Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adonia Serafina Dolores
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Adonia Serafina Dolores


Mesaj Sayısı : 96
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Kim bilir, belki.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimeÇarş. Haz. 27, 2012 12:46 pm



En son Adonia Serafina Dolores tarafından Çarş. Haz. 27, 2012 4:56 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adonia Serafina Dolores
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Adonia Serafina Dolores


Mesaj Sayısı : 96
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Kim bilir, belki.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimeÇarş. Haz. 27, 2012 12:48 pm

    Ortak salondaki hareketli gün onu beklerken sarı saçlarını taramakla uğraşıyordu. Kuzeninin verdiği tavsiye ile saçlarının arasına kırmızı sprey boya sıkan Adonia, bu görünümünden gayet memnun gibiydi. Aynadaki ışıldayan yansımasına kayan yeşil gözleri, tebessümünü belli ederken beyaz dişleri teni ile adeta uyum sağlıyordu. Birkaç aslanın omzuna çarpması sonucu yüzünü buruştursa da, görüntüsünden taviz vermedi. Üzerine giydiği askılı beyaz bluz ve formasının eteği hoşuna gitmişti yine de böyle dışarı çıkamayacağının farkındaydı. Gri kazağını üzerine geçirirken armasının göze batmaması rahatsız etmişti. Binasını büyük bir gurur ile üzerinde taşımak yerine lanet olası sıcaklar buna engel oluyordu sanki. Eteğinin kıvrımlarını düzelttikten sonra hızla merdivenlerden indi. Koşarak inmesi bazı aslanları sinirlendirse de içindeki çocuk ruhuna engel olamıyordu. ‘‘Günaydın Gryffindor ahalisi!’’ Sesinde neşe, salonun etrafını turlamasına yol açarken arkadaşlarına laf atmaktan da çekinmiyordu. ‘‘Valerie, güzelliğin ile yine hangi çapkınları etkileyeceksin? Emerald, sence de biraz kütüphaneden uzaklaşma zamanı gelmedi mi? Ah bahar geldi aslancıklar, canlanın!’’ Ellerini çırparak dışarıya koşması da bir olmuştu. Yolda çarptığı birkaç arkadaşına özür dilerken, bir yandan da koşmaya devam ediyordu. Uçuşan eteğini, narin elleri ile kapatmak istese de buna engel olamıyordu adeta. Giriş katından yüzünü doğru esen rüzgâr gözlerini kısmasını sağlasa da bu havanın birden nasıl soğuduğunu merak ediyordu.

    Büyük salonun ihtişamı karşısında tebessümünü kuzenine gönderdi ve kızın biraz uzağında olan Andreina’nın yanına oturdu. ‘‘Yine ne okuyorsun sen?’’ Sağ kaşı hafifçe kalkarken, gözlerindeki muzurluk görülmeye değerdi. Ardından bakışlarını salonda gezdirdi. Ravenclaw ve Hufflepuff masaları boş olduğu için gözü direk Slytherin’e kaymıştı. Birkaç arkadaşı ile muhabbet eden sarışın çocuğu görünce gözlerini kıstı ve kalbinin hızlı çarpmasını engellemeye çalıştı. O kadar hızlı atıyordu ki, yanındaki dostu bile şaşırmıştı. O sırada bir çift buz mavisi bakış, kendi gözlerine çarparken dondu kaldı. Kendisini gören çocuk karşısında ne yapacağını bilemezken aklından geçen tek şey dondurucu bakışları olmuştu. Onunla konuşmak istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonel de Miedo
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Leonel de Miedo


Mesaj Sayısı : 62
Kan Durumu : Safkan
Rp Partneri : Onu çok etkileyen biri var aslında ama kabul etmekte zorlanıyor.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimeÇarş. Haz. 27, 2012 2:13 pm

Genç büyücü üzeri giyinik halde hala dağınık olan yatağında uzanıyordu. Kendinde hala kalkacak gücü bulamamıştı, bu hava değişimi onu hasta ediyordu. Oda da çoğu kişi hala uyuyordu zaten, o ve Larramie uyanıktı. Ona doğru baktığında giyinmek üzere olduğunu gördü ve ayaklandı. "Ben Büyük Salon'a gidiyorum." Dedi ve ufak baş dönmesini umursamayarak hızlı adımlarla odadan çıktı. Ortak salon birkaç cadıyla dolmuştu bile. Geçen gün muhabbet ettikleri Carmen bir koltuğun kenarına kıvrılmış kitap okuyordu. "Ne oldu, bina değiştirmeye mi karar verdin?" Dedi biraz duraklayarak Leonel. Carmen başını kaldırıp ona baktı ve baştan çıkarıcı bir gülümsemeyle Leonel'i süzdü. "Evet, Ravenclaw'a geçtim ama hala Slytherin üniformamı giymeme izin veriyorlar." Leonel gözlerini devirdi ve kapıya doğru yürürken "Elbette" diye mırıldandı. Sonra cadının da duyabilmesi için biraz daha sesli konuştu. "Ben gidiyorum, Carmen." Arkası ona dönüktü ama Carmen'in tekrar kitabına döndüğünü hayal edebiliyordu. Kapıdan çıkarken cadının "Cehenneme git." dediğini duydu ve sadece sırıtmakla yetindi.

Merdivenlerde yürürken etrafına kayıtsız bir hava veriyordu. Kesinlikle umursamaz ama yakışıklı oğlanı oynuyordu. Bu rol zaten onun için yaratılmış gibiydi. Giyimi, davranışları ve görünüşü her şey bunun içindi sanki. Bir bayanla konuşurken elinden geldiğince kibar olmaya özen gösterirdi. Çünkü kadınlar her zaman değerliydi onun gözünde. Bina da farketmiyordu büyücüye göre. O her zaman nazikti ve kırmamaya özen gösterirdi. Tabii içindeki karanlığı bilenler de kısa çağlı bir şaşkınlıkla baş etmek zorunda kalırlardı. Bunu en iyi karşılayanlar ise onun gibi olanlardı, ki binasında böyle bir çok kişi mevcuttu. Yürürken birkaç cadıya gülümseyerek selam verdi ve Slytherin masasına oturdu. Üzerindeki kazağı düzeltti ve masada ki birkaç kişiyi daha selamladı. Sonra da Jack'le konuşmaya başladılar. Konuşmak için konuşuyorlar ve diğer binaları eleştiriyorlardı. O sırada kapının açıldığını duydu ve içinde oraya dönmek için büyük bir dürtü oluştu. Yine de bunu bastırdı, sonra da etrafa göz gezdirebilirdi. Jack ile olan konuşmalarından sonra içinde yine o dürtü ortaya çıktı. Bu sefer çok güçlüydü ve midesi karıncalanıyordu. Büyücü bunu açlığına yordu ve başını diğer masalara çevirdi. Ravenclaw ve Hufflepuff masası boştu, dolu olan ise aslancıkların ve yılanların masasıydı. Oraya da göz gezdirdiğinde çok iyi tanıdığı bir simayla göz göze geldi; Adonia. Sonra tereddütsüz bir şekilde ayağa kalktı. Onun bu hareketini gören birkaç yılana bakmadı çünkü gözleri sadece Adonia'yı görüyordu. Ona doğru yürümeye başladı, yüzünde hoş bir gülümseme vardı. "Merhaba Adonia." Kendine güvenle elini cadının yumuşak omzuna koydu ve cadıyı hissetti. Sonra da diğer sarışın cadıya baktı. Gülümsemesi hala yerindeydi. "Bu güzel cadıyı biraz ödünç alabilir miyim?"

::
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adonia Serafina Dolores
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Adonia Serafina Dolores


Mesaj Sayısı : 96
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Kim bilir, belki.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimeÇarş. Haz. 27, 2012 5:59 pm

    Çocuğun vereceği tepki karşısında, ne yapacağını düşünen dişi aslan korkmaya başlamıştı. Sadece yanlış anlaşılmak ya da yanlış bir hareket yapmak istemiyordu. Bakışlarını, çocuğun gözlerinden çekip masaya odakladı ve kafasını salladı. Bir yandan da açık olan kapıdan esen rüzgâr sayesinde saçları yüzüne geliyordu. Sağ eli ile sinirlenerek saçlarını çekti ve derin bir nefes aldı. Sadece sakin olacaktı, nasılsa bir yılan onun yüzüne bakıp muhatap olmayacaktı. Hepsi aynıydı çünkü. Kibirli, kendini beğenmiş ve lider ruhlu… Her zaman onların dedikleri olurdu. Asırlar boyunca bir binada hiçbir iyi öğrenci çıkmazdı? Burnunu kıvırdı ve o masaya bir daha bakmamaya karar verdi. Tahta masaya odakladığı gözleri, bir anlığına dalıp giderken birkaç hafta öncesi gelmişti aklına.


    ...

      Bir hafta önce.
      Birinci kat, pencere kenarı.


    Genç cadı her zaman ki gibi üzerine giydiği gri kazağı ve siyah eteği ile pencerenin kenarına tünemişti. Bakışları ara sıra pencerenin dışına uzansa da genellikle elindeki kitabı okuyordu. İlk defa böyle bir kitaba merak sarması şaşılacak bir işti elbette. Ancak nedeni belliydi. Kedigillerin türünü inceleyen bu ansiklopedi sonra günlerde Adonia’nın her şeyi olmuştu sanki. Dudaklarındaki tebessüm kahkahaya dönüşünce resimlerde gezdirdi yeşil gözlerini. Sarı saçları, pencerenin aralık kısmından rüzgâr estikçe havalanıyor ve uçuşmasına olanak veriyordu. Son kahkahası koridoru dolduracak kadar aşırı olmalıydı ki, herkesin gözü dişi aslana çevrilmişti. Fark ettiği anda afallasa da bundan çekinecek biri değildi. Omzuna dokunan uzun parmakları fark edince istemsiz olarak arkasına döndü ve yüzünü buruşturdu. Sarı saçları dağılmış olan genç büyücü, gözlerini büyük bir merakla dikmişti üzerine. Beyaz teni, güneşin vurması ile daha hoş bir renk alırken kız aniden gözlerini çekmek istemişti. Dudaklarından çıkan hoş ancak kalın ses, kızın adeta içini titretmişti. ‘‘Siz yeni gelen öğrenci olmalısınız.’’ Kız kaşlarını çattı ve gülmemeye çalıştı. Çocuğun kibarlığı göz dolduracak şekilde ciddiydi ve bir bayanla nasıl konuşması gerektiğini biliyordu. Üst üste attığı bacaklardan birini çekti ve kitabını biraz önce ki oturduğu yere bırakırken çocuğun karşısına dikeldi. Birkaç santim uzun olan çocuğun cüppe armasından bir Slytherin olduğunu anlamıştı. Bir Slytherin ve bir Gryffindor, şaka mı bu? Çocuk genç cadının cevabını beklemekten usanmışçasına konuşmaya başlamıştı, yeniden. ‘‘Sizi binamızda görmedim, galiba saklanıyordunuz.’’ Hoş tınıdaki kahkahası birkaç metre ötedeki kızların kıskanç bakışlarını çekse de sinir kaptıkları belliydi. ‘‘Slytherin’e hoş geldiniz.’’

    Adonia gözlerini kıstı ve çocuktan birkaç metre uzaklaştı. Yeşil gözleri kısılmış çocuğa düşmancısına bakıyordu. Normalde böyle bir çocuğu elde etmek için her şeyi yapardı ancak kendisi bir Slytherin olamayacak kadar iyiydi. İyiden de öte yardım sever ve zekiydi. Dudaklarını oynatmaya başladığı anda sanki tüm koridor susmuştu. Susmuş ve bu iki gencin kavgasını beklemeye başlamışlardı. ‘‘Ne? Bir Slytherin mi? Tanrı aşkına, beni sizin gibilerle karıştırmayın. Slytherin olacağıma, lanetlenirdim daha iyi!’’

    ...



    Gözleri biran o etkiden çıkmış ve çocuğun arkadaşına dediği cümleye odaklanmıştı. Benimle konuşmak mı istiyordu? Sırtını dikleştirdi ve masadan kalktı. Adımlarını ürkekçe atıyor ancak bir yandan da sakin olmaya çalışıyordu. Sakin ol Adonia, ona konuşmak istemediğini söyleyip gideceksin. Kapının kenarına geldiklerinde, kendisine dönen gözleri aldırış etmeden fısıltıyla konuşmaya başlamıştı. ‘‘Öncelikle benimle neden konuşmak istiyorsun bilmiyorum ancak çabuk ol. Çünkü gidip ders çalışmam lazım.’’ Son cümlesini kuzeni duysa krize girebilirdi. Çalışmak ve Adonia? Komik olan bu ironi, genç kızı şaşırtırken yeşil gözlerini buz mavisi bakışlara çevirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonel de Miedo
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Leonel de Miedo


Mesaj Sayısı : 62
Kan Durumu : Safkan
Rp Partneri : Onu çok etkileyen biri var aslında ama kabul etmekte zorlanıyor.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimePerş. Haz. 28, 2012 1:19 pm

    Bir Hafta Önce
    Büyücü dersten çıkmış her zamanki yavaş adımlarıyla koridoru arşınlıyordu. Çok ilginç bir şekilde yanında kimse yoktu bu sefer, ancak yalnızlıktan hoşlanmamıştı. Bina arkadaşlarına bakındı, kimseyi göremedi. Bazı cadıların ona bakıp gülüştüğünü duydu, ama flört havasında değildi. Yine de onları görmezden gelmek yerine muhteşem bir kibarlıkla selamladı onları. "Hogwarts yanıp kül olmak üzere, o kadar çok güneşi var ki!" Kızların gülüşmesi üzerine kibarca gülümsedi. Yine abartılı iltifatlarından taviz vermiyordu. Ancak bir yılanla muhabbet etmeye ihtiyacı vardı, sıkılmaktan bile sıkılmıştı ya. Sonra O'nu gördü. Sarışın cadı bir kitaba kendini kaptırmıştı. Bir Slytherin cadısı olduğunu tahmin etti Leonel. Etrafa yaydığı umursamaz ve kibirli bir havası vardı... Evet, o yeşil olmalıydı. Büyücü yüzünde muhteşem bir gülümsemeyle onun yanına gitti. ‘‘Siz yeni gelen öğrenci olmalısınız.’’ Cadı ona doğru baktığında yüzünde değişik bir ifade vardı. Ayağa kalktığında elindeki kitabıda oturduğu yere bırakmıştı. ‘‘Sizi binamızda görmedim, galiba saklanıyordunuz." Leonel etrafında ki fısıltıları duydu sonra. Başını çevirdiğinde birkaç cadının onları kıskançlıkla izlediğini fark etti. Sonra tepki vermeden mavi bakışları cadının iç ısıtan yeşil bakışlarıyla buluştu. Ardından cadının hoş kahkahası doldurduğunda kulaklarını diğer cadıların daha da dikkatlerini çekmişlerdi. Leonel yine ifadesini bozmadan ‘‘Slytherin’e hoş geldiniz.’ ’ diye tamamladı sözünü. Bu sözden sonra cadı ondan uzaklaşmıştı. Leonel ne olduğunu kavrayamadı ve yüz ifadesini ne kadar aynı tutmaya çabaladıysa da kaşları çatılmıştı. Ardından gelen düşmanca sözler ise Leonel'i tam anlamıyla şaşkınlığa uğratmıştı. ‘‘Ne? Bir Slytherin mi? Tanrı aşkına, beni sizin gibilerle karıştırmayın. Slytherin olacağıma, lanetlenirdim daha iyi!’’
    Büyücü de ondan bir adım uzaklaştı. Her ne kadar kibar olması gerektiyse de bunu başaramıyordu ilk kez. Bir sinir dalgasının boğazına kadar yükseldiğini hissetti. Yumuşak bakışlarına sinsilik ve kibir doldu. Bir çizgi haline gelen dudakları tekrar yukarıya doğru kıvrıldı. Bu gülümseme de dost canlısı değildi. Ufak bir kahkaha attı büyücü. "İşte sana kötü bir haber. Bize o kadar çok benziyorsun ki." Sonra büyük bir rahatlıkla cadının oturduğu yere oturdu ve kitabı eline aldığında bunun kedigilleri anlatan bir ansiklopedi olduğunu gördü. Tabii ya. "Hem zaten senin gibiler, bizim ne kadar ayrıcalıklı olduğumuzun farkında da değiller." Kitabın sayfalarını çevirmeye başladığında zaferle gülümsemeyi ihmal etmedi. "Elbette, kediler. Sen bir aslansın değil mi? Yazık... Daha farklı olmanı beklerdim doğrusu."
    Merakla cadının gözlerine odaklandığında yüzündeki gülümseme sinir bozucu bir hal almıştı.




Büyücü cadının da ayağa kalkması üzerine, sarışın cadıya bir gülümseme gönderdi. Adonia'nın tedirginliği kendini açıkça belli ediyordu. Kapının kenarına geldiklerinde cadıyı karşısına aldı ve kapıya yaslandı, çekinmeden cadıyı süzüyordu. Cadının söyledikleri büyücünün bir iç çekmesine neden oldu. Cadının da bir ders kolik olduğunu düşünmeye başlamıştı. Önce ansiklopedi şimdi de ders… Büyücü başını biraz eğdi ve cadının gözlerine odaklandı. Güneş ışığı uzun kirpiklerine yansıyor ve yeşil gözlerindeki renk harelerini harekete geçiriyordu. Beyaz teni baharın ilk çiçeği gibi bembeyazdı ve çilleri bu kutsal yüze serpiştirilmiş yıldızları andırıyordu. “Bence biraz sakin olmalısın. Hem, ders bekleyebilir değil mi?” Kalbi bir sinek kuşu gibi kanat çırpıyordu, bu duygu da neyin nesiydi? “Sadece biraz muhabbet ederiz diye düşünmüştüm. Bir önceki konuşmamızda sana çok kaba davrandım.” Üzerinde ne kibir vardı ne de ukalalık. Bütün kötü duygulardan arınmış bir halde bakıyordu genç cadıya. Belki de bu anın hiç bitmemesini diliyordu içinden.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adonia Serafina Dolores
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Adonia Serafina Dolores


Mesaj Sayısı : 96
Kan Durumu : Safkan.
Rp Partneri : Kim bilir, belki.

Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar   Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar Icon_minitimePaz Tem. 08, 2012 3:36 pm

    ~

      Öfkesinin her zerresi gözlerine yansıyor sanki bir yeri pençeleriyle yakıp yıkmak istiyormuş gibi görünüyordu. Karşısındaki çocuğu yakışıklı diye tanımlıyordu ancak şuan bunun hiçbir önemi bile yoktu. Kendisinden iğrenmesi için bile türlü türlü şeyler yapabilirdi. Yeşil gözlerini, mavi gözlerine doğru dikip üzerine yürüdü. Sağ elinin işaret parmağını, çocuğun göğsüne doğru vurgulayarak heceledi. ‘‘Benimle doğru konuş!’’ Ardından sarı saçlarını savurup bir kahkaha patlattı. Dudaklarının aralanması ile iğrendiğini belli eden bir ses çıkarttı. ‘‘Doğrusu siz yılanlara dokunmak bile midemi bulandırıyor.’’ Başını dikleştirirken nefes aldı ve unutmuşçasına aceleyle ekledi, konuşmasına izin vermeden. ‘‘Sizden farklıyım, okuldaki herkesten farklıyım. Eğer bunu görememişsen, sana çok yazık olmuş tatlım.’’ Kendini beğenmişlik ruhu, bedeninin her zerresine yayılırken abartılı bir gülücük göndermeyi de ihmal etmemişti. O bir Dolores’ti. Çocuğun yüzünün bozulmasını her saniye heyecanla bekliyor ve bu fazlasıyla hoşuna gidiyordu. Bir aslan olmaktan utanmamış tersine her zaman gurur duymuştu, şimdi de bu ruhu damarlarından akan Gryffindor kanında hissediyordu.


    ...

    Bir hafta önceye kadar kavga ettiği yakışıklı büyücüye baktı. Sarı saçları dağınıktı ve gözleri kokusunu özlediği denizi andırıyordu. Belki komik gelebilirdi ama o denizde boğulmayı isteyebilirdi. Yeşil gözlerini, büyücünün heykeli andıran yüzüne dikmiş masumca bakıyordu. Sonsuza kadar ona bakmak isteyebilirdi galiba. Bakışlarını yere yönelterek tebessüm etti ve kendine gelmesi gerektiğini hatırlattı. Birinden hoşlanmak ona göre değildi, olamazdı. Tebessümü biraz durgunlaşırken tekrar kaldırdı parıldayan gözlerini. Kalbinin atışı her saniye daha da artarken konuşmaya çalıştı. ‘‘Beni şaşırtıyorsun Leonel. Siz yılanlar hep kaba değil misiniz?’’ Yılanın gözlerinde parlayan kıvılcımı görünce güldü ve işaret parmağını kaldırıp büyücünün dudaklarının üzerine yerleştirdi. ‘‘Sakin ol yakışıklı, sadece şaka yapıyorum. Çok espritüel bir aslanım, benimle takılmak istiyorsan buna alışman gerek.’’ Büyücünün hafif dolgun dudağı genç kızın parmağına değerken irkilmiş ve ona dokunmanın verdiği his ile kızarmıştı. Elini çekerken sadece salondakilere baktı. Büyük bir dedikodu dalgası okulu saracak gibiydi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Küçük Kavgalar Aceleci Aşıklar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu :: Giriş Katı :: Büyük Salon-
Buraya geçin: