Julius Henning - Eireen Egan

Julius, salona geldiğinde rakibinin bir kız olduğunu görünce biraz bozuldu. Fakat sonradan bir Gryffindorlu ile karşı karşıya olduğunu anlayınca kendini sıkı tutmaya karar verdi. selam verdikten sonra asasını kaldırdı ve o hain ilk hamleyi söyledi: "Dilkilit!"

Kızın beceriksizliği çok işine yarayacaktı Julius'un. Kendi büyüsüyle zarar almış olmasının üstüne bir el de büyü yapamayacak olması çok iyi olmuştu. Karşındaki Gryffindorlu kıza ezen gözlerle bakıp asasını kahkaha atarak havaya kaldırdı ve yaptığı işten ne kadar zevk aldığını göstererek "Sersemlet!" diye bağırdı. Gözlerindeki parıltının uzun süre devam etmesini temenni ediyordu.

Kızı tamamen saf dışı bırakmış sayılmazdı ama kızın işi bitmek üzereydi. Sersemlemiş durumdaki kıza kafasını yan yatırmış bir şekilde bakarak "Sen bittin güzelim!" dedi ve asasıyla havada yarım ay çizerek "Sectumsempra!" diyehaykırdı. Sözlerin arasındaki kahkaha sesleri salonu çınlatıyordu adeta.

Kendi fazla güvenmenin sonuçlarından biriyle karşı karşıya kaldı Julius. Sinirlenmemişti; olası bir şey olduğundan olağan karşıladı ve yüz ifadesini hiç bozmadan asasıyla karşıdaki cadıya bir lanet yolladı; daha doğrusu yollamak istedi. Fakat büyük hasar yaratacak büyüler sakıncalıydı ve birinin hayatına mal olmak istemiyordu. "Dawod!"

Kızın bu hırsının nereden geldiğini merak ederek sinirleri gerilmeye başlıyor. "Ezikler her zamanki gibi ezik kalmaya devam etmelidir." diye mırıldanarak asasını havada sallıyor ve ‘‘Everte Statum.’’ diye bağırıyor.

Yeniden kendini toplamaya başlayan genç büyücü, asasını havada tam daire çizerek salladı ve kızın alnının ortasına göndermek için "Expulso!’’ diye haykırdı.

"Bu talihsizlikler üst üste gelmeye başladı." diyerek yakınıyor Julius.

Kaç saattir büyü yapamamanın verdiği sinirle dişlerini sıktı Julius. Zaten taştı. İyicene taş olmuştu. Asıl kızlar şimdi görmeliydi onu.