Ravenclaw - Gryffindor Quidditch Maçı [II. Sezon]

Çehreleri yalayıp geçen rüzgâr, güneşin sıcaklığını hissettirmiyor bile. Şanslı günlerinde olan takım oyunları, sahaya çıkıyorlar. Yılın ilk maçı, takım kaptanlarının el sıkışması ve ardından gelen herkesi hareketlendiren düdük sesinin sahada yayılmasıyla başlıyor.

''Maç başlasın!''
_____________________________________________

Ravenclaw:
Arayıcı: Richard Chancellor Jr.
Kovalayıcı: Lestat Audrica
Kovalayıcı: Lotte Noa Krüger
Kovalayıcı: Julietra Sergeyevich
Vurucu: Bjørn Devereaux [K]
Vurucu: Jovana Kirochka
Tutucu: Uther Lied

Gryffindor:
Arayıcı: Gryffindor Arayıcısı
Kovalayıcı: Gwindor Elenasse
Kovalayıcı: Alhwin Schröder
Kovalayıcı: Nienna Elenasse
Vurucu: Karina García Dolores
Vurucu: Rachelle Jeseven
Tutucu: Andreina Barries [K]

Ravenclaw V. Sınıf Mesaj Sayısı : 128

İlk maçın şansıyla havanın güneşli olması hepimizin moralini yüksek tutmalı. Son kontroller bitmiş, soyunma odasında sahaya çıkmayı beklerken, takıma moral verici konuşmamı yapıp, sonlandırıyorum. “Haydi, kuzgunlar olarak havada kimin iyi olduğunu onlara gösterelim!” Sahaya çıkıyoruz ve herkes yerlerini alırken, karşı takımın kaptanının elini sıkıyorum. Düdük, sahaya yayılırken herkesle beraber havalanıyorum.

Karina geçen seneki quidditch maçlarının hepsini kazanmalarından dolayı kendisini güven dolu hissediyordu. Bu sene kovalayıcı olarak oynamayacaktı, zaten o pozisyonda çok da başarılı olduğunu sanmıyordu. Süpürgesinin üzerine çıkıp havalandı ve sahada yerini aldı. Vuruculuğun kendisine şans getireceğini umarak maçın başlamasını beklemeye başladı. Önüne çıkan ilk bludgerı karşı takımın arayıcısına yollayacaktı.

Yeni bir yıl yeni bir maç daha. Önceki yıl çok çabalamama ve deli gibi hırslanmama rağmen Richard'ın yavaşlığı sağolsun zaferi hep avuçlarımızdan karşı takıma geçirmişti. Bu sefer öyle olmaması için kararlıyım. Emin adımlarla sahaya geldikten sonra süpürgeme binerek yükseliyorum. Gözlerimin kaledeki Anna'ya takılıyor. Ona karşı olmak garip bir his ama ne de olsa bu bir oyun. Kararlılıkla topu ele geçirmek ve sayı yapmak için harekete geçiyorum. İşin iyi yanı maç boyunca sık yanına uğrayacağım güzel cadının.

Kendisi gibi oldukça üşengeç birinin hareket etmesi için hevesle atıldığı tek iş quidditchti! Geçen dönem müthiş bir sezon geçirdikleri inkar edilemez bir gerçekti ve kız buna o kadar alışmıştı ki ellerinden kaçırmalarına izin vermemek için her şeyi yapardı. Rüzgarın saçlarını bir aslan yelesi kıvamında uçurmasına aldırmayarak sezonun ilk maçına başlamak için süpürgesinin üzerine çıktı. Bu sefer birlikte vuruculuk yapacağı kişi Karina'ydı. Takımlarına oldukça güveniyordu. Karşı takımı süzerken maçın başlama düdüğünü bekledi, hedefi elbette Ravenclaw arayıcısı olacaktı.

Andreina takıma girdiği ilk sene kaptan olarak seçilmeyi beklememişti, ancak bu duruma karşı bir itirazının olduğunu da söyleyemezdi. Heyecanla konuşmasını yapıp takım arkadaşlarını yüreklendirmeye çalıştı, ancak bir Gryffindor'un buna neden ihtiyaç olsundu ki? Doğuştan kazanmaya hazırdılar çünkü. Konuşmasını bitirdikten sonra sahaya çıkıp süpürgesinin üzerine yerleşti genç cadı. Havalanıp içinden top geçirmemek için çabalayacağı çemberlerin önüne geçti. Gözleri bir an için karşı takımdaki oğlana odaklandı, onun da kendisine bakıyor olduğunu fark etmemek elde değildi. Eh, ilk defa karşı karşıya geliyor değillerdi. Bu maç oldukça eğlenceli geçecekti.

Koruması gereken çemberlerin etrafında bir iki tur atmak için havalandı genç büyücü soyunma odasındaki heyecan ve şevk verici konuşmayı dinledikten sonra. Ellerinin terlediğini hissettiğinde etraftaki bunca seyirciye küçük bir lanet okudu, gözlerin onun üzerinde olmamasını severdi Uther. Yine de binasına yardımcı olabilecek bir yeteneğe sahip olduğunu keşfettiğinde bir şeylerden ödün vermesi gerektiğine karar verip takıma girmişti. Yükseklerde süzülmenin zevki ise gerçekten tarif edilemeyecek kadar güzeldi.

Geçen senenin verdiği güvensizliği taşımıyordu Richard. Artık yeni bir sayfa açmıştı ve geçmişi düşünmeye niyeti yoktu. Hiçbir taraftara selam vermeyerek sessizce havaya yükseldi. Snitchi yakalamaktan başka çaresi yoktu. Derin bir nefes aldı. Rüzgar saçlarını uçuşturuyordu. Bugün şanslı günüydü. Kim bilir neler olacaktı.

İlk maç için oldukça heyecanlıydı. Nasıl buraya geldiği hakkında bir fikri yoktu; fakat öğrenciler iyi durumda olduklarını söylemişlerdi. Bu yüzden takıma girmişti. Heyecandan terlemişti. Elleri yapış yapıştı. Bu öğrenciler oldukça iyiydi. Onlarla başa çıkamazdı; fakat sirkteki hareketlerini kullanarak onları şaşırtabilirdi.

Maça gizlice çıkıyordu. Tribünde yanında oturması gereken kardeşi onu süpürge üstünde görünce çılgına dönecekti ama takımdaki eksikliğe göz yumamazdı. Her ne kadar ilgili değilmiş gibi görünmeye çalışsa da rahatsızlığı yüzünden bu yıl takımda olamadığı için üzülmüştü. Şimdiyse, üstündeki mavi Quidditch cüppesine baktı bir an, maça çıkıyordu. Karnındaki kelebekleri sakinleştirip havalandı. Sağ eliyle sıkıca kavradığı süpürgeyi Ravenclawluların yoğunlukta olduğu tribüne çevirip onu görmeye çalıştı. Ama topların salındığını anladığında hemen maça odaklandı. Bu sefer batıramazdı.

Mesaj Sayısı : 283 Kan Durumu : Safkan.

Sezonun ilk maçı için oldukça heyecanlı görünen cadı güven verici bir bakış için başını ikizine çevirdi. Gwindor bunu hissetmiş olacak ki kıza gülümseyerek baktı. Aynı şekilde karşılık verdi cadı. Beşinci yılını tamamlamış olduğu Hogwarts'ta quidditch takımı için ilk kez bu yıl seçmelere girmişti ve takımda bir yere sahip olmuştu. Heyecandan buz gibi olmuş ellerinden biriyle süpürgesini tutarak sahaya çıktı. Alana ulaştığında süpürgesine binip havalandı. O sırada gözünü hakeme dikti. Quaffleı salıverir vermez atağa geçecekti.

Sahaya çıktığında çevresindeki uğultudan hoşlanmış gibi mutlulukla gülümsedi büyücü. Aslına bakılırsa hoşlanmıştı da. Bu atmosferi seviyordu. Öte yandan oldukça heyecanlıydı. Ravenclaw tribünlerinde dolaştı gözleri ancak ikizini görmesi oldukça düşük bir olasılık olduğundan birkaç saniye sonra sahaya çevirdi gözlerini. Takım arkadaşlarıyla beraber sahaya kadar yürüdü ve yine onlarla birlikte havalandı.

Bu sefer başka, bu dönem başka. İçinden geçirdiği cümleler kanının daha da fazla kaynamasına neden oluyordu. Saçlarını esen rüzgârla beraber yana doğru savururken gözü tribünlerin olduğu tarafa kayıyordu. Tüm kuzgunların orada öylece tezahüratlar ettiğini duymak genç cadıyı gaza getirmişti. Bu dönem Quidditch'te epey etkili olacaklardı. Sahanın ortasına ilerleyip kaptanlarının söyledikleri şeyleri dinlerken gülümsemesine engel olamıyordu. Maçın başladığını haber veren düdükle beraber havalanırken aklından geçenleri kelimelere döktü. "Bir aslan miyav dedi."

Kovalayıcılar:
* Lestat Audrica [13], Maxim Querta [15], Lotte Noa Krüger [19], Gwindor Elenasse [-], Alhwin Schröder [13], Nienna Elenasse [5]

- Maxim, kalabalığın arasından kırmızı topu yakalayıp kendisiyle beraber hızlanıp çemberlere doğru ilerleyen Lotte'ye pas veriyor. Lotte, topu tüm gücüyle çemberlerden geçiriyor! Ravenclaw'a 10 puan!

Vurucular:
* Bjørn Devereaux [18], Jovana Kirochka [15], Karina García Dolores [8], Rachelle Jeseven [6]

- Bjørn ve Jovana, Bludger'larını karşı takımın arayıcısına fırlatıyorlar. Önce Bjørn'un attığı topla oldukça sarsılan arayıcı, Jovana'nın attığı ikinci topla tekrar sarsılıyor.

Tutucular:
* Uther Lied [9], Andreina Barries [5]

- Andreina, kendisine doğru hızla gelen topu yakalayamıyor, ortadaki çemberden geçmesine izin vermek zorunda kalıyor.

Arayıcılar:
* Richard Chancellor Jr. [9], Gryffindor Arayıcısı [12]

- Önce Bjørn'un attığı topla oldukça sarsılan Gryffindor Arayıcısı, Jovana'nın attığı ikinci topla tekrar sarsılıyor. Kendini toparlayıp Richard gibi altın topu aramaya devam etmeli.
Gryffindor Arayıcısı: 20-9-7=4 HP

Ravenclaw: 10
Gryffindor: 0

Topu kaçıran Andreina'ya göz kırpıp omuz silkiyorum. O da ben de bu maça pek iyi başlamış sayılmayız. Sebep toplardan çok birbirimize attığımız bakışlar mı yoksa? Derin bir nefes alıp yaklaştığım kaleden kavisle tekrar uzaklaşıp gözlerimi topa dikiyorum. Önceki sene takımım için olabildiğince yararlı olmuş sayı atamasam da yolu açmıştım. Bu sefer de öyle olmalıyım. Bu yüzden sonraki sayıyı yapmaya kararlıyım.

Karina vurucuların Gryffindor arayıcısına verdiği hasarları fark ettiğinde maçın beklediğinden daha kısa süreceğine bahse girebilirdi. Üstelik kendi lehlerine bitecek gibi de görünmüyordu. Böyle bir duruma izin vermek istemediğinden çabucak süpürgesine yüklendi ve arayıcının yanına gelerek ona moral vermeye çalıştı. Eğer onun üzerine bir Bludger daha gelecek olursa, karşılamaya hazırlıklıydı.

Andreina orta çemberden bir sayının girdiğini saniyeler sonrasında fark etti. Fazla atik davranamadığı için kendisine kızarken, Lestat'ın kendisine bir göz kırpış yolladığını gördüğünden emindi. Onun üstlendiği taktiğin bu, tutucuyu şaşırtmak, olduğunu tahmin eden genç cadı gözlerini devirdi ve dikkatini onun yerine oyuna vermek için çaba sarf etti. Bir daha Quaffle koruyor olduğu çemberlerin içinden geçmemeliydi.

Bak bu hiç olmadı. Neden bludgerlar ondan kaçıyordu ki? Oysa oldukça antremanlı olduğunu düşünüyordu. Fazla özgüvendi belki onları bu hâle düşüren, ya da karşı takımın inanılmaz hırsı mı? Her ne olursa olsun cadı daha ilk dakikalardan yenilmelerine izin vermeyecekti. Karina çoktan arayıcılarını korumak için o yöne uçarken Rachelle de aynı yöne çevirdi süpürgesini. Böyle kolay pes etmemelilerdi.

Maxim'in de yardımıyla attığı isabetli pas genç cadının egosunun şişmesine neden olsa da hemen eski hâline dönüp, ihtiyatlı bir tavır takınmadan edemiyordu. Attığı sayı ile zafer sarhoşu olmak yerine, başarısını perçinlemeye odaklanmıştı. Süpürgesinin üzerine daha eğildi ve gözlerini bir yandan büyük kırmızı topa, diğer yandan da gelebilecek Bludgerlara dikmişti. Yaramaz toplardan kaçmak için tetikteydi ve Quaffle görüş alanına girdiği anda ona saldırmaya hazırlıklıydı.

Karşı takımın arayıcısının yediği bludgerlar ile daha da hırslanmıştı Richard. Var gücüyle süpürgesini sürmeye başladı. Çok sinirliydi. Yine aptal bir bludger yemek istemiyordu. Gözlerini kısarak altın topu aradı. Bu maçı kazanmalıydı.

Alhwin sinirle süpürgesini savurdu. Takımından kimse bir şey yapmıyordu. Çok sinirlenmişti! Yavaşça kayarak bir hamle yapmayı denedi. Zaten arayıcıları da kötü durumdaydı, maç yeni başlamıştı ama kuzgunların yenmesi çok yakındı. İçini çekip süpürgesi ile hamle yaptı.

İlk hamlesi başarılıydı. Bjørn'le birlikte karşı takımın Arayıcı'sını iki kez vurmuşlardı. Ayrıca kovalayıcılar da sayı yapmıştı. İyi başlangıçları her zaman severdi Jovana. Tabii sevinmek için erkendi, bu yüzden herhangi bir saldırıya karşı Richard'ın yakınına doğru uçtu ve onu korumak için etrafı gözetlemeye koyuldu. Gryffindor Arayıcısı fazla hasar gördüğü için aslanların Richard'a yükleneceklerini düşünüyordu. Bu yüzden sopasını sıkıca tutarak beklemeye başladı. Lakin önüne bir Bludger gelirse onu Karina'ya yollamaktan geri kalmayacaktı.

Mesaj Sayısı : 2088 Kan Durumu : .

Ravenclaw'ın yaptığı her atak, ele geçirdiği her şans, genç büyücünün daha da sinirli olmasına neden oluyordu. Bazen düşünecek taktiği bile kalmadığı oluyordu. Maç başlamadan önce soyunma odasında kendi kendine mırıldandığı şarkının sözlerini aklından geçirmeye devam ederken gözleri bir kız kardeşine, bir de Karina'ya gidiyordu. Kendinden çok onları önemsiyordu. Süpürge sapına dolanan parmaklarını daha da sıkılaştırıp Quafle'ın yeniden oyuna salınmasını beklemeye başladı. Top yeniden oyuna döndüğünde ona doğru atılırken parmaklarını rahatlatmaya çalışıyordu. Topu ele geçirirse, soldaki çembere doğru yollayacaktı.

Ravenclaw V. Sınıf Mesaj Sayısı : 128

Jovana ile birlikte karşı takımın arayıcısına yüklenmişlerdi ve iki başarılı isabet sonucunda arayıcının pek gücü kalmış gibi görünmüyordu. O sırada Bludger'a vurmak için yaklaşan karşı takımın diğer vurucusuna, Rachelle adındaki kıza yollamaya çalışıyorum topu.

Bir tutucunun yaşayabileceği en sakin maçlardan birine şahit olacağını düşündü Uther, karşı takım doğru düzgün bir atak yapamayınca. Ne kadar sefil bir halde olduklarının bilincinde miydiler acaba bu dağınık düzenleriyle, Gryffindorlu oyuncular. Bilmiyordu bu sorunun yanıtını fakat düşüncelerine kafiyeler ve devrik cümleler eklenmeye başladığına göre içinde bir yerlerde büyüyordu topluluk önünde olmanın neden olduğu stres. Topun Ravenclaw çemberlerinden uzakta kalmasını umarak, garip halkaların arasında gidip gelmeye devam etti.