliviate” Kadının şaşkın bakışları sırasında onu yeniden öptü.
Bugün…
“ İşe hoş geldin Eduardo! Cesedi fazla incelemene gerek yok benim önceki maktullerde bulduklarımdan fazlası yoktur. Tanık var mı?” Bilmiş bir tavırla elindeki iksir şişesini salladı. “Daha iyisi. Şu geçenki kadının anılarını almayı başardım. Sanırım gözlerinden görmek bize bir şans kazandırabilir.” Ancak bir sorun vardı. Eduardo düşünseline sahip değildi ve bakanlıktakini kullanmak için bir sürü lanet olası formalite gerekecekti. Foren’de bu tip şeylerin her daim bulunduğunu tahmin ederek sordu. “Ee… Düşünseli vardı sende değil mi?”
Not: Aynı özelliği Eduardo Valenti karakterim için de istiyorum mümkünse. Onun sebebi ise karakterin özellikle insan zihni üzerine çalışması ve mesleği. | |
|
| |
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Cuma Nis. 06, 2012 9:03 pm | |
| | |
|
| |
Andreina Barries Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 628 Kan Durumu : Safkan olduğunu sanıyor. Özel Yetenek : Zihinbendar, metamorfmagus.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Çarş. Mayıs 16, 2012 4:55 pm | |
| Ad Soyad: Andreina Barries. Karakter Yaşı: On beş. İsteme Nedeni: Kurgu açısından gerekli bir yetenek, kendi kendine geliştirmiş olacak. Detaylıca Ayşin'e açıkladım. İstediğiniz Yetenek: Zihinbendar Örnek RP: Admine gönderildi. | |
|
| |
Maxim Querta
Mesaj Sayısı : 673 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : Elim Reçel'in dötünde -pardon, cep diyecektim.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Çarş. Mayıs 16, 2012 5:17 pm | |
| | |
|
| |
Carmélita L'Créamory İksir Profesörü, Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 200 Kan Durumu : Safkan Rp Partneri : Öğrencisi Chris. Lakin bana demeyin ayıp diye o adamı görse Dumbledore bile öğrenciyle kırıştırır. Özel Yetenek : Zihinbendar, Zihinfendar. Yaş : 31
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Perş. Mayıs 24, 2012 9:00 pm | |
| Ad Soyad: Carmélita L'Créamory Karakter Yaşı: 24 İsteme Nedeni: Karakterim kendini tam anlamıyla geliştirmiştir kurguya göre. Zihnine girilmesini sevmiyor ve bunu engelliyebilmek içinde en iyi yöntemin başkaların zihninide kontrol edebilme olduğunu düşünüyor. Bilgileri ona ait olmalı ama diğer beyinleride inceleyebilmeli. İstediğiniz Yetenek: İkiside lütfen. Örnek RP:- Başka bir siteden. İstenirse kendi karakterimlede yazabilirim.:
Londra'daki Sihir Bakanlığı'nın içi daima soğuk olurdu. Çoğu büyücü bunun taş bloklarla kurulduğunu bildiklerinden olduğunu sanırdı. Oysa soğuk koridorda yürüyen genç kadın bunun sebebinin insanlara ciddiyet katmak için olduğu hissine çoktan kapılmıştı. Ceketinin önünü birkez daha çekiştirerek düzeltti, topuklu ayakkabılarını siyah cam bloklara düzenli aralıkla bastırarak ilerliyordu. Tek elinde tuttuğu siyah çantası her adımda öne ve geriye doğru sıçrıyordu. Uzun süredir büyücü kesimine gelmemişti. Okul bittiğinde ailesinin yanına döndüğü için kendini biraz suçlu hissediyordu. Genede kendi hayatını kazanmaya artık başlamalıydı. Büyüler konusunda kendini tahmin ettiğinden bile fazla geliştirmişti. Şimdiyse Sihir Bakanlığı'nda oldukça yüksek bir rütbe için İngiltere'ye geri dönmüştü. Elinde olmadan heyecanlanan beyni genede alışık olduğu kontrolüü hiçbir zaman kaybetmiyordu. Her zamanki gibi geçtikleri alanı gözleriyle taradığında en ufak bir delik bile hafızasına yer ediyordu. Sonunda beklediği ahşap kapıya ulaşmıştı. Elini sakince uzattığı tokmak onu beklemeden dönerek açıldı. Kapı kendiliğinden gerilerken içerideki adam gülümseyerek ona yaklaştı. Tek eliyle içeriyi göstererek genç kadını davet etti. Tia ciddi gülümsemesini yüzünden hiç silmeden masanın önündeki sandalyeye oturdu. Çantasını sandalyenin yanına bırakmıştı. Bacak bacak üstüne atarken kısa eteğini eliyle düzeltti. Genede bunda pek başarılı olamamış olacaktı ki ona dönen adam bir süre gözlerini genç kadının bacaklarında gezdirdi.
"Bayan Myska, geçmişinizi inceledim. Gerçekten harkulade olduğunu itiraf etmek gerek." "Teşekkür ederim efendim." "Lütfen bu bir övgü değildi. Gördüğüm kadarıyla Zihinbendar'mışsınız. Denememin..." Genç kadın başını anlayışla sallayarak adamı onayladığında karşısındaki adam asasını çıkartmıştı bile. Uzun ve hafif bükük olan asa oldukça güçlü duruyordu. Antik bir ağaçtan yapılmışa benziyordu. Genç kadın gri-mavi gözlerini asanın ucuna doğrulttuğunda adamın derinden gelen sesini işitti. O sırada başına giren ufak bir ağrıyla adamı beyninde hissetti. İlk düşündüğü şey olan bakanlık taşlarını gören adam daha derine inmek adına asasını bir kere salladı, ama genç cadı gözlerini sabit bir noktaya odaklayarak beynine hakim olmayı sürdürdü. Başında artan ağrıyla birlikte adamın daha derinlere dalmak istediğini hissediyordu. Genede kontrolünü kaybetmesi için daha çok denemesi gerekecek gibiydi. Güçlü bir adamdı, genede son bir yılda Tia'nın çalışmaları oldukça başarılı olmuştu. Başındaki ağrıya rağmen dayanmayı çok iyi biliyordu. Zaten bir muggle hastalığı olan migreni olduğundan baş ağrılarına alışık biri olduğu söylenebilirdi. Bu yüzden yüzündeki gülümseme artarken adam asasını son kez sallayarak büyüsünü çekti. Beğenmiş olacaktı ki gözleri Tia'nın üzerinde umutla parlıyordu. Genç kadınsa işi aldığının bilincinde İngiltere'ye yerleşmek için nereden ev tutması gerektiğini düşünmeye çoktan başlamıştı. Oysa ufak bir oyun daha oynamak istiyordu şimdi. Adam asasını çektiği anda gözleri adama kitlendi. Hızla kendi asasını salladığında gözünün önüne gelen sahnelerle bakmayı sürdürdü. Bir çocuk görüyordu. Babasına koşuşturuyor ama babası aksi yönde ilerliyordu. Adam terk mi edilmişti? Bunun hüznüyle başını eğdi. Görüntüleri zihninden sildi ve asasını tekrar sallayarak adamın beynini terk etti.
| |
|
| |
Adrasteia Quiwen
Mesaj Sayısı : 2016 Kan Durumu : Safkan. Rp Partneri : He is like a cage, Richard.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar C.tesi Mayıs 26, 2012 9:45 am | |
| Başvuru kabul edildi, yetenek işleniyor. | |
|
| |
Rinuel Aqula Seherbaz
Mesaj Sayısı : 260 Kan Durumu : safkan Özel Yetenek : Zihinbendar, Zihinfendar. Yaş : 33
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar C.tesi Haz. 30, 2012 9:48 pm | |
| Ad Soyad: Rinuel Aqula Karakter Yaşı: 29 İsteme Nedeni: Karakterin kurgusuyla ilgisi var, bu şekilde daha iyi bir şekilde ilerleyecektir kurgular İstediğiniz Yetenek: Zihinbendar ve zihinfendar - Örnek RP:
Zihin algılanması zor bir şeydir. Doğasını bilmeden, incelikleri hakkında çok şey öğrenmeden ne iyi bir zihinbendar ne de zihinfendar olunabilir. Kendisi nasıldı peki bu konuda? Usta olduğunu söyleyemezdi. Fakat o sislerin ardında o kadar çok zaman geçirmişti ki, belli şeylerde ne yapacağını biliyordu artık. Doğal bir yetenek haline gelmişti. Fakat asıl zoru bunları insanlara öğretebilmekti. Seherbaz eğitim kampında birkaç meslektaşına bu konuda ders vermekse zordu doğrusu. Daha okuldan yeni mezun olmuş gençlere bir şeyler öğretecekti öyle mi? Tecrübesiz ve heyecanlı gençler güruhuyla etrafı çevrelenmişken pek rahat değildi doğrusu. Yine de çimlerin üzerinde birkaç adım atarken önündekilere baktı umursamaz bir şekilde. Zihnin inceliklerini belki de bu işten anlamayacaklara anlatıyordu, ne güzel! Hepsini gözden geçirdi. Kızlı erkekli grup pür dikkat kesilmiş bakışlarını üzerinde yoğunlaştırmıştı. Genç seherbaz da sert mizacıyla önlerinde dikilmiş dururken sesini bu dağ kampında ortalığa saldı. Aynı zamanda eğitim için kendisini görevlendirenlere de küfretmekle meşguldü içten içe. “ Zihin çok önemli bir diyardır. Hakkınızdaki her bilgi kırıntısını mesleğiniz icabı orada tutmalısınız. “ Elini havada yumruk şekline getirip salladı. “ Aynı zamanda bir zihinden en ufak kırıntıyı dahi alabilmeniz gerek."
Volta atmaya başladığında çeşitli düşüncelere dalmıştı. Bazı görevleri sırasında bu konuda çok fazla mücadeleye girmişti. Özellikle kara büyücü savaşlarında mücadele ederken... Esir düştüğü birkaç günü hatırlamak istemeyerek tekrar konusuna döndü. “ Zihninizi kapamak yoğunlaştırma gerektiren bir meseledir. Sizin yeteneğiniz var; ama henüz hamsızın. “ Ön sıralardan bir genç kızı işaret etti. Öne çıkan seherbaz adayı istekli bir şekilde dururken, büyücü iyice yaklaşıp gözlerinin içine baktı. Kendisinde olan merak onda da vardı. Sırıttı yavaşça. “ Zihnime girmeye çalış! “ Kız anlamamış gibi kendisine bakarken biraz tedirgin olduğu belliydi. Bu acemilerin diğer bir özelliği olan çekingenlik kendisini çıldırtıyordu doğrusu. Kızı teşvik etme amacıyla bir harekette bulunduktan sonra titrek elin doğrulttuğu asaya baktı usulca. Başaramayacaktı galiba. Bunu düşündüğü sırada narin ses havada yankılandı. “ Zihnefendet! “ Ufacık bir girişim hissetti aklını kuşatmış duvarlarında, tek bir görüntü hemen gözlerinin önünde belirdi. Bulgaristan’da esir düştüğü bir kara büyücü kampında suratına doğrulmuş bir asa… yerdeyse nefes nefese bir büyücü… “ Yeter! “ Girişimi kestiği an kızın yüzünde garip bir ifade gördü. Acıma mıydı? Umurunda değildi şuan; ama hakkını vermeliydi. Normalde böyle bir şeyi bile çaylağın teki ortaya çıkaramazdı.
“ Sıra bende! “ Yüzündeki garip gülümsemeyle birlikte yıllardır kendisine yoldaşlık eden Dragonat’ı doğrulttu. Asayı gören seherbaz adayı yutkununca korktuğunu anladı. Acaba neler görecekti o geçmişin içinde. Gür sesi kararmakta olan havanın içinde yankılandı. “ Zihnefendet! “ Ufacık bir kız bahçede koşturuyor, arkasında ise yaşlıca bir adam babası mı acaba… Hogwarts’ta slytherinlere karşı duello ederken biraz hırpalanmış olduğu bariz… Biraz daha büyümüş hali bir erkeğin önünde ağlıyor, ölü sevgilisi mi kardeşi, elbette kardeşi… Kızın bu anılar karşısında çığlık atmasıyla birlikte büyüyü kesti. Yerde nefes nefese duran cadıya yaklaşıp diz çöktü. Gözlerindeki merhamet bu sefer barizdi. Biraz ileriye gittiğini düşünüyordu; ama basit bir okul dersi işlemiyorlardı burada. Sihir dünyasını korurken bu çaylaklar kendilerini de savunmaları öğrenmeleri gerekecekti. “ Karşındakiler benden daha acımasız olacak. Bir kara büyücü o aklının içindekileri sana karşı kullanabilir. Üzerine gittiğim için kusura bakma; ama böyle zayıf olursan ölürsün daha dikkatli ol! “ Ağlamaklı olan kız başını olumlu manasında salladıktan sonra doğruldu. Sınıfa hitaben bu kez dudakları bir kez daha aralandı. “ Ders bitmiştir. “
| |
|
| |
Sharon Lechter Slytherin V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 423 Kan Durumu : Safkan.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Paz Tem. 01, 2012 12:15 pm | |
| Kabul edildi, yetenek veriliyor. | |
|
| |
Pyotr Romochka Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 327 Kan Durumu : melez Rp Partneri : Loria Autumn Özel Yetenek : Zihinfendar Yaş : 33
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Cuma Tem. 06, 2012 6:45 pm | |
| Pyotr Romochka 15 Kurgusal olarak gerekli Zihinfendar
Gece geç vakitlerde beklediği anın yaklaştığını fark ederek ortak salonda saatlerdir oturduğu kanepeden kalkıp çıkışa yöneldi. Bu akşam önemli bir anın başlangıcı olabilirdi yaşayacakları. Pek fazla kullanmadığı yeteneğinin vücudunu ne kadar zorlayacağını bilmeden yavaş adımlarla boş dersliğin yolunu tutmuştu. En son ne zaman kullanmıştı acaba gücünü? Bir yıldan fazla olmuştu. Denediği zaman ise başına giren sancı o kadar şiddetli olmuştu ki saatlerce kafasını kaldıramamıştı bile. O günden beri pek denememişti; fakat konsantrasyonunu artırıcı her türlü çalışmayı da yapmıştı. Bugün o çabalarının ne kadarının etkisi olacağını görecekti. Tenhalaşmış koridorlardan dikkatli bir şekilde geçerken şatonun böylesine sessiz olmasına alışkın olmadığını düşündü kısa süre için. Her zaman canlı olan okul şimdi ona bomboş geliyordu. Vücudundan kanı çekilmiş bir insan gibi… Tüyleri ürperen büyücü bir koridoru kontrol ederek kimsenin olmadığı koridora çıktı. Açık pencerelerden içeriye sızan temiz havanın güzelliğiyle beraber yoluna devam ederken zihninde Loria vardı aynı zamanda. Güzelliği gözlerinin önünde, kokusu burnundan geçmemişti sanki. O kadar narin ve masum… Eğer kendisini değiştirebilecek biri varsa bu Loria’nın ta kendisi olurdu. Çapkın olmayan bir Pyotr… İşte bu tuhaf olurdu; fakat gerçek olabileceğini bugün fark etmişti. Zihnine kazılı güzellik nedeniyle yakınlarında olan hiçbir kıza bakmamış, kimseye yüz vermemişti. Gerçi birkaç defa göz göze geldikleriyle hafif flört dediği bir durumu yaşamış olsa da beynini meşgul edecek şey hep oradaydı. Çıkamazdı. İmkansızdı! Aslında şikayeti de yoktu. Uzun zamandır hissetmediği kadar iyiydi genç büyücü. Aptal bir gülümseme dudağının kenarlarını hareketlendirdiğinde gelmişti sınıfa. Etrafa bakarak kimsenin olmadığında emin olduktan sonra içeri girdi…
“ Pyotr, zihnime gir hadi evlat! “ Babası tam önünde durmuş gözlerini oğluna dikmişti. Genç büyücü dördüncü sınıfı bitirdiği yazın ortasında gözleri fal taşı gibi açılmış adama bakıyordu. Daha o kadar güçlü değilken karşısındakinin zihnine girdiği an her şeyi berbat edebilirdi. Konsantrasyon denilen şeyse şuan ruhunun hiçbir zerresinde mevcut değildi. Babası kaşlarını çatarak ona bağırınca irkildi. “ Yap şunu! “ Rus büyücü kızdırılmaması gereken birinin karşısında olduğunu hatırlayarak gözlerini yumdu asasını ileri doğrultarak. Kendini soyutlamaya çalışarak gücün bedeninde akmasına izin verdi. Zihnini boşaltması gerektiğini biliyordu bu iş için; fakat üstünde onca baskı varken bunu nasıl yapacaktı? Kısacık bir süre için göğsünün ortasında bilmediği gücün kırıntılarını hissetti. Aradığı şey bu muydu? “ Zihnefendet! “ Ufak bir anı… Çok küçük… Sanki bir fotoğraf karesine bakıyordu. Babasının yüzü öfkeyle çarpılmış bir adama asasını sallamıştı Pyotr kanlar içinde yerdeyken… Aniden kendini tekrar babasının önünde buldu. Adamın yüzünden ne düşündüğü belli değildi. gördüğü şeyse bir savaştı! Başına girmiş ağrılarla boğuşurken yanında belirdi savaşçı adam. “ O gün çok insan öldü… “
Karanlığa gömülü sınıfı asasıyla ışıklandırdığında geçmişten gelen bir hayalet kısa süreliğine zihnini işgal etmişti. Hala aynı halde olup olmadığını düşündü. Eğer yetenekleri aynı seviyedeyse genç cadıya pek yardımı olamayacak demekti. Son ana kadar zorlamalıydı kendini. Bir sıraya oturup gözlerini kapadı. Hazırlanması gerektiğini düşünerek konsantrasyonunu arttırmayı denedi. Aniden gözleri açıldı bir şeyleri hatırlamış gibi. Boş gözlerle asasını inceledi. Bu nesneyi ilk aldığı günü hatırladı bir an. Yüzünde şapşal bir gülümsemeyle Ollivander’e gittiğinde tüm gençliğini yok edecek şeylerin başlangıcında olduğunu biliyor muydu? Aptallık ve sonrasında gelen acı… Ağlanılacak haline gülen adam boş sınıfın içine kederli gülüşünü yaydı. Arkasına yaslanıp misafirini beklemeye devam etti dalgın bakışlarıyla. Hafif bir yorgunluk hissederek bedeninde göz kapakları ağırlaştı. Acaba yeteneğini geliştirmek için bugün yaptığı çalışmalardan dolayı yorgun muydu? İşte bu kötü olurdu. Beynindeki uyarıları açmak amacıyla ayaklandı hemen. Volta atmaya başlayan büyücünün aklı bugün nedense geçmişindeydi.
| |
|
| |
Karina García Dolores Gryffindor VI. Sınıf, Sınıf Başkanı
Mesaj Sayısı : 1537 Kan Durumu : Safkan. Özel Yetenek : Veela, Meta.
| Konu: Geri: Zihinbendar & Zihinfendar Cuma Tem. 06, 2012 6:56 pm | |
| Kabul edildi ve yetenek verildi. | |
|
| |
| Zihinbendar & Zihinfendar | |
|