WlademirPetrucci Gryffindor III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 1 Kan Durumu : Melez
| Konu: Wlademir Çarş. Haz. 13, 2012 10:52 am | |
| #Wlademir Petrucci #Wlademir çok saf ve sempatik. Aynı zamanda çok eğlenceli. Partili, eğlenceli şeylere bayılır. Canayakın biri. Çok arkadaş canlısı herkesle kaynaşır. Şeker kız Candy'nin erkek versiyonu gibi. Şirin Wlademir. - Spoiler:
"Gökyüzü toprak rengiydi. Onu mavi, masmavi görmek mümkün değildi. Sanki yer ile gök fırının tabanıyla tavanı olmuş, insanlar içinde pişiyordu. Yağmur nerde?.. Sabahları aşağılara çöken sis bile hayat kaynağı oluyordu."
Burası Wlademirin doğu büyüdüğü Mısır'dı ve yukarıdaki satırlar en sevdiği yazarın kaleminden dökülmüştü. Nil nehiri kıyılarında yaşıyor ve çok sıkıcı geçiyordu. Daha 16 yaşındaydı ancak yaptığı sihir gösterileri herkesi büyülüyordu. Petrucci Wonderfulun yatağa yatmasını beklemiş ve ondan sonra yıllardır Wonderfulun bile girmediği yalnızca bir kere hayal mayal hatırladığı ama hiç unutmadığı beyaz sakallı 2 metre boyunda bir adamın girdiği odasına girmişti. Wonderful'u düşündü... Hocası Wonderful onu doğduğunda sahiplenmiş ve küçük yaşta sihirbaz çırağı yapmıştı. Çünkü bir anne ve babası yoktu Petrucci'nin. Annesi doğum sırasında ölmüş ve babası onu Nil kıyısında bırakıp kayıp olmuştu. Wonderful hiç çocuğu olmadığı için ona seve seve bakmıstı ve yetiştirmişti. Wonderful Petrucci'nin bildiğini bilmese de Wonderful Petruccinin üstünde birde kağıt bulmustu. Kağıtta WladimirPetrucci yazıyordu. Bu belki Wladimir'in babasının belki de gerçekten Wladimir'in kendi ismiydi ama bunu asla öğrenemeyecekti "Küçük Petrucci her zaman ilizyona fazlasıyla meraklıydı." Hocasının ondan bahsederken çok sık kullandığı sözler kulaklarında çınladı bir an için.
Wonderful Petrucciye 5 yaşından beri eğitim veriyordu ve Petrucci de inanılmaz derecede harika kavrıyordu aynı zamanda sempatik tavrı ile herkesi etkiliyordu belkide manevi babası Wonderful dan bile daha çok ilgiyle karsılanıyordu. Petrucci son zamanları düşündü... Kendindeki bu değişimi yıllardır birlikte olduğu babası biliyor olmalıydı. Ancak Wonderful her zamanki sakin tavrını koruyor ve oğlu ile sadece gurur duyuyordu sessizdi sakindi ve sadece uzaktan gözlemliyordu.
Petrucci dünyada eşi ve benzeri görülmemiş, büyüleyici güzellikte ilüzyonlar yapıyordu.Sorun şu ki yaptıklarının fiziksel olarak hiçbir açıklaması yoktu. Herkes heyecanla izliyor fakat sırrını kimse bulamıyordu. Avrupanın en harika sihirbazları gelip onu izliyor ama onlarda şaşıp kalıyorlardı…
Derin bir nefes alıp odaklanmaya çalıştı. Aklını bir türlü bugün babasıyla yaptığı tartışmadan ayıramıyordu.
Son zamanlarda Wonderful gösterilerden sonra Petruccinin çok yorulduğunu hatta kendi yaptıklarına kendisinin inanamadığını görüyor bir şeyler olduğunun farkına varıyor ama sanki küçüklükte sahiplendiği oğulu değilde bir işçisiymiş gibi para kazandırdığı için ses çıkartmıyordu. Hatta birkaç kez Petrucci bunu babasına söyleme fırsatı bulmuş ama babası sürekli ''Sihirbazların en kutsal özelliği sırlarıdır bunu benimle dahi paylaşmamalısın evlat..'' diyordu.
Artık bunlar Petruccinin hoşuna gitmemeye başlamıştı. Gösteriden sonra babasına gidip garip bir şeyler olduğunu kendi yapmadığı şeylerin var olduğunu söylemişti. Yaptıklarını sadece içinden geçirdiğini ve olduğunu... İlk defa babasına sesini yükseltiyordu o gün. 16 yaşına kadar tek bir of bile demediği babasına bağırıyordu. İsyan ediyordu. Bulduğu her şeyi yere fırlatıyordu hatta ama babası hala sakindi Wonderful sakinliğini korudukça Petrucci sinir oluyordu. "Sihirbaz değilim ben babaaa!’’ diye bağıracak oldu ki Wonderfull ilk defa tepki göstererek ağızına atladı ve sağ eliyle ağzını kapattı ağızını kapatıp onu susturdu. Bunu yapmasaydı belkide tüm Nil onun, Petruccinin sesini duyacaktı .
Petrucci yere çöküp "Sihirbaz değil miyim ben babaa sihirbaz değil miyim" diye ağlamaya başlamıştı. Duygularına anlam veremiyordu. 5 yaşından beri inanılmaz yeteneğini kendi zekasına bağlıyordu ve sempatikliğiyle buralara geldiğine inanıyordu. Ama şimdi... Ona son derece doğru gelen ancak eksik parçaları olan bir yapboz gibi geliyordu her şey. Birden yerden kalkıp göz yaşlarını silmiş ve bu kez de kendinden emin bir şekilde ‘’Gidiyorum baba ben bırakıyorum bir daha sahneye cıkmayacağım‘’ sözlerinin ağzından dökülmesine izin vermişti. Wonderful ses çıkartmamıştı. Petrucci tahta kapıya elini yaklastırır yaklaştırmaz kapı kulpu alev üfleyen bir ejderhaymışçasına elini yakmıştı. Sonrasında Wonderfull onu kolundan tutup çekerek Petrucciyi ikilemde bırakacak o sözleri söylemişti. ‘’Doğum gününü bekle’’ Sonrasında oğlunu kendine doğru çekerek sarılmıştı ona. Gerçek bir baba gibi. Petruccinin kafası karışmıştı Wonderfull onu kullanıyor mu yoksa bir bildiğimi vardı? Bu düşünceler beynini kemirmeye daha o anda başlamıştı. Sonradan pişman olacağını düşündüğü için susup kalmamış, meşhur soruyu sormuştu. "Neden?" İçinden bir ses tüm kalbiyle babasına inanması gerektiğini söylüyordu ama ne olduğunuda merak ediyordu Petrucci.
"Sadece sabret evlat sadece sabret sadece…" Kendini küçük bir çocuk gibi hissederek heyecanla konuşmasına devam etmişti Petrucci. "Dayanamıyorum çok tuhaf şeyler oluyor tıpkı çocukluğumdan beri hayal ettiğim şeyler sanki rüyadayım istediğimi yapabiliyorum…" Wonderful sadece gülümsemişti. "Rüya değil evlat sadece sabret…" Wladimir daha fazla dayanamayacağını hissetmişti. "Dayanamıyorum baba bana ne olduğunu biliyor musun?" Wonderful sakinliğini koruyarak cevaplamıştı onu. "Doğum günün evlat 17 olduğun günü bekle ben 16 senedir o günü bekliyorum." Biraz düşündükten sonra kabul etmeye karar vermişti. "Benden bir şey saklıyorsun baba ve sana son kez inanıyorum eğer beni kandırıyorsan eğer , eğer beni oyalıyorsan ve eğer benimle oyun oynuyorsan bu sefer pişman olursun." Neler olduğunu anlamıyordu. Kendi öz babasından ayırt etmediği hocası Wonderfula bir günde hem ilk defa bağırıyor hemde yetmez gibi ilk defa tehdit ediyordu. Gözlerinden kanlar akıyordu. "Sabret WladimirPetrucci sabret sadece doğum gününü bekle evlat her şey düşündüğündende güzel olacak." Wonderful onu sakinleştirmeyi iyi biliyordu.
Sonrasında Petrucci kafasını tamam dercesine sallamış ve hem kafasını dinlemek hemde kandırılmadığından emin olmak için doğum gününe kadar izin istemişti. Wonderful Petruccinin alışık olmadığı bir gülümsemeyle ‘’Nasıl istersen evlat’’ demişti. Bazen kendi kendine düşünmüyorda değildi öyle sakin bir adamdan böyle sempatik ve şirin bir oğlan hayret doğrusu… Şimdiyse buradaydı... Doğum gününe kadar tüm insansı şeyleri bırakacak ve sadece yaptığı garip şeye halk arasında büyü denen ve sadece basit bir hurafeden ibaret olduğu düşünülen ama kendi yaptığı şeyle ilgilenecekti.
Çok yorucu bir gün olmuştu bugün. Hava çoktan kararmıştı ve saat 22.00'ı gösteriyordu. Nilde insanlar 21.00'da dükkanları boşaltır, 21.30'da sokaklardan ayrılır, 22.00'da uyurlardı gerçekten çok düzenli hayatları vardı…
Uyumadan yeteneklerini tekrarladı zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildi...
Kapı sesini duyduğunda sasırdı. Kapısı genelde calmazdı. O zaten her zaman tam saatinde kalkar ve çıkardı. Kapıyı actı kimse yoktu merdivenlerden aşağıya doğru indi ve ‘’Baba’’ diye bağırdı hiçbir ses yoktu. Yerdeki takvimi farketti. Tam yerine tekrar asmıştı ki bir şey fark etti. Evet yanılmıyordu doğumgünüydü! Oysa henüz uyumamıstı bile. Ya penceresiz odasında calısırken 7 günün geçtiğinin farkına bile varmamıstı ya da biri ona eşek şakası yapıyordu. Tekrar dış kapıdan bir tıkırtı geldi hemen oraya doğru yöneldi ve kapıyı actı saate baktı. saat gece 00.01 di. Yani güneş uyuyordu gün daha yeni bitmiş belkide doğum günü bir dakika once gelmişti.
Nil boyunca parlak altın rengi bir toz bulutu onu kendine doğru çekiyordu. Kendine hakim olamayarak yol boyunca ilerledi. Yolun sonuna geldiğinde hiçbir şey yoktu. Sanki bir bulutun içindeydi. Kafasını kaldırıp yıldızlara bakacak olduğu sırada, devasa bir arabanın gökyüzünden ona doğru geldiğini farketti. Etrafına baktığında artık mısırda olmadığını farketti. Burası her neresiyse hiç ev yoktu. Arabadan Wonderful ve o beyaz sakallı uzun adam inmişti.
Petrucci daha ağzını açmamıştı ki, Wonderful'un ağzından şu kelimeler döküldü.
‘’Mutlu Yıllar Evlat! Söyle Bakalım Hazır Mısın?‘’
| |
|
Seçmen Şapka Seçmen Şapka
Mesaj Sayısı : 476 Kan Durumu :
| Konu: Geri: Wlademir Çarş. Haz. 13, 2012 11:08 am | |
| | |
|