Carmen La Vergne

Konu: Carmen La Vergne Paz Tem. 08, 2012 7:36 pm

Öğleden sonraki ilk ders olan Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğinden içeri giren Carmen, ortalığın fazla sessiz olduğunu fark ediyor. Zira sınıfın ne ışıkları yakılmış, ne de pencerelerden aydınlık girmesi için perdeler açılmış. Görüşü oldukça kötü olan genç kız belli ki profesöre kızıyor, eh haksız olduğu da söylenemez. Dersliğe yanlış bir zamanda gelmiş olup olmadığını merak eden Carmen sınıfı yavaş ancak bir o kadar da temkinli adımlarıyla turlamaya başlıyor. Tam bu sırada pencerelerin önüne bir kağıt iliştirilmiş olduğunu fark ediyor. Merakla adımlarını o tarafa yönelttikten sonra perdeleri aralayıp, yazılanları mırıldanarak okunuyor.

"Carmen, yasaklarla ilgili olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla."

Öhöm:

Konu: Geri: Carmen La Vergne Paz Tem. 08, 2012 8:19 pm

Carmen yatakhanede yatağında mayışmış bir şekilde uzanıyordu. Tüm kemikleri o kadar çok ağrıyordu ki. Uzun süredir antreman yapmamasının bedeliydi bu. Oysa her tatilde Paris'e gider ve dans ederdi. Bol bol dans ederdi ve şarkı söylerdi. Bu onun hayatıydı ve hayatını seviyordu. Bu onu ne kadar yorsa da bu işi seviyordu. Her şey çok parlaktı, öylesine parlaktı ki. Sahte bile olsalar mücevherlerin içinde yüzüyordu. Kızıl saçlarına inci tokalar takılıyor ve boynuna en güzel gümüş bir kolye yerleştiriliyordu. Beyaz renkli elbisesiyle bir melek gibiydi. Herkes imrenerek bakardı Carmen'e. Ve Carmen çekici bir gülümsemeyle karşılardı onları. Kulübe gelenleri eğlendirir ve çoğu kişinin kalbini kazanırdı. Sonra da kırardı... Bu onun için bir oyun haline gelmişti. Kendine aşık et, ayrıl. Acımasızlık vardı genç cadının kanında. Ama eğer bu isteğine ulaşmasına yardımcı olacaksa neden olmasın? Her şeyi yapardı Carmen. Sahte gözleriyle kelebekler dağıtırdı.

Aniden yatağından fırladı. Sihirli yaratıkların bakımı dersine geç kalacaktı. Cübbesi üzerinde olduğu için sadece kitaplarını alarak fırlamak kalmıştı ona. Koridorları koşarak geçiyordu ve kızıl saçları savrulurken ortama vanilya kokusu yayıyordu. Dersliğe yaklaştığında yavaşladı ve derin bir nefes alarak içeriye girdi. Onu karşılayan karanlığı meraklı bir gülümsemeyle karşıladı. İçeriye girdi ve arkasından kapıyı kapattı. Zaten karanlık olan derslik daha da karanlığa gömülmüştü. İçinde biraz şüphe birikse de keyfini çıkartmak istiyordu. Bu huzuru bozmak istemeden birkaç adım attı ve pencereye iliştirilmiş kağıdı fark etti. Yüzündeki kurnazca gülümseme büyürken kağıdı aldı ve okumaya başladı.

"Carmen, yasaklarla ilgili olduğunu sanıyorum. Yaratıkları inceleyebilmek ve anlayabilmek için, onlarla aynı ortamda bulunman gerekir. Dersliğin hemen ortasındaki sıranın altında gizli bir tünel var. Sorularını sonrası için sakla."

Kağıdı yere bıraktı ve kitaplarını da bir kenara fırlattı. Hızla sınıfın ortasındaki sırayı itti ve tünelin merdivenleriyle karşılaştı. Kalbi sinek kuşu gibi atıyordu. Çok heyecanlıydı ve temkinli değildi. Asla temkinli olamazdı cadı. Merdivenleri hızla indi ve tünelin göz alıcılığıyla kamaştı cadının mavi-yeşil gözleri. Tünel hoş taşlarla döşenmişti. Bunlar parlak değildi ancak aynı rengin farklı tonlarıyla birleşmişlerdi sert zeminde. İçerisi nane kokuyordu, cadının en sevdiği aromaydı bu. Ferah ve temiz... Sonra tünelin sonundaki ışık gözlerini karşıladı. Cadının heyecanı kat be kat artarken kamaşan gözlerini zorlukla açık tutuyordu.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Paz Tem. 08, 2012 8:47 pm

Carmen, tünelden çıkıp etrafında bir tur döndükten sonra bulunduğu yerin hiç de yabancı olmadığını anlayabiliyor. Işık burada da çok az, ağaçlar güneş ışınlarını engellemiş durumda fakat genç cadı Yasak Orman'ın içerisinde büyü yapıp tehlikeli yaratıkları üstüne çekmek istemez herhalde. Tam bu sırada büyük bir toprak kütlesinin hareketi duyuluyor. Heyelana benziyor ancak Yasak Orman'da o kadar eğimli bir yüzeyin olmadığını az çok biliyor olmalı genç cadı.

İki şansın var, ya gidip kontrol edeceksin ya da ağaçlardan birinin gerisine saklanıp bekleyeceksin.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 6:38 pm

Yavaş yavaş tünelden çıktığında kendisini Yasak Orman'da buldu. Çok sık olarak buraya geliyor ve bu çimenlerin üzerinde dans ediyordu. Her zaman loş olan ortama son derece alışkındı ve şimdi de kendisini evinde gibi hissediyordu. Gülümsedi, ders gittikçe hoşuna gidiyordu. Bu dersi seviyordu, evet. Ancak bu kadar eğleneceğini tahmin etmemişti. Daha her şeyin başında olmasına rağmen sonunu merak etmeden duramıyordu da.

Biraz daha dolaşmak isterken birden kulağına bir şey çalındı. Bir toprak kayması sesi gibiydi. Taşların birbirine sürtme sesini nerede olsa anımsardı. Ancak Yasak Orman'da böyle bir bölge olmadığının farkındaydı. Korkak bir kız değildi ve şimdi de olmayacaktı. Eline asasını aldı ve temkinli adımlarla sese doğru ilerledi.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 6:56 pm

Genç cadı temkinli adımlarla sesin geldiği yöne doğru ilerliyor. Büyük bir toprak parçasının yer değişimi yaşadığını anlayabiliyor, zira etrafta kalkık toz kütleleri bulunmakta. Ayakkabılarının altında da rahatsız edici küçük taş parçacıkları bulunmakta. Fakat genç cadı neden olduğunu anlayamıyor. Zira etrafta bunun için hiçbir sebep yok gibi.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 7:08 pm

Sese yaklaştıkça bir toz bulutu sarmaya başladı etrafını. Birkaç kez aksırdı ancak sonra kendisini topladı. Sonra etrafa bakındı. Bu da neydi? Ortada hiçbir sebep yokken toprak kayıyor muydu burada? Hayır, bu imkansızdı... Her şeyin bir nedeni vardı, şu anda olduğu gibi.

Ayaklarının altındaki taş parçalarını hissediyordu. Kaprisli bir tavırla vurdu taşlara ve birkaç santimetre öteye fırlattı. Toz yavaş yavaş inmeye başladığın da cadı daha nefes alıyordu. Hem etraf loştu hem de bol bol toz yutuyordu. İşte şimdi şu anda hoşlanmamıştı bu andan. Kim bilir karşısına ne çıkacaktı.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 7:18 pm

Carmen'ın ayağının ucuyla fırlattığı taşlardan biri çalılıklardan birinin gerisine gidiyor. Aynı saniye duyulan 'Ah' sesi de, kızın dikkatini çekiyor. Orada neyin bulunduğunu görmek için ayaklarının uçlarında yükseliyor. Bu yaptığına gerçekten gerek olduğunu sonradan fark ediyor, zira çalıların arasından saçının dörtte üçü yolunmuş gibi görünen bir cincüce çıkıyor. Boyu ormanda bulunan bitkilerin çoğundan daha kısa fakat yüzü yaşının gereği kırışmış. "Büyücüler! Her zamanki gibi saygısızlar." diye homurdanıyor kafasını ovuştururken.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 7:34 pm

Attığı taşlar bir çalılığın içine girer girmez bir "Ah" sesi doldurdu cadının kulaklarını. Carmen heyecanla çalılığın arkasında ne olduğunu görmek için parmaklarının ucunda yükseldi ve saçlarının bir kısmı yolunmuş ufak bir adamla karşılaştı. Cadı bir anlık şaşkınlığa uğrasa da bunun bir cincüce olduğunu anımsadı. Boyu o kadar minikti ki bir çok bitki onun yanında peri masallarındaki devler gibi kalıyordu. Bir de işin içine Carmen'i katarsak cincüce iyice ufalıyordu. Ancak yaşlı olduğu belliydi yüzündeki kırışıklıklardan. Şüphesiz bu cincüce pek çok şey görüp geçirmiş olmalıydı. "Büyücüler! Her zamanki gibi saygısızlar." Diye homurdanırken Carmen'in suratında eğlendiğini belirten bir gülümseme vardı. "Ah, öyle mi? Umarım siz benden daha kibarsınızdır!" Dedi Carmen ona her an kahkaha atacakmış gibi bakarken.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 7:40 pm

Cincüce cevap veren kıza, kendisine göre tehlikeli bir bakış atmaya çalışıyor. Fakat hem kısa boyu, hem de yaşı düşünülürse, genç cadıya sadece kahkahalara boğulmak için sebep veriyor. Kendi kendisine konuşmaya başlıyor sonrasında. "Kibarlık erdemdir mi derlerdi? Ah o eski günler... Benim zamanımda Hogsmeade'de takım elbiseli gezerlerdi." Sonra kızın orada bulunmuş olduğunu hatırlamış gibi kafasını kaldırıp ona dönüyor. "Senin ne işin var burada?" Pek buralı gibi görünmüyorsun.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Ptsi Tem. 09, 2012 8:05 pm

Cincücenin ona attığı bakış Carmen'i gerçekten eğlendiriyordu. Küçük bir kahkaha attığında cincücenin gayet kızgın olduğu gözünden kaçmadı cadının. Bu sırada iyice kızan cincücenin homurtularını duyduğunda kahkahasını kesip onu dinledi yine sırıtan bir ifadeyle. "Kibarlık erdemdir mi derlerdi? Ah o eski günler... Benim zamanımda Hogsmeade'de takım elbiseli gezerlerdi." Carmen bunları duyunca biraz önceki rahatsızlığının kaybolduğunu hissediyordu. Gerçekten de olay muggle komedi filmlerine dönüşmek üzereydi.

Cincüce başını kaldırıp ona baktığında "Senin ne işin var burada? Pek buralı gibi görünmüyorsun." Bu soru Carmen'in keyfini bölmeye yetmişti ama yüzünde hala sinir edici gülümsemesi duruyordu. Alaylı ses tonu ise bütün çevreyi sarmıştı. "Aslında pararlel eksende Plüton'a aitim. Ama gezegenim güneş sisteminden çıkarılınca bir de Dünya'ya bakayım dedim" Birden aklına gelen bu cevap sanki bir peri tarafından karışmış aklına atılıvermiş gibiydi. Carmen içinden o periye teşekkür etti ve cevabı beklerken kendini bilmiş gülümsemesi de eksik kalmıyordu.

Konu: Geri: Carmen La Vergne Salı Tem. 10, 2012 11:20 am

Cincüce kızın cevabını duyunca sinirden kıpkırmızıya dönüyor. Ne demesi gerektiğini şaşırıyor, fakat genç cadı bir şeyi fark etmeden edemiyor. Yaratık hep aynı yerin üzerinde volta atmakta. Belli ki Carmen'ın dikkatini başka bir yöne doğru çekmeye çalışıyor.

» carmen
» Richard Chancellor Jr - Carmen Banderas