Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Eski Bir Borç

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Christopher Cain Palewing
Büyücü
Büyücü
Christopher Cain Palewing


Mesaj Sayısı : 241
Kan Durumu : Safkan
Yaş : 32

Eski Bir Borç Empty
MesajKonu: Eski Bir Borç   Eski Bir Borç Icon_minitimePerş. Mayıs 17, 2012 6:01 pm

Eski Bir Borç Di-62ZP




'Ama bu imkânsız.' Piposundan derin bir nefes çekti.


'Neden?' dedi titrek bir sesle. Zayıflığı göze batıyordu. Gözlerinin altındaki çukurlar öylesine koyuydu ki neredeyse büyü ile yapılmış olduğunu zannederdiniz; Öylesine derin.

'Sana yardım edebileceğimi sanmıyorum Lea.' Masanın üzerine eğildi 'İstediğin pek yasal değil. Yani... Yani çocuğunu evlatlık alamam.'

'Ama senin soyadına sahip olursa bir şansı olabilir, lütfen Cain onu al, lütfen, lütfen.' Kadın hıçkırıklara boğuldu. Her an bayılacakmış izlenimini veren, yeterince ince kollarının bağlı olduğu, cılız bedeni defalarca kez sarsıldı. Hıçkırıklarının içinden bir kaç defa 'lütfen' kelimesi ancak seçilebiliyordu. Böylesine acınası görünen bir kadının karşısında şaşkınlığıyla ne yapacağını bilemediğinden öylece duran, iyi giyinişli, karnı tok bir adam vardı. Çevresindeki tek tuk insan öylesine aşalayıcı bakıyordu ki bir an için öfkeyle ve sonra yumuşak bir sesle kadının susması için ricada bulundu. Kadın sustu; ancak adamın yalnızca susmasını istemesinden dolayı değil çocuğunu evlatlık alacağını kabul ettiğini söylemesinden dolayı. 'Tamam Lea, çocuğunla ilgileneceğim.'

Nihayet kendine gelen kadına saatler önce ikram ettiği yemeği kaşıklaması için ısrarda bulundu. Bu biraz kaba bir ısrardı belki ama adamın da kendine göre düşünceleri vardı elbet; kadın her an sandalyesinden düşecekmiş gibiydi, kasları onu ayakta tutmayı ilk fırsata bırakacakmış gibi, hatta ölecekmiş gibi...

Bir kaç kaşığın ardından kadın kendini tutamayıp tüm yemeği yedi ve uzun süredir böylesine büyük bir porsiyon yemek yemediğini söyleyip defalarca kez şükranlarını iletti ve şükranların bir çoğu da oğlu ile ilgileneceği içindi, hatta tamamına yakını. 'Onu görünce mutlaka doğru bir karar verdiğini anlayacaksın Cain, o çok zekidir. Gayette fazla sihre sahiptir. Seni utandırmayacaktır.' Göz çukurlarındaki yaşlar henüz kurumuşken yenileri akmaya başladı. Bu kez çaresizlikten değil buruk sevincinden ağlıyoru. Oğlunu bir kez daha görebilecek miydi?

'Tamam Lia, yardım edeceğimi söyledim ya.'

'Tamam, ağlamıyorum. Sadece sevinçten.'

'Ya sen, sen n'olacaksın?'

'Beni boşver, sen oğlumu kurtar sadece.'

'Ben ciddiyim. Dostluğumuz eskiye dayanır, biliyorsun vakti zamanında her mevzuda yardımlaşırdık. Ben hâlâ aynı duygular içerisindeyim. Seni dostum olarak görmekten vazgeçmedim. Bu sebeple lütfen soruma cevap ver.'

'Kaçarım.'

'Nereye?'

'Bilmiyorum.'

'Kaçsan dahi ne vakte kadar kaçabilirsin, yak-'

'Yakalanırım, evet. Ancak benim de kendime göre yeteneklerim var Cain, biliyorsun.'

'İksir elbette. Hogwarts'ın tüm zamanlarının en yüksek puanı senindi ve hâlâ da müthiş olduğuna eminim ancak çok zayıfsın, uzun süredir canınızı düşünmekten bitap düşmüşsün. Dinle, sana da yardım edebilirim sanırım. Bakanlıktan bir kaç tanıdığım var, seni mutlaka uygun bir yere yerleştireceklerdir. En azından güvence altında olacaksındır, buna eminim.'

'Az önce oğlumu kurtaramayacağını, yasal olmadığını söylerken şimdiye ne değişti Cain.'

'Bilmiyorum, hâlâ tehlikeli bir işe giriştiğimin farkındayım ancak yine de bir kişiyi kurtarmaya karar vermişken diğerini, kurtarmaya çalışacağım çocuğun annesini, eski dostumu da koruyabilirim gibi geliyor.'

'Hep böyleydin Cain, her defasında hayır der ve sonrasında bir kez kırıldı mı inadın tümüyle işi bitirmeye çalışırdın. Ama bu sefer olmaz. Evli olmayan bir adamın evlatlık alması yasal değil. Ne ile karşı karşıya olduğunu biliyorum. Bu sebeple beni de kurtarmana izin veremem. Bu oğlumun tek şansını da yok edebilir.' Bir an sadece gözleri ile konuştular. Adam pes edip sandalyesinin sırtına yaslandı. 'Hem unuttun mu, müthiş! kocam bakanlıkta çalışıyordu.'

'O halde para yardımı yapacağım, buna itiraz istemiyorum, asla!'

'Pekalâ, minnettarım.' Yaşları bir kez daha derin göz çukurlarına doluyordu. 'Gerçekten.'

Cain masasından kalkan kadından önce davranıp yanında bitmişti. Sarıldılar. Havanın esintili ve yağmurlu haline karşın pek bir inceydi üzerindekiler, pelerinini ona verdi. 'Biraz uzun geldi ama idare et.'

'Gereği yok.' Pelerini adama geri uzattı. 'Ne zaman getirmeliyim.'

'Sana haber vereceğim, emin ol.'

'Ama neyle haber vereceksin ki ben-' Adamın yaptıklarını gördükten sonra duraksadı.

Cüppesinin cebinden iki tane altın renkli daire çıkarttı ve elinin üzerine yan yana koyup asasını üzerlerinde gezdirerek bir şeyler mırıldandı. 'Bununla. Eski usûl ama hâlâ son derece kullanışlılar.'

'Teşekkürler Cain, minnettarım.'

'Eski bir borcun karşılığı diyelim, Lea.' Gülümsedi. Gözlerinden öptüğü kadın, utancından mıdır bilinmez?, ani bir manevrayla dönüp hızla yürüdü ve kapıya varınca birden cisimlendi. Neden onu bu şekilde öpmüştü ki? -Hâlâ bir şeyler hissettiğinden olabilir sanırım.-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Eski Bir Borç
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Eski Bir Hesap

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sihir Dünyası - İngiltere :: Hogsmeade :: Domuz Kafası-
Buraya geçin: