Jovian Kirochka Ravenclaw V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 10 Kan Durumu : Safkan
| Konu: Jovian Kirochka C.tesi Haz. 02, 2012 8:02 pm | |
| Ad ve Soyad: Jovian Kirochka Kişisel Özellikleri: Zor beğenen, yerinde duramayan, sürekli bir işler çeviren, yalnız kalmayı seven ve bu zamanlarda kitaplarla haşır neşir olmaktan zevk alan, susmak nedir bilmeyen, çekilmez biri olarak gözükse de yakınındakilere oldukça sıcakkanlı davranan biri. Çoğu özellikleri ikiziyle zıt olsa da birbirlerini tamamladıklarını düşündükleri için oldukça iyi anlaşırlar.- RP Örneği:
Kötülüğün sinsice dolaştığı, huzurun asla uğrayamadığı bir zindandaydı genç adam. Meşalelerin dahi bu tiksindirici yeri aydınlatamayacağı aşikârdı. Yapılan eziyetlerden bitap düşmüş onlarca beden. Kimisi öylece yerde yatıyor, kimisi hayal kuruyor. Hayal... Her saniyenin kuşkuyla geçtiği, zindanların cehenneme dönüştüğü bu ortamda her ne kadar zor da olsa yaşama tutundukları tek umuttu mahkûmlar için. Özgürlüğün değeri anca anlaşılıyordu burada. Kendi iradesiyle havada süzülen bir kuş gibiydi özgürlük buradakiler için. Başak tanelerinin ellerinden kayışını hissetmek, bir oyunu zaferle bitirmek gibi... Koridorun başında öylece bekleyen genç adam içinde şevkle süzülen her bir duyguyu iliklerine kadar hissediyordu. İçinde asice tepinen kaçma hissiyle girdiği savaştan zaferle çıkmış, olanları sabırla izlemeye karar vermişti. Kim için burada olduğunu bilmese dahi bir rüyada olduğunu anlaması çok güç değildi. Azbakan’ın anılarla dolu duvarlarını hatırlamaması olanaksızdı. Merdivenden gelen gürültü düşüncelerini bir duman gibi dağıtmıştı aniden. Kafasını çevirdiğinde hızlı adımlarla bulunduğu zindana gelen gölgeyi seçebildi. Meşalelerden çıkan cılız ateş kirli ve yırtık pelerinini aydınlatıyordu. Gölgelerin bile mahkûmun öldürülmesi için heyecan duyduğu bu yerde ne kadar zamanı kaldığı konusunda içinde büyüyen zehirli korku biraz daha genişledi. Hışımla yanındaki zindana atılan mahkûmun etrafı, genç adam yüzünü göremeden gardiyanlarla çevrelenmişti. Oldukça net hissediyordu mahkûmun hislerini. O pişmandı, canını yakacak kadar duyduğu pişmanlık göğsünü parçalıyordu adeta. Ancak korku ve nefret ile birleşen bu duygu mahkûmun bedenini titretiyor, dilini düğümlüyordu. Tanımadığı birinin duygularını bu denli güçlü bir şekilde hissetmeye alışık değildi. Onu kurtarmak istiyordu sebepsizce, tanımadığı bir kişi için yüreği sızlıyor, içinde aniden parlayan ateş onu yakıp kavuruyordu. Mahkûmun korkusu boğazına tutulan asayla volkan gibi patlamış, nefes alışları hızlanmıştı. Çaresizliği git gide artıyor, kendi ölümünü dudaklarının arasında tutuyordu. Tek yapması gereken istemekti. Yapılan bir harekette yıllardır özlem duyduğu huzura kavuşacağına inanıyordu. "Ağabeyinin ölümüne sebep olduktan sonra, mutluluğu bulacağına inanman ne acı. Bu kadar kolay olacağı hissine nereden kapıldın acaba? Hele ki senin gibi acılar içinde büyümüş bir çocuk. Herkesin acıyla boğuştuğu bir dünyada senin kanından birini öldürmenle mutluluğu bulmaya çalışman oldukça çelişkili. İnandığın şeylerin arkasından sorgusuzca gitmemeliydin çocuk. İyi günlerin yakın olduğu şu günlerde... Avada Kedavra!" Gardiyanın beklenmedik bir anda gönderdiği lanet mahkûmu öylece yere sermişti. Ölüm sessizliği. Kulakların iflas ettiği, gözlerin gördüklerine inanmak istemediği, vücudun kaskatı kesildiği o an. Ağır ve kesin adımlarla zindandan çıkan gardiyanlar merdivene yönelmişti. Hey yer bulanıklaşıyor, görüntüler duman oluyor, sudaki mürekkep gibi dağılmaya başlıyordu. Karanlığın içinden duyduğu çığlık gözlerinin aniden açılmasına sebep oldu.
Her şey rüyaydı. Ancak kestirilip atılabilecek türden bir şey değildi Jovian için. Tuhaf hissediyordu. Azkaban’ın acılarla dolu her bir köşesini tekrar anımsamıştı. Eski günleri yad etmeyi istemese de beynine hücum eden anılardan kurtulamıyordu. Acıyordu içi. İstemediği şeyler yüzünden işkenceler ve yargılanmak kalbine derin bir çentik atmıştı. Düzeldiğine inandığı anda bu görünün nereden geldiğine, kimi gördüğüne hâlâ anlam veremiyordu. Anımsamalıydı mahkûmu, küçücük bir ipucu istiyordu. Her bir kareyi tekrar tekrar zihninde oynattı genç adam. Ellere bulaşmış kanların silindiği beyaz ve kabarık bir etek, tıpkı bir balerin gibi masum ve olacaklardan bihaber. Gözlerini açtığı anda aklına gelen kişi nefesini kesmeye yetmişti. İhtimal dahi vermek istemiyordu ancak kendisinin, annelerinin ölümüne neden olması kardeşinin ondan nefret ettiği gerçeğini hiç bir zaman değiştirmemişti. Jovian’a seslenilmesiyle düşüncelerden sıyrılan genç adam, karşısında gördüğü, bale kıyafetiyle melekler kadar masum kardeşini irileşmiş gözleriyle izliyor, ne yapması gerektiğine karar vermeye çalışıyordu. Kardeşinin yüzündeki öfkeye odaklanan Jovian çıkarılan asayı geç de olsa fark etmiş, kendi asasına uzanmak için hamle yapmıştı. Asayı kavramasıyla bilinçsizce kelimelerin ağzından dökülmesi bir olmuştu. "Avada Kedavra!"
- Not:
İkiz kurgumuz için 5 olmam gerekiyor, mümkünse tabii :) Bu arada kısa olduğu için yanlış anlaşılmasın üslubumu görmeniz için bu RPyi koydum.
| |
|
Seçmen Şapka Seçmen Şapka
Mesaj Sayısı : 476 Kan Durumu :
| Konu: Geri: Jovian Kirochka C.tesi Haz. 02, 2012 8:26 pm | |
| | |
|